Cunta askerlerinin silahlarına karşı elinde sadece Türk bayrağı olan vatandaş, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde darbecilere karşı sağlam bir direniş örneği gösterdi. Bu cephelerin biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bulunduğu Saraçhane'deydi. 15 Temmuz hainlerinin mermilerine karşılık direnişin ön saflarında yer alan Erdem Yazıcı, adeta bir komutan gibi halkı bir arada tuttu. İBB önünde bir yandan yaralıları araca bindirirken diğer yandan "Korkmayın ey Müslümanlar!" diyerek motivasyonu sağladı. Geri dönmeye meyledenleri uyardı. Fatih Çarşamba'da pazarcılık yapan Yazıcı, "Limon satarım, meyve satarım ama vatanı satmam" diyor.
Cumhurbaşkanının çağrısıyla milyonlar sokağa akın etti. Kimi en yakın karakola kimi de havaalanı, kışla, parti binası gibi kritik noktalara akın etti. Fatih'te ise halk önce Vatan Caddesi'ni savundu daha sonra Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediye binası önünde askerin karşısına dikildi. Hiç korkmadığını belirten Erdem Yazıcı "Ölüm haktır merminin kime nasıl geleceğini biz bilemeyiz. Oraya çıktık ama ecelimiz yokmuş. Yanımızda çok sayıda arkadaşımız gazi ve şehit oldu. Göğsüne mermi gelen arkadaşımız oldu diğerinin bacağı koptu. Çok kan kaybı vardı, kan grubunu sorduk baygınlık geçirmeden doktorlara teslim ettik. Bir arkadaşımız da kanı uyduğu için hemen hastaneye geçti ve biz kaldığımız yerden mücadeleye devam ettik."
Böyle haince davranışı Türk askerinden hiçbir zaman beklemediklerine değinen Yazıcı, "Arkadaşlarımızı şehit vermeye başlayınca olayın ciddiyetini anladık. Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'ın emriyle mevzileri terk etmedik. Şu an Başkomutan odur, biz de ona biat ettik. İslâm Hukuku da bunu gerektirir" diyor.
Polislerle beraber dayanışma içerisinde olan halk büyük bir cesaretle bulunduğu bölgeyi korudu. O gün bütün vatandaşlarımız elinden ne geliyorsa onu yaptı. İlk başta tek polis aracı varken, daha sonra gelen iki polis aracıyla beraber tekrar ileri yüründü ilk denemede başarısız olundu. İkinci denemede bir kepçenin siper olmasıyla belediye binası geri alındı. Yazıcı, "Orada biz de vurulabilirdik ama nasipte yokmuş. Kadın, çoluk çocuk herkes oradaydık. Bambaşka bir beraberlik duygusu vardı. Örtülü açık bütün ablalarımız oradaydı, her kesimden kardeşlerimizle omuz omuza bir mücadeleydi. Sadece erkekler değil kadınlar da direnişte en önde mücadele verdi. Hiçbir yere de zarar verilmedi. Malımızla mülkümüzle devletin yanındayız. Bizim canımız devletin canıdır, devletin canı bizim canımızdır. Böyle çirkin bir olayı yaşamak istemezdik bunu da gördük ama ihtilal nedir yakınen öğrendik. Önlemek için elimizden ne geliyorsa yaptık. Allah göstermesin bir daha böyle bir olay gerçekleşirse daha tedbirli davranacağımız aşikar" diyor.
