Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) iddianamelerine 'dizileri üzerinden yönlendirici' olarak giren paralel yapının yayın organı Samanyolu televizyonu, “Paralel yapı diye bir oluşum yok" imajı vermek için sinsi yöntemlere başvurmaya devam ediyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın görüşü doğrultusunda “terör örgütüne yer ve imkan sağladıkları" için Tivibu ve Digitürk'ten çıkartılan 7 televizyon kanalından olan Samanyolu, imajını kurtarmak için kurnazca bir yola başvurdu.
Yeni Şafak'ta yayınlanan bir haberde dolaylı olarak adı geçen Samanyolu, planını 'cevap hakkını kullanma' üzerinden kurdu. Haberde, “2012'de Etiler Polis Okulu Eğitim Şube Müdürlüğü yapan Hüseyin Mete Evin, avukat Halil İbrahim Koca'nın yakın akrabası ve STV programcısı Nilgün Tatlı'ya diksiyon dersi verdirmediği gerekçesiyle kumpasa maruz kaldığını iddia etti. Nilgün Tatlı, halen paralel yapının yayın organı olan Samanyolu TV'de yemek programı yapıyor" ifadeleri yer aldı.
Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimi Mitat Engin'e bir tekzip metni götüren kanalın avukatı, Samanyolu televizyonu ile ilgili bölüme cevap vermek yerine, eski polis şefi Hüseyin Mete Evin'in açıklamalarını içeren haberi yalanlamayı tercih etti. Tekzip metninde, paralel yapı tarafından verilen adli ve idari cezalarla hayatı karartılan, hak arama yolları tükendiği için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğunu açıklayan Evin'in beyanları için “hayal ürünü" ifadesi kullanılarak tam bir “paralel yapı savunması" yapıldı.
Metinde, “Samanyolu televizyonunun paralel yapı ile ilgisi yoktur" anlamına gelecek bir ifade yer almadı. Tekzip metninde “Kurumumuzda Nilgün Tatlı adlı kimse çalışmamaktadır" şeklinde bir açıklama da yapılmadı. Buna karşılık, hukuk sisteminin tanıdığı 'cevap hakkını' sonuna kadar sömürmekten geri durmayan Samanyolu avukatı, “Müvekkil kurum, 'paralel yapı' diye iddia olunan HAYALİ BİR SUÇ ÖRGÜTÜ ile irtibatlandırılmaya çalışılarak gerçeğe aykırı beyanda bulunulmuştur. Mahkeme kararı ile kesinleşen böyle bir suç örgütü yoktur" ifadelerini hakimin onayına sundu.
Hakim Mitat Engin, 17/25 Aralık darbe girişimi, MİT TIR'ları skandalı, Tahşiye kumpası, TİB ve TÜBİTAK'ta yaşanan casusluk ihaneti, binlerce kişinin usulsüz dinlenmesi, Başbakan'ın konutuna böcek yerleştirilmesi, Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy kumpası, Şike davası, FETÖ üyesi tutukluları tahliye için paralel yapı hakimlerinin tahliye oyunu gibi soruşturma ve davalardan habersiz, Türkiye'de değil, dünyaya kapalı bir adada yaşıyormuşçasına, “Paralel yapı diye bir şey yoktur" hükmünü içeren bu metne onay verdi.
Hakim Mitat Engin'in, tekzip metnini hiç okumadan ve içinde ne yazdığını merak etmeden imzaladığını, metnin içeriği ele verdi. Tekzip metninde şu ifade yer alıyor: “Müvekkil kurumun, yukarıda belirtilen haberleri gerçekleştiren Sabah Gazetesi'nin hayalindeki yorumlarıyla hukuka aykırı olarak itham edilmesini hukuk devletinde kabul etmek ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirmek mümkün değildir." Hakim Mitat Engin'in, önüne konulan metne gözü kapalı onay verdiği için “Sabah Gazetesi" ibareli metnin Yeni Şafak'ta yayınlanmasına karar verdiğinin farkına varmadığı anlaşıldı.
Digiturk, aralarında Samanyolu televizyonunun da bulunduğu 7 kanalı “terör örgütüne yer ve imkan sağladıkları" gerekçesiyle platformdan çıkardı. Karardan önce “Fetullahçı Terör Örgütü"nün eylemlerine ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan bilgi istendi. “Örgüt yöneticilerinin emirlerinin, bu yayınlar aracılığıyla verildiği" belirtilen cevapta, “Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, S Haber, Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV isimli televizyon kanalları ve bu yapının elindeki Burç FM ve diğer radyo kanallarının suç işlemekte vasıta olarak kullanılması nedeniyle yer ve imkan sağlanmaması, fiillerine iştirak edilmemesi durumlarının değerlendirilerek karar verilmesi bilgilerinize rica olunur" ifadesi kullanıldı.
