Başbakan Binali Yıldırım, yayımladığı bayram mesajında, Türkiye’nin bölgesel ve küresel öneminin her geçen gün arttığını vurguladı.
Ramazan Bayramı’nın ülkeye, İslam dünyasına, bütün insanlığa barış ve huzur getirmesini dileyen Yıldırım, “Sağlam manevi dinamiklere ve tarihi tecrübelere sahip olan milletimizin en belirgin vasfı güçlü bir dayanışma ruhuna sahip olmasıdır. Farklılıkları zenginlik kabul eden ve daima hoşgörüyü ve adaleti esas alan milletimiz, bütün büyük badirelerden dayanışma ruhu ile geçmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, mesajında şunları kaydetti:
“Türkiye olarak İslam dünyasında yaşanan acıların bir an önce son bulmasını, bölgemizde ve dünya genelinde huzur, barış ve kardeşliğin hakim olmasını yürekten arzuluyor, bunun için dua ediyor ve gayret gösteriyoruz. Bu vesileyle Suriye’den, Irak’tan, Afganistan’dan ülkemize gelen misafirlerimizi hiçbir ayrım gözetmeksizin şefkat, merhamet, kardeşlik duygularıyla bağrına basan milletimize hassaten teşekkür ediyorum.
Küresel insani yardımda dünyanın en cömert ülkesi olan Türkiye, bütün gücü ve kararlılığıyla kimsesizlerin kimsesi, mazlum ve mağdurların hamisi, insanlığın vicdanı olmaya devam edecektir. Demokrasi kültürü, hukuk devleti kimliği, yükselen gücü ve birikimiyle bölgesel ve küresel önemi her geçen gün daha da belirginleşen Türkiye Cumhuriyeti, bir yandan vatandaşlarının her türlü ihtiyaç ve beklentilerini karşılarken diğer yandan bölgesel ve küresel barış için bütün imkanlarıyla sorumluluk üstlenmeyi sürdürecektir.”
Ramazan Bayramı vesilesiyle Erzincan’da bulunan Başbakan Binali Yıldırım, bayramlaşma programının ardından, baba ocağı Kayı köyüne geldi. Köy meydanında köylüleri ve komşularıyla iftar yapan Yıldırım, burada yaptığı konuşmada CHP'nin başlattığı yürüyüşün adalet değil gaflet olduğunu söyledi. Birileri terörle, ayak oyunlarıyla kaos çığırtkanlıkları vakit geçirirken, milletin gücüyle geleceğe yürüdüklerini anlatan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti: "Bizim adımlarımız, hak yolda hak bir dava içindir. O dava şehitlere, onların hatıralarına sahip çıkma davasıdır. 15 Temmuz katili eli kanlı FETÖ'nün ayakta alkışladığı bir yürüyüşü yapmak adalet değil, olsa olsa gaflettir. Bu millet karar verdikten sonra onu hiçbir güç durduramaz. Bunu 15 Temmuz’da gördük. Milletimize güveniyoruz"
