Başbakan Ahmet Davutoğlu, kendisinin 15 Temmuz'da HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşme yaparken KCK'nin savaş talimatı verdiğini söyledi. Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen STK temsilcileriyle kahvaltıda biraraya geldi. Çankaya Köşkü'ndeki kahvaltıda konuşma yapan Başbakan Davutoğlu, özetle şunları söyledi: Terör saldırısı varsa omuz omuza vermeliyiz. Farklı akıllar olabilir, hep beraber konuşacağız. Ortada operasyon yokken, KCK ateşkesi sona erdi dedi. 15 Temmuz, ben Demirtaş ile görüşürken, aynı saatlerde dikkat çekici, KCK sözde halk savaşını başlatma talimatını verdi.
19 Temmuz, Suruç'tan bir gün önce Cemil Bayık açıklama yaptı. “silahlanın ve halk savaşına hazır olun” diye. Kim adına, hangi savaşı başlatıyorsunuz? Size kim talimat verdi? Nereden talimat aldınız? Şimdi herkesin bu ortak akıl üretme anlamında, son 13 yıl içinde aldığımız mesafelere tekrar tekrar bakmasını rica ediyorum. Türkiye'de kardeşliği istemeyenler, milli birliği, beraberliği, ortak kader bilincinin gelişmesini istemeyenler, provokatif eylemlerle Gezi olayında, bir çevre meselesi gibi başlayan bir olayı güya istismar ederek, büyük bir toplumsal anarşiye dönüştürdüklerinde çözüm sürecine en büyük darbe vurulmuş oldu.
Hangi demokratik ülkede, bir siyasi lider, Cumhurbaşkanlığına aday olmuş bir lider, 'silahlanın ve sokaklara çıkın' diye bir çağrıda bulunabilir? Bir örneği gösterilebilir mi? Eğer barajın altında kalınsaydı, 'haksızlık yapıldı' diye bir başka şiddet sarmalına gidilecekti, baraj aşılınca bu sefer aşırı kibir, Mesud Barzani'nin basına yansıyan ifadesiyle söylüyorum, aşırı kibirle ve Ortadoğu'daki kargaşadan aldıkları cesaretle bu sefer de bir başka şiddet sarmalı çağrısında bulundular. Öyle ikili oyun ki, Ankara'da demokrasi, Diyarbakır'da, Batman'da, Hakkari'de şiddet ve terör.
Biz, 'ben buradayım' diye ayağa kalkan terör örgütlerine karşı, 'millet de devlet de burada' diyerek, aynı anda hem DEAŞ'a hem PKK'ya hem DHKP-C'ye şehirlerde ve Türkiye sınırları ötesinde mukabelede bulunmamış olsaydık, bu terör örgütleri işbirliği halinde, perde gerisindeki şahları, vezirleriyle oynadıkları satranç oyununda Türkiye'yi Kobani olaylarından daha ağır şiddet sarmalının içinde, bütün şehirlerimizde bir kargaşaya sebebiyet vereceklerdi. Biz oyunu gördük. İster 12 Eylül, ister PKK zihniyetiyle, değişik terör örgütlerinin zihniyetleriyle tek tip İslam, tek tip Kürt, tek tip etnik ve mezhebi kimlikler üzerine zalimce yöntemler yürütülen mücadeleye karşı bizim medeni, kadim, hukuka dayalı, insan hak ve özgürlüklerini koruyan, bir mücadeleyi omuz omuza, el ele vermemiz lazım. Ben bütün bu badireleri atlatacağımızdan eminim.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen toplantıya katılan Doğu ve Güneydoğu illerinden bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin, bir an önce kamu düzeninin tesis edilerek, gerilim ortamının sona erdirilmesi gerektiği yönünde ortak kanaat bildirdiği belirtildi. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Davutoğlu'nun açılış konuşmasıyla başlayan ve daha sonra basına kapalı olarak devam eden toplantıda, farklı görüşlere sahip STK temsilcilerinden 15 katılımcı söz aldı.
Çok farklı görüşlerin ifade edildiği toplantıda, STK temsilcilerinin AK Parti iktidarı döneminde demokratikleşme çabaları ve Çözüm Süreci'nin bölgeye kazandırdıkları ve bunun korunması gerektiği konusunda mutabık olduğu ifade edildi. Operasyonlarla ilgili de STK temsilcilerinin çok farklı görüşler dile getirdiği belirtilirken, bir an önce kamu düzeninin tesis edilerek, gerilim ortamının sona erdirilmesi gerektiği yönünde ortak kanaat sergilendiği kaydedildi. Toplantının sonunda, Başbakan Davutoğlu'nun ayrıca bir kapanış konuşması yaptığı belirtildi. Başbakan Davutoğlu'nun kapanış konuşmasını yaptıktan sonra toplantıdan ayrıldığı ve bakanların katılımıyla toplantının sürdürüldüğü bildirildi.
Davutoğlu'nun, konuşmasında, operasyonların yapıldığı sürece nasıl gelindiği konusunda bazı hususlara dikkati çektiği bildirildi. Davutoğlu'nun, 23 Temmuz'da, operasyonlar başlamadan önce, silaha başvuran bir örgütün bulunduğuna, hükümet olarak bölgeden gelen taleplere ve kamu düzeniyle ilgili beklentilere kayıtsız kalmalarının söz konusu olmadığına vurgu yaptığı ifade edildi.
Toplantıda, çok farklı görüşlerin rahatlıkla ifade edildiğine de işaret eden Davutoğlu'nun, “bugüne kadar, Çankaya'da, bu rahat ve özgür tartışma atmosferinde, AK Parti hükümetleri döneminde nasıl bir özgürlük ortamının oluştuğunun, insanların gönlündeki korku duvarlarının nasıl yıkıldığını orta koyduğu”nun altını çizdiği, “demokratik kazanımlardan ödün verilmesinin de söz konusu olmadığını” söylediği kaydedildi. Toplantıya, Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Tarım Bakanı Mehdi Eker, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Beşir Atalay, Yasin Aktay, Öznur Çalık ve Nureddin Nebati, AK Parti Grup Başkanvekilleri Ahmet Aydın ve Mahir Ünal ve bazı milletvekilleri katıldı.
