'Unutma Beni’ dizisinin Asuman’ı, ‘Yüksek Sosyete’nin asi Begüm’ü Gülşah Çamoğlu, ‘Umudun Kıyısında’ adlı sinema filmiyle seyircisiyle buluşuyor. Yönetmenliğini Haydar Işık’ın üstlendiği, senaryosunu Zeynep Yılmaz’ın kaleme aldığı film, iki kanser hastası gencin hayata tutunma hikayelerini ele alıyor. Yapımın başrolünde Levent Sülün, Burçin Abdullah, Ümit Acar gibi başarılı isimler de var. Filmde Çamoğlu, arkadaşının acısına ortak olarak moral veren Meral’i canlandırıyor. Kanser hastalığına dikkat çeken filmin sosyal farkındalık içermesi açısından önemli olduğunu söyleyen Çamoğlu, çevresinden birçok kişiyi kanser hastalığı yüzünden kaybettiğini söylüyor ve ekliyor: “Birçok arkadaşım genç yaşta kanser hastalığına yakalandı. Onların morale ihtiyacı vardı. Her an yanlarında oldum. Babaannem de meme kanseriydi. Bir gün onu kaybedebileceğim hissini hep içimde bulundurdum. Elimden ne geliyorsa yaptım. Bu yaşıma kadar hayatımı moral vermeye adadım.”
Meral, arkadaşının acısını beraber yaşayan biri. Onu bol bol teselli ediyor. Aslında arkadaşı Esma'nın acı ve ızdırabı kansere yönelik değil. O bir bilinmezliğin boşluğunu yaşarken ben arkadaşıma sadece destek oluyorum.
Bu hikaye sevgi ve inancı ön plana çıkartıyor. İnanç her şeyin üstesinden gelebilir. İnancı olmayanın korkusu da yoktur. Aynı derde sahip olan insanların paylaşımının işlenmesi önemliydi.
Sayılır. Kanser hastalığını yaşayan insanların inancına dikkat çekmek istedik.
Ben gönülden yapılan işleri destekliyorum. Eğer bu proje lösemili çocuklar için çekilseydi ve bundan 5 kuruş almayacaksın deselerdi bütün varlığımla o işin peşinden giderim. Çünkü bunların reklam olduğunu düşünmüyorum. Hayat o kadar acımasız ki birinin bir konu hakkında dürtmesi gerekiyor. Sosyal sorumluluk içeren reklamları izlediğim zaman bende de bir farkındalık oluşuyor. Bu mesajların reklam, dizi ve sinemalardan göndermeliyiz.
Birçok arkadaşımı kanserden kaybettim. Onların morale ihtiyacı vardı, moral vermeye çalıştım. Babaannem de meme kanseriydi. Bir gün onu kaybedebileceğimi hep düşündüm.Elimden ne geliyorsa yaptım. Bu yaşıma kadar hayatımı moral vermeye adadım. Bundan sonrada böyle olacak. Filmde de aslında kendi yaşadıklarımı bir nebze yansıttım. Maneviyata çok önem veriyorum. Ölmekten hiç korkmuyorum. Ben hayattayken sevdiklerimin kıymetini bilmeyi istiyorum.
Bilkent üniversitesi Tiyatro bölümü mezunuyum. Akademik anlamda eğitim aldım. 2009 yılında mezun oldum. Oyuncu olmak istiyordum. Üniversite 2. sınıftayken “Unutma Beni” dizisinden teklif geldi. O da çok ilginç oldu. Arkadaşımı iş görüşmesi için götürmüştüm ama beni istediler. Ben de o zamanlar dizi düşünmüyordum. Biraz daha idealist yaklaşıyordum. Devlet konservatuarı sanatçısı olacağım diyordum. Dizinin kadrosuna bakınca hep devlet sanatçıları vardı. Hemen kabul ettim. Okuldan izin istedim. Okulumu aksatmadan 5 yıl devam ettim. "Unutma Beni" evladım gibiydi.
Bazen umutlu ve inançlı olmak yetmiyor. Bir kaderimiz var ve biz onu yaşamak zorundayız. Ama kanser hastalarının tamamen umutsuzluğa kapılmasını istemiyorum. Çünkü gerçekten mücadele eden ve kurtulan arkadaşlarım oldu. Tüm hastalıkların sebebi aslında psikolojik. Benim de göğüslerimde tümörlerim var şu an. Düzenli olarak kontrollere gidiyorum. Toplumun bilinçli olması gerekiyor. Ben onların inancına destek oldum. Alternatif tıbbı da iyi kullanmak lazım. Kaderimiz diyip kenara çekilmeyelim. Mücadele edelim. Ben yaşadıkça öğrendim, öğrendikçe bilinçlendim.
Kendimi düzenli olarak muayene ederim. Muayenelerim esnasında bir kitleyle karşılaştım. Yaşıma göre büyümesinin hızı biraz fazla. Kontrollerim devam ediyor. Eğer doktora gitmeseydim ilerleyecekti. Belki de kanser hastası olacaktım. İnsanların bilinçli olması gerkiyor. Kanser sanki kapımızı hiç çalmayacakmış gibi geliyor. Bu acıları hiç yaşamayacakmışız gibi... Öyle yaşıyoruz. Her an bir yakınımızı kaybedeceğimiz fikri aklımızda olursa daha duyarlı yaklaşabiliriz.
Enerjimden dolayı olabilir. Siyah saç renkli göz de çok bulunmuyor. Ondan dolayı fettan bir bakış yakalıyor olabilir yönetmenler. Günlük dizide bir gün iyiyken diğer gün kötü olabiliyorsun. Hırslı olanlar hep kötü bir kadın olarak görülür. Ben sümsük birini oynamaktansa böyle güçlü karakterleri daha çok seviyorum. O kötü karakterler beni rahatsız etmiyor. Set bitince rolümde bitiyor.
Çok yakın bir arkadaşımın annesi kanser olmuştu. Ziyaretine gittim. Annesini ve arkadaşımı o halde görünce çok etkilendim. Kafama takıldı. Bir kanser hastası olsam dünyaya nasıl bakardım diye düşündüm. 3 gün bir kanser hastası gibi yaşadım. Beynimi öyle yönlendirdim. Anladım ki sevginin dışında her şey yok olup gidiyor. Madde tamamen etkisiz kaldı. Onların hissiyatlarını bilmiyorduk. 3 günlük süre içerisinde her şey anlamını yitirmişti benim gözümde. Sadece ailem kalmıştı yanımda. Öleceğimi düşündüm. Hayatın sonuna geldiğimi, ömrümün az kaldığını hayal ettim ve 3 günün sonunda bu film çıktı. Onların hissiyatlarını yaşayarak sahneye aktarmalıydım.