İstanbul Süleymaniye Camii'nde düzenlenen “Medeniyetimizin Mimarı, Sinan'ı Anlamak” programında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul'un silüeti için garanti verdi. Davutoğlu, özetle şunları söyledi:
Mimar Sinan büyük bir zihin, büyük bir deha, büyük bir sanatçı ama her şeyden önce bir gönül ehli. Medine ve Mekke vahyin ruhunu, Kudüs tarihin ruhunu, İstanbul ise doğanın ruhunu temsil eder. Mimar Sinan, bütün bu cemali, güzelliği, bütün yönleriyle görüp, eserleriyle bu tabiata öyle bir mühür vurdu ki hiçbir aykırılık, hiçbir çelişki böyle bir mührün izini bozamadı.
İstanbul'u korumaktan daha aziz bir görev olamaz bize ve hepimizin en asli görevi, bu şehri, emanet olarak devraldığımız bu şehri gelecek nesillere en iyi şekilde bırakmaktır. Eğer bir gemiyle İstanbul'a doğru yaklaşıyorsanız, bir tarafta Süleymaniye, diğer tarafta da Gökkafes denilen bir ucube yan yana durduğunda bizim nesil Mimar Sinan'dan hiç ders almamış diye insan üzülüyor, mahvoluyor.
Tarihi Yarımada'ya şirk koşmak, o yarımadayı tahakküm eden ne eser varsa bu şehre ihanettir. Aynı şeyi Zeytinburnu kuleleri için de söylerim, diğer yapılar için de. Mimar Sinan'dan ders almış olsaydık, bu aziz şehre, bu aziz şehrin doğasına, dokusuna, tarihine uymayan eserler yapıp şirk koşmazdık.
Açık bir muhasebeyle söylüyorum, hepimiz sorumluyuz ve mimarlar, belediyeler, bütün yerel yönetimlere ve başta Çevre ve Şehircilik Bakanımız olmak üzere bütün bakanlarımıza en açık ve net talimatımız, bundan sonra
bu şehre hançer gibi saplanan hiçbir eser yapılmayacak.
Mimar Sinan'ın elinde bilgisayar yoktu, animasyon, simülasyon yapamıyordu. Ama bir gönül gözü ile derin estetik gözüyle baktığında hangi eserin nerede nasıl duracağını görüyordu. Şimdi elimizde bütün bu imkanlar var. Yapılan işin hakkıyla, emeğe gönül katarak ortaya konulması gerekir. Mimar Sinan bütün eserleriyle ama özellikle Süleymaniye ile bize ders veriyor. Kubbenin bu
kadar güzel bir formuyla bütün bir şehre mührünü vurması en çok onun eseridir. hepimiz İstanbul'da taş üstüne taş koyarken bin kere düşünüp bir kere koyacağız.
İstanbul'u bu çarpık şehirleşmenin getirdiği hallerden kurtarırken, hepsini tek tek gözden geçirerek yeniden inşa edeceklerini belirten Davutoğlu, Mimar Sinan'ın kafatasının türbeden çıkarılmasına işaret ederek, şunları söyledi: “İnsan bedenine yapılan en büyük saygısızlık yapılır, kafatası mezardan çıkartılır ve incelemek üzere götürülür. Daha sonra bu mübarek bedenin bu uzvunun bir restorasyon esnasında geri konmadığı da ortaya çıkar. Başbakanlık müsteşarımıza da görev verdim. Bu konuda bir inceleme başlatacağız. Elimizdeki imkanlarla, DNA testleri de dahil olmak üzere neredeyse o mübarek Mimar Sinan'ın o mübarek parçasını inşallah bedeninin diğer parçalarıyla buluşturup en azından tarihimizdeki bu kara lekeyi silmek için adım atacağız.”
