ABD siber saldırı altındayken FETÖ'nün de Türkiye'de siber saldırı hazırlığında olduğu iddiaları üzerine Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Tic. AŞ. Genel Müdürü (STM) Genel Müdürü Davut Yılmaz'dan önemli bir uyarı geldi. Yılmaz, siber tehdidin geçmişte bir takım belgeler ve kişisel verileri kaybetme riski doğurmasına karşın, bugün riskin klasik bilgisayar sistemlerinin ötesine geçtiğini söyledi. Yılmaz, siber saldırı ile endüstriyel sistemler olarak görülen, bir şehrin veya bir ülkenin komple enerji santralları, elektrik altyapıları veya doğalgaz, su sistemleri gibi, dijital bağlantısı olan akla gelebilecek her sistemin risk altında bulunduğunu anlattı.
Yılmaz, “Siber tehdit, artık arabanızın hacklenmesinden tutun da bir fabrika sisteminin hacklenmesine kadar varan bir tehdit. Nükleer santrali bombalamaktansa bir virüsle komple imhası, ki bu geçmişte yaşanmış bir olaydır. Almanya'da, İran'da, Arabistan'da örnekleri görüldü. Devasa şirketler fiziki yöntemlerle çökertmektense tek bir virüsle hem çok ciddi itibar kaybetti hem de maddi anlamda değer kaybetti. Dolayısıyla şu anda dijital anlamda bağlı olan ne varsa tüm sistemler şu anda siber tehdit kapsamında” dedi.
Türkiye'nin de siber saldırı tehdidi altındaki ülkeler arasında Avrupa'da birinci, dünyada 3. sırada olduğunu, ancak konunun biraz hassas olduğu, güven ve itibar kaybı yarattığı için duyulmasının istenmediğini belirten Yılmaz, “Çünkü bir şekilde bir kurumun siber saldırıya maruz kalması demek, kendisindeki bir takım özel bilgileri kaybetmesi demek” dedi. Yılmaz, Türkiye'nin siber saldırılarda başı çekmesinde, tehdit algısı artması kadar sistemlerin güvenliğinin yeterince sağlanamamasının da etkisi olduğunu belirtti.
'Şu saldırı FETÖ odaklıydı' diyebilecek bir bulguya ulaşılmasının da hayli zor olduğunu anlatan Yılmaz, her kimden gelirse gelsin Türkiye'nin siber güvenlik konusunda güvenli olmadığını vurguladı. Siber tehdide karşı önlem alan kurumlarda ise bir standart olmadığını vurgulayan Yılmaz, “Bir kamu kurumu x ürününü alıyor, bir başka kamu kurumu çıkarları gereği, daha ucuz ya da daha iyi olduğuna inandığı için bir başka ürünü alıyor. Öyle olduğu için bir standart yok. Bizim tehlikeli diye düşündüğümüz, anlattığımız bir takım ürünler şu anda kamuda kullanılıyor. Bunların bu şekilde casusluk yaptığı, bir şekilde bilgi sızdırdığını dünyada bilmeyen yok neredeyse. Ama bunlar şu an baktığınız zaman kamunun pek çok noktasında aktif bir şekilde kullanılıyor. Dolayısıyla eğer ciddi şekilde bir yaptırım olmazsa maalesef bu devam edecek gibi gözüküyor” diye konuştu.
