Dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri olarak bilinen Kapalıçarşı eski canlılığını yavaş yavaş yitiriyor. Bu durumu sadece esnaf değil dünyaca ünlü modacımız Faruk Saraç da dert etti. Kapalıçarşı'da kaybolan ruhun yeniden yaşatılması için kolları sıvayan Faruk Saraç, esnafın giydiği kıyafetleri aslına uygun olarak yeniden tasarladı. 36 parçadan oluşan koleksiyonunu bu akşam Kapalıçarşı'da görücüye çıkaracak olan Saraç, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Başbakanlık Tanıtma Fonu himayesinde yapılacak defile için büyük çaba sarfetmiş. 21 kişilik ekiple 6 ay boyunca atölyesinde sadece bu kıyafetleri hazırlayan Saraç'ın tek hedefi, Ahilik geleneğinin yeniden yaşatılması. Siyah beyaz bine yakın fotoğrafı tek tek inceleyerek kaynak taraması yapan ve belge niteliği taşıyan bu koleksiyon için dört senedir çalıştığını söyleyen Saraç, Kapalıçarşı'nın 555. yılında Ahilik Haftası münasebetiyle de zanaatkârlığın önemine dikkat çekmek istediğini söylüyor. Kapalıçarşı'da bine yakın dükkanın kapatıldığını sözlerine ekleyen Saraç, "Ahilik geleneği günümüzde de yaşatılmalı. Usta, çırak ve kalfa üçlüsü çok önemli. Sanatın ve zanatkaarın olmadığı yerde mutsuzluk olur" diyor.
Kapalıçarşı koleksiyonunu "tarihsel bir gösteri" olarak tanımlayan Faruk Saraç, Kapalıçarşı'ya her gün binlerce turist geldiğini ve bu turistlere gerçek tarihi birikimimizi aktaramadığımızı söylüyor. Turistlere sadece fes satarak kültürümüzü tanıtamayacağımızı ifade eden Saraç, "Geçmişten günümüze yaşananlar, yaşam tarzının kıyafetlerde kendini gösteriş şekli, dönemin esnafları ve çalışma ortamları her zaman dikkatimi çekmiştir. Bunların gerçek anlamda gelen turistlere anlatılması lazım. Kapalıçarşı'ya gelen insanlar el becerilerimizi görmeli. Her bir sokağının farklı bir işlevi olmalı. Kültür sokakları kurulabilir mesala. Kapalıçarşı, dünyanın en önemli kültür merkezlerinden biri ama baktığımız zaman her tarafı kuyumcu dükkanları kaplamış. Üstelik buna kimsenin de dur dediği yok. Buranın aslına rücü etmesini istiyorum. Bu yüzden bu koleksiyonu hazırladım" şeklinde konuşuyor.
Kapalıçarşı'da bir müze oluşturmak istediğini söyleyen Saraç, 7 sene boyunca bunun mücadelesini verdiğini söyleyerek "Benim için önemli olan kültür ve sanat. Kültürümüzü giysilerle tanıtıyorum. Yani kendi sunumumu yapıyorum. Örneğin 'Padişahın Esvabı' koleksiyonunu kabuğu ya da kaftanı satmak için yapmadım. Çünkü her şey para kazanmak için yapılmamalı. Kapalıçarşı'da bir tarafta çarıkçılar, bir tarafta mühürdarlar, bir tarafta da sadece sahaflar olsun istedim. Böylece tarihimizi bu görsellikle tanıtabileceğimizi düşündüm. Fakat bu hayalim gerçek olmadı" diyor. Ahilik geleneğinin yaşatılması gerektiğinin altını çizen Saraç "Eli açıklık, cömertlik, yardımseverlik. Bunlar çok önemli kavramlar. Ama günümüzde iyi bir zanaatkâr yetiştirmek gerçekten çok zor. Hele genç yetiştirmek daha da zor. Çoğu uğraşmayı sevmiyor ve kolay kaçıyor. Son nesil bunu yakalamalı. Yoksa değerlerimizi hepten kaybederiz" ifadelerinde bulunuyor.
Koleksiyonu için özel kumaşlar dokuttuğunu söyleyen Saraç, "Siyah-beyaz resimlerin birebir aynısını yaptım. Bir yorgancı ustasının resimlerini buldum ve yine aynısını çalıştım. Sakacı, bozacı, zerzevatçı, fesçi, sebilci, şerbetçi kıyafetleri nasılsa aslına sadık kalmaya özen gösterdim. Hatay ve Denizli'de dokuma tezgahları çalıştırdım. Dönem çalıştığımız için günümüz kumaşlarını tercih etmedim" diyerek sözlerine şöyle devam ediyor: "Defilemizde 36 adet kıyafetimizle Kapalıçarşı'nın tarihini anlatacağız. Sahne arkasında da 50 kişi çalışacak. Defilenin müziği ve senaryosu üzerinde çok çalışıldı. Yani iş sadece kıyafetlerle bitmiyor. Bu gösteri hafızalara kazınacak."
Elinden geldiğince kültürümüze sahip çıkmaya çalıştığını söyleyen Faruk Saraç "2017'de de bir koleksiyon planım var. Her sene önemli olan bir şeyi ön plana çıkaracağım. Bunların altyapısını da hazırladım. Faruk Saraç Moda ve Sanat Vakfı'nda zirveler yapacağız. Anadolu medeniyetlerini ortaya koyacağım. Benim misyonum bu" diyor. Bu çalışmaları ticari bir kaygıyla yapmadığını ve sadece bir teşekkür beklediğini ifade eden Saraç "Koleksiyonlarımın tek bir parçasını bile satmıyo rum. Miras bırakmak, ev, araba bırakmak gibi bir şey değil. Ben 35 yıllık meslek hayatımı okuluma yatırdım. Çünkü insan yetiştirmek çok zor" ifade lerini kullanıyor.
