|

Millet düşmanlarının devri bitti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 14 yılının tarih ve bilim düşmanı çevrelerle mücadele etmekle geçtiğini söyledi. Erdoğan, “Devlet ve siyaset hayatımıza nüfuz etmiş vesayet odaklarını bertaraf ettik. İnsanımızı makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam diyerek aşağılayanların devrine son verdik” dedi

Yeni Şafak ve
04:00 - 21/05/2017 Sunday
Güncelleme: 07:02 - 21/05/2017 Sunday
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde İbn Haldun Üniversitesi resmi açılışı ile 4. Uluslararası İbn Haldun Sempozyumu’nun açılışında konuştu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Üniversitemizin öğrenci kontenjanının önemli bir kısmının uluslararası öğrencilere tahsis edilmesi, takdire şayandır ve bir ilktir. Mezuniyet sonrasında da bu öğrenciler, dünyanın farklı ülkelerinde Türkiye’nin gönül elçileri olarak hizmet edecektir.

EN BÜYÜK ZULMÜ YAPTILAR

Nasıl kökleriyle bağı kopan bir çınar kurursa, medeniyet birikimiyle irtibatını koparan bir ülke de fikri kuraklığa maruz kalır. Yüzyıllara sarih ilim deryasından istifade etmeden, özgün eserler verilemez, geçmişi yok sayarak geleceğe yürünemez. Bu ülke ne çektiyse aşağılık kompleksinden çekmiştir. Bu millete en büyük zulmü bağrından çıktığı toplumun değerlerine düşman, yasakçı, baskıcı jakobenler yapmıştır.


MÜFREDATIMIZI FELÇ ETTİLER

On yıllardır düşünce hayatımızın pınarlarını kurutan, işte bu hastalıklı ruh halidir. Batı’da ne bulursa alıp, hiçbir elekten geçirmeden ülkemize boca eden ilim erbabının özensiz tercümeleri, akademik müfredatımızı felç etmiştir. Kolaycı ve kopyacı, sadece tüketmeye ayarlı bu zihin dünyası sebebiyle, özgün, yerli ve çığır açan eserler ortaya konamamıştır.

KİTAP KATLİAMI YAŞANDI

Üniversitelerimiz uzun seneler boyunca kraldan çok kralcı, Batı’dan çok Batıcı öğretim görevlilerinin vesayeti altında kalmıştır. Üniversitelerimizin bilim dünyasına yaptıkları katkılar yerine, ikna odaları ve başörtüsü yasaklarıyla anıldığı günleri unutmadık. Sadece öğrenciler değil, kitaplar da zulümden nasibini almıştır. Öyle ki bazı üniversitelerde Moğol istilasına benzer şekilde kitap katliamları yaşanmıştır. Binlerce nadide eser, İstanbul Üniversitesi yönetimi tarafından çöpe atılmıştır.

TÜRKİYE’NİN AYDINLIĞINDAN RAHATSIZLAR

Türkiye’nin son 14 yılı millet, tarih ve ilim düşmanı bu çevrelerle mücadeleyle geçti. Devlet ve siyaset hayatımıza nüfus etmiş vesayet odaklarını bertaraf ettik. İnsanımızı ‘makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam’ diyerek aşağılayan millet düşmanlarının devrine son verdik, o bitti. Kültür, sanat ve ilim hayatımızı da bu kesimlerin tasallutundan kurtarmak için gayret sarf ettik. Nasıl şafağın parıltısından rahatsız olanlar çıkabiliyorsa, yeni Türkiye’nin aydınlığı da varlığını karanlığa borçlu olanları rahatsız ediyor. Bu hazımsızlıklarını da tabii her fırsatta dile getiriyorlar.


BİZ SİZİ BİLİYORUZ

Kendi ideolojileri dışındakilere hayat hakkı tanımayanlar, bugün düşünce özgürlüğü üzerinden şahsımızı, hükümetimizi ve devletimizi hedef alıyorlar. Ya biz sizi biliyoruz. Daha düne kadar yasakçı zihniyetin en ateşli savunucuları olanlar, bugün demokrasi fanatiği numarasıyla kendini paralıyor. Kimse kimseyi kandırmasın, biz bunların cemaziyelevvelini gayet iyi biliriz. Sicili hak ve hürriyet katliamlarıyla dolu olanların bize ders vermeye kalkması komik kaçıyor.

Teröre destek
özgürlük değil

Erdoğan, “Bizim mücadelemiz farklı düşüncelerle değil, bizim mücadelemiz terörle, terör örgütleriyle ve bu cinayet şebekelerine sözlü ve fikri mühimmat sağlayanlarladır. Dünyanın hiçbir ülkesinde terör örgütlerinin propagandasını yapmak, düşünce özgürlüğü kapsamına girmez. Hiçbir medeni devlet, terör şebekelerinin üniversitelerde yuvalanmasına, üniversiteleri eğitim kamplarına dönüştürmesine izin vermez. Silah, molotof ve şiddet asla hak aramanın aracı olamaz. Daha yeni Fransa’da, yeni cumhurbaşkanı, kendi aleyhine hakaret içeren bir yayın yaptı diye bir gazeteciyi hemen içeri aldılar. Buyurun. Onlara böyle bir şey oldu mu hak, Türkiye’deki yargı böyle bir şey yaptığı zaman haksızlık. Terör örgütlerine methiyeler düzmenin fikir hürriyetiyle alakası yoktur. Teröre hizmet etmediği sürece her türlü fikrin serbestçe tartışılmasını temin ederken, terörle mücadelemizi de kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

3 dilli eğitim

2017-2018 eğitim-öğretim yılında öğrenci kabulüne başlayacak İbn Haldun Üniversitesi’nde Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere üç dilli eğitim yapılacak.

İbn Haldun Üniversitesi’nde öğrencilerin yüzde 75’inin lisansüstü ve doktora öğrencisi olması hedefleniyor. Sosyal bilimler alanında aktif rol üstlenmesi planlanan üniversitede tam burslu öğrenim imkanı da sunulacak. Tüm öğrencilere dönem başında diz üstü bilgisayar hediye edilecek. Ücretsiz yurt ve yemek imkanı sunacak.

Dil eğitimi almak isteyen öğrenciler İngilizce için Malezya, Arapça için Katar, Kuveyt gibi ülkelerdeki eğitim imkanı var. TÜRGEV, İbn Haldun Üniversitesi’nde Malezya’daki El Buhari Üniversitesi’yle işbirliği yapacak.

İkinci plana
attılar

İbn Haldun’un müstakil bir ilim dalını, yani ilm-i ümranı kurmayı başarmış, çok yönlü, özgün ve dahiyane bir şahsiyet olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Zor bir dönemde yaşayan, Tunus’ta başladığı hayat yolculuğunu Kahire’de sona erdiren İbn Haldun’un tarih, toplum, insan ve devletle ilgili tespitleri, bugün bile bizlere rehberlik ediyor. İbn Haldun ve eserleri, uzun süre ikinci plana atılmıştır. Sadece Batı dünyasında değil, ülkemizde de özellikle sosyal bilimler alanında İbn Haldun’un katkısı, bilinçli bir şekilde perdelenmiştir. Bu büyük İslam aliminin eserlerine, incelikle nakşettiği mesajlar, çoğu Batılı ve Batıcı aydını rahatsız etmiştir. Bu marazi ruh hali de kendini görmezden gelme, yok sayma, tahkir etmek olarak göstermiştir” dedi.

#Recep Tayyip Erdoğan
#İbn Haldun Üniversitesi
#İstanbul Kongre Merkezi
7 years ago