Son dönemde eylemlerine hız veren, hain saldırılar düzenleyen PKK'nın yaşadığı panik telsiz konuşmalarına yansıdı. Yapılan operasyonlarda büyük kayıplar veren örgüt bu dönemi 'final' olarak görüyor. Telsiz kayıtlarına yansıyan görüşmelerde, "yakın, öldürün" talimatı veren örgüt mensubu kişiler, devletin tarafında yer alan halka hakaret ediyor. Kandil'den istediği desteği alamayan örgütün amacı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da halkı korku ile sindirmek ve 'son şansı' iyi değerlendirmek.
Telsiz kayıtlarına göre, yapılan terör eylemleri teröristler tarafından kameraya kaydediliyor ve görüntüler Kuzey Irak'a gönderiliyor, buradan gelen talimatlar uygulanıyor. Halkta oluşturmaya çalıştığı 'güçlü' imajı sarsılan örgüt mensupları, korucuları tehdit ederek, gerekirse öldürerek, okulları yakıp yıkarak ve devletin sivilleri katlettiğini medya yoluyla yayarak halkı kendi tarafına çekmeye çalışıyor.
Örgüt mensubu Rıza Koçer kod adlı, Hamit Kara adlı teröristin yaptığı telsiz görüşmelerinde, aldıkları darbeyi açık açık dile getiriyor. "Halkın güvenilmez" olduğunu söyleyen terörist, "Bizi fareler gibi ortada bıraktılar. Doğrudan devletin gücünü ensemizde hissettik; büyük başarı beklediğimiz noktada hezimete uğradık. Halka çok güvenmeyin; şiddet ve korku onları tekrar kendilerine getirecektir. Gerektiğinde hedef gözetmeden indirin, gücümüz görsünler, döneceklerdir, mecburdurlar" diyor ve talimatlarını sıralıyor: "Amacımız her tür irtibatı kesmektir. Karayolları, TV vericileri, baz istasyonları ve demiryollarını tahrip ederek halkın dünya ile bütünleşmesini engelleyin. Ulaşımını engelleyin. Halk ne kadar güçlü olduğumuzu anlasın. Yokluk çekmeyen değerimizi bilemez. Okul binalarını hedef alın; yakın, yıkın ama Eylül sonunda burada okulların açılmasını bir şekilde engelleyin."
Geçtiğimiz gün ekmek almaya giderken PKK'nın saldırısında hayatını kaybeden 13 yaşındaki Fırat Sımpıl olayını da devlete yıkmak isteyen terörist, "Devlet tedbir almadı, çocuğun ölümüne sebep oldu" cümlesinin halk içinde yayılmasını istiyor.
Rıza Koçer kod adlı terörist daha sonra, 'yeni gelenlere' eğitim verilmesini istiyor ve hakaret ediyor: "TC güçlerine saldırılarda aynı yöntemleri kullanmaktan kaçının, şaşırtın. Sahte ihbarlarla risk almadan güvenlik güçlerinin ayağınıza kadar getirtin risk almayın. Yöntemler benzer olduğunda kayıplarımız artıyor. Bölgede çok kayıp vermeye başladık, kayıplara tahammülümüz yok. Yeni gelenlere uzak mesafelerden TC güçlerine yönelik atış yaptırarak eğitim verin. Birbirimizi vuruyoruz ve hatta kendi kendini vuran salaklar bile var."
Ayrıca sahada milis kuvvetlerince bir araştırma yapılması ve halkın neden eylemlere değil de devlete sessiz destek verdiğinin öğrenilmesi isteniyor.
Şahan adlı bir başka terörist ise, örgütün kayıplarının verildiği haberlerin halkı devlete yaklaştırdığını söylüyor. Yine korucuları hedef alan terörist, korucuların tehdit edilmesini, uymayanların da öldürülmesini istiyor.
Telsiz kayıtlarına göre, bölgedeki halk olaylara çok tepkisiz ve isteksiz. "Uyuz halk" ifadesini kullanan bir teröriste göre, toplumun tepki vermesi için önemli olayların olması gerekiyor.
Orta saha sorumlusu Azad Siser kod adlı, Ekrem Güney adlı teröristin telsiz kayıtlarında ise, "Sözde özerkliği 'halk' ilan etti ve devlet, 'halka' ve terör örgütüne bir savaş başlattı" algısının oluşturulması isteniyor. Örgüt için bir final olduğunu söyleyen Azad Siser, "Halkı sahaya çekmenin başarıları için olmazsa olmaz bir şart olduğunu, zira bu dönemin terör örgütü açısından tarihi bir dönem ve final niteliğinde olduğu, başarılı olamamaları durumunda kendileri için bitiş olacağını" ve "Kandil'den eskisi gibi destek alamadıkları, Kandil ve civarına yapılan hava operasyonlarının Kuzey Irak'ta büyük bir tahribata ve kayba sebebiyet verdiği ve bu durumun bölge halkı üzerinde kendi aleyhlerinde bir etki yarattığı ve halkın desteğinin neredeyse yok denecek seviyeye geldiği, bu sefer de başarılı olamazlar ise örgütün Kandil'deki yıkımdan sonra toparlanamayacağı ve tükeneceği" belirtiliyor.
