|

Meclis’e de hendek kazın

Anayasa Komisyonu'nu terörize eden HDP'lilerin salona dışarıdan paralı provokatörler soktuğunu belirten Başbakan Davutoğlu, "Neymiş, danışmanlarıymış. Gördük ne olduklarını! Bunların hepsi kiralık vandallar, eşkıyalar! Utanmasalar Komisyon önüne de çukur kazacaklar, barikatlar kuracaklar. Yok öyle yağma" şeklinde tepki gösterdi.

Yeni Şafak ve
03:00 - 1/05/2016 Pazar
Güncelleme: 08:08 - 1/05/2016 Pazar
Yeni Şafak

Muş'un 99. kurtuluş yıldönümü kutlamaları için bu kente gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Belediye Meydanı'nda vatandaşlara seslendi. Davutoğlu, Meclis'teki Anayasa Komisyonu'nda dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin görüşmeler sırasında kavga çıkaran HDP'lileri sert sözlerle eleştirdi. “Dokunulmazlıkların görüşüldüğü Anayasa Komisyonu'na bu malum parti dışarıdan paralı provokatörler soktu. Neymiş, danışmanlarıymış. Gördük ne olduklarını. Bunların hepsi kiralık vandallar, eşkıyalar" diyen Davutoğlu, eşkıyaların bir daha o salonun kapısından giremeyeceğini belirterek şunları söyledi:



BİRDEN PAÇALARI TUTUŞTU


“Malum terör destekçisi kişiler, 1 Kasım öncesi bizi imtihan edercesine dokunulmazlıklar gündeme gelince dilekçe verip, kendi dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istediler. Amaçları şov yapmaktı. Ama ne oldu? Bu sahte kahramanlardan kahraman çıkar mı? Şov yaptılar, 'Dokunulmazlıklarımızı kaldırın' dediler. Şimdi biz dedik ki 'Hodri meydan, tüm dokunulmazlıklar kalksın, dokunulacak.' Eğer onlar 'Tüm dokunulmazlıklar kalksın' diyorsa biz de 'Kalksın' dedik, hodri meydan okuduk. 'Şovdan, hamasetten vazgeçin, gelin bu meydana' dedik. Birden paçaları tutuştu."



BU NASIL SAHTEKARLIK!


“'Biz ifade vermeye gitmeyiz, gelip zorla alsınlar' diyorlar. Hani dokunulmazlıkların kaldırılması için dilekçe vermiştiniz, hani hesap vermekten korkmuyordunuz. Hani güya hesap vermekten biz korkuyorduk. İşte biz buradayız. Bu nasıl ikiyüzlülüktür, bu nasıl sahtekarlıktır. Şimdi de dağdaki, sokaktaki terörü Meclis'e taşımaya çalışıyorlar. Utanmasalar Anayasa Komisyonu'nun önüne de çukur kazacaklar, barikatlar kuracaklar. Yok öyle yağma. Sizin kazdığınız çukurlarda, sizin terör yapılanmanızı yok edeceğiz. Barikatlarınızı yıkacağız, çukurlarınızı kapatacağız, sokaklarınızı açacağız. Şehit etmek istediğiniz güvenlik güçlerimiz için yollara döşediğiniz mayınları temizleyeceğiz."



KİRALIK VANDALLAR


“O kiralık vandallar, milli iradenin tecelligahı olan TBMM'deki o toplantılara giremeyecekler, bir daha o toplantılara, o salonlara o kiralık eşkıyalar asla giremeyecek. Görüntüleri gördünüz. O kiralık provokatörler için yargı sürecinin başlayacağını da bilin. Bu tipleri Meclis'in kapısının önünden bile geçirmeyeceğiz. Dokunulmazlıklar konusunda da herkes yaptığının hesabını yargının önünde verecek. AK Parti'li, MHP'li, CHP'li, HDP'li herkes için eşitlik. Onlar bunu istemiyorlar mı, bunu istiyorlardı güya. Biz bunu yapınca kaçacak delik arıyorlar. Açık söylüyorum, bundan kaçış yok. Millet iradesinden ve adaletin elinden kaçış yok."





Kılıçdaroğlu Kilis'i kışkırtıyor


Kilis'teki Suriyelilerin vergi vermediği iddiasını ortaya atan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Başbakan Davutoğlu, 'Türk siyasetinin Kılıçdaroğlu kadar mesnetsiz konuşan, bu kadar çok yalan söyleyen bir siyasi lideri az gördüğünü' söyledi. Kılıçdaroğlu'nun Kilis'teki misafirperverlikten rahatsız olduğunu belirten Başbakan, “Kilislileri, orada yaşayan Suriyeli kardeşlerimize karşı kışkırtmaya çalışıyor. Kilislilerin arasına nifak sokmaya çalışıyor. Misafiri ile ev sahibi arasına nifak sokmaya çalışana insan denir mi? İnsani bir tutum denir mi? Sayın Kılıçdaroğlu aylardır hiçbir rahatsızlık çekmeden böyle insani bir meseleyi suistimal ediyor, buradan ekmek yemeye çalışıyor. Bu kışkırtmaları bırakın Sayın Kılıçdaroğlu, Kilis halkı sizin gibi insafsız bir karaktere sahip değil. Onlar imdat edene sofralarını, evlerini, barklarını açan engin yürekli insanlar. Suriyelilerin vergi vermediği iddiasının hiçbir temeli yok. Türkiye vatandaşı olan iş yeri sahipleri nasıl vergi ödüyorsa Suriyeliler de aynı şekilde vergi ödüyor. Peki Kılıçdaroğlu bile bile bu yalanları neden söylüyor? Bizim vatandaşlarımızla Suriyeliler arasına nifak sokup, huzursuzluk çıkarmak. Emin olun bu nifak, oraya düşen DEAŞ roketleri kadar tehlikelidir" diye konuştu.



Halep'teki o yavrudan ne istediniz!


Suriye'de yaşananları örnek gösteren ve istiklalin önemini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, bombalar altındaki Halep'te yüzlerce insanın öldürülmekte olduğunu hatırlatarak şöyle konuştu: “İslam ülkelerinde istiklale sahip olmanın en önemli işareti orada al bayrağın dalgalanmasıyla birlikte cuma namazının kılınabilmesidir. Cuma namazı kılınan ülkeler, şehirler hürdür. Cuma namazı kılınamıyorsa, orada esaret var demektir. Gözlerim yaşararak, yüreğim sancılanarak söylüyorum, mübarek cuma günü Halep'te cuma namazı kılınamadı. Halep'te camilere gidilemedi, hutbe okunamadı, Halep'i esir edenler, Halep'e bomba yağdıranlar bilsin ki Muş gibi bir gün Halep de özgür olacak. O güzel Halep'te, gözümüzün nuru Halep'te camiler bu cuma öksüz kaldı. Neden mi biliyor musunuz? Rus uçakları, hain uçaklar, işgalci uçakları, Suriye uçakları, sivil, çocuk, kadın demeden masumların üstüne, hastanelere bombalar yağdırdı. Babasının kucağında, molozlar altından cenazesi çıkarılan o küçük kız, o küçük yavrucuk sizlere ne yaptı? Moskova'da oturanlara soruyorum, diğer başkentlerde oturanlara soruyorum. Size ne yaptı Suriye halkı? O masumlardan ne istediniz? O mazlumların elleri yakalarında olacak. Biz Türk'ü ile Kürt'ü ile Arap'ı ile Anadolu insanları sonsuza kadar o mazlumların yanında olacağız."




#Anayasa Komisyonu
#HDP
#Hendek
8 yıl önce