|

Rakka üçüncü tiyatroydu

PYD/PKK’nin paravan örgütü SDG’nin sözcülüğünü yaparken Türkiye’ye sığınan Talal Silo, ABD’nin DEAŞ’lı teröristleri sadece Rakka’dan değil Münbiç ve Tabka’dan da tahliye ettiğini açıkladı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 5/12/2017 Salı
Güncelleme: 09:16 - 5/12/2017 Salı
Yeni Şafak
Talal Silo, ABD'nin terörle mücadele görüntüsü altında DEAŞ'ı desteklediğini anlattı.
Talal Silo, ABD'nin terörle mücadele görüntüsü altında DEAŞ'ı desteklediğini anlattı.

Suriye’de bir süre terör örgütü PYD/PKK’nın paravan kuruluşu sözde Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) sözcülüğünü yaptıktan sonra bölgeden kaçan Talal Silo, örgütün birçok kez ABD’yle anlaşma içerisinde, DEAŞlıların kaçmasına izin verdiğini söyledi. Silo, ABD’nin PYD/PKK’ya verdiği askeri desteğin ayrıntıları ve DEAŞ’a karşı mücadele görüntüsü altında yapılan anlaşmaları anlattı. PYD/PKK’nın Rakka’da DEAŞ’la anlaşarak oradan çıkmalarına yardım etmesi büyük yankı uyandırmıştı. Yaşananları tam bir tiyatro olarak nitelendiren Silo, süreci şöyle anlattı:

TEK KURŞUN SIKMADILAR

“Küzakereler Ayn İsa’da SDG karargahında yapıldı. (DEAŞ’la irtibatı sağlayan) Ebu Muhammed, Cilo ve yardımcısı Kahraman görüştü. DEAŞ’ın Deyrizor dışında gideceği yer yoktu. ABD razı gibiydi. Deyrizor’daki adamları güçsüzdü. Cilo basının karşısına geçip bir tiyatro oynamamı istedi. Medya ekibi olarak “tiyatro”yu hazırladık. Oyuna göre, Rakkalı Arap aşiretlerinin girişimiyle 275 yerli DEAŞ’lı terörist SDG’ye teslim olmuştu. Kentten sözde 3 bin 500 sivil çıkarılacaktı. (Aslında kimse teslim olmadı) Bu tiyatroda, 275 kişinin varlığını göstermek için Ayn İsa'dan birilerini getirdiler. İkinci oyunu basına oynadılar. DEAŞ’lılarla çatışılacağını söylediler. Oysa bir kurşun bile sıkmadılar. Bu sürede DEAŞ’lılar gidecekleri yere ulaştı. Ardından, Rakka’nın alındığını ilan ettik.


HER SIKIŞTIKLARINDA İMDATLARINA YETİŞİYOR

Öğrendik ki DEAŞ’lıların bir kısmı rüşvet vererek (Deyrizor dışında) başka yerlere ulaşmış. Birçoğu Fırat Kalkanı bölgelerine girmiş. Rakka’da yaşananlar kentin yıkımıydı. Tahribatın büyüklüğü karşısında şok oldum. SDG yıktı ABD de kentin tamamının yıkımına neden oldu. Rakka, DEAŞ’lıları anlaşarak tahliye ettikleri ilk yer değildi. Üçüncüsüydü. Münbiç’in kurtarıldığının ilanından önce Münbiç Askeri Meclisi açıklama yayınladı. 2 bin DEAŞ’lının kentten çıkışına izin verildiğini duyurdu. DEAŞ’lıların can güvenliğini sağlayıp Cerablus’a doğru gitmelerine izin verdiler. İlk anlaşma buydu. Diğeri (Fırat Nehri üzerindeki) Tabka’da oldu. DEAŞ’ın şiddetli direnişi vardı. Müzakereye mecbur kaldılar. Rakka’da da arabuluculuk yapan Ebu Muhammed devreye girdi. Kızkardeşinin eşi DEAŞ emiriydi. DEAŞ’lıların talebi, silahlarıyla Rakka’ya geçmekti. Cilo Amerikalılarla görüştükten sonra DEAŞ’lılara güvenli çıkış izni verildi.”


ABD SİLAHLARI PYD'YE PARAŞÜTLE ATIYORDU

ABD’nin SDG’ye kuruluşundan bu yana silah yardımında bulunduğunu anlatan Silo, “YPG’ye paraşütlerle atıyordu. Ben de iki parti aldım. SDG kurulurken Amerikalı heyet, askeri konsey üyelerinin parmak izlerini ve retinaları taradı, fotoğraflarını çekti. Çelebiye üssü devreye girince yardım arttı. Trump geldikten sonra tam destek aldık” dedi. Silo, Fransızların da keskin nişancı (Kanas) eğitimi verdiğini söyledi. Türkiye, ABD’ye Rakka’yı ortak operasyonla almayı önermişti.

TÜRKİYE'YE 25 CM. BİLE KORİDOR AÇMAYIZ

Çelebi üssünde McGurk ve John McCain'in katıldığı toplantıda McCain'in, Türkiye'nin Tel Abyad’dan 25 km. koridordan Arap savaşçılarla kendi birliklerini Rakka’ya geçirmeyi önerdiğini anlatan Silo, Cilo'nun, Türkiye ve beraberinde geleceklere 25 santimetrelik koridor bile açmayacaklarını söylediğini, McCain'in sessiz kaldığını anlattı.


Bahoz yazıp gönderirdi

Cilo’nun talimatıyla sözcülüğe atandığını anlatan Silo, “Bahoz Erdal beni Karaçok’a yemeğe davet etti. Her şeyi konuştuk. Bana bir silah hediye etti. SDG’de açıklama yapma talimatı Cilo’dan gelirdi. Metni bana WhatsApp veya Viber’dan gönderirdi. Redakte ederdim. Bahoz ayrılınca (Kandil’den) Nureddin Sofi geldi. Açıklamaları (Cilo’nun üstü olarak) o da denetliyordu. Taziyeleri bile onayla yayınlardım. Okuduğum Rakka’nın kurtarılışı açıklamasını da Cilo verdi. Bence o da yazmamıştır. Öyle bir kabiliyeti yoktu” dedi. Amerikalıların zaman zaman basın açıklaması talep ettiğini den anlatan Silo, “Türkiye’deki bir patlamayı kınamamızı istediler. Bir de SDG’nin PKK ile ilişkisi olmadığına dair açıklama yapmamızı istediler. Açıklamayı Cilo verdi. Cilo’ya sebebini sorunca, ‘ABD istedi. Böylelikle bizimle (SDG) PKK arasında bir bağ olmadığı gösterilecek’ dedi. Bizim rolümüz kağıt üzerindeydi.” ifadelerini kullandı.

TALİMATLAR KANDİL'DEN

SDG ile Kandil arasındaki iletişim hakkında da bilgi veren Silo, “Şahin Cilo, genel komutan olmasına rağmen söz sahibi değildi. Talimatlar Bahoz’dan geliyordu. Bahoz da Sabri Ok’tan emir alıyordu. İlişkileri çözmek iki yılımı aldı. Beni ABD ile toplantılarda yanlarında bulundurmak zorundaydılar. Silah teslimatlarına dahi katıldım. Onların güvenini kazandım. Özel sırlarına vakıftım. Bütün kararlar Kandil’den alınıyor, oradakilere uygulamak düşüyor” dedi. Silo, SDG’nin amblemindeki Suriye haritasına Hatay’ın girmesini ise şöyle anlattı: Cilo bize dedi ki “Suriye devleti Türkiye’ye bir (il) kurban vererek kuruldu. Ama biz ondan vazgeçemeyiz.”


En başından beri sahada

Amerikalı üst düzey yetkililerle doğrudan görüştüğünü anlatan Silo, (ABD’nin DEAŞ’la Mücadele Özel Temsilcisi) Brett McGurk, (ABD öncülüğündeki Doğal Kararlılık Operasyonu Birleşik Ortak Görev Gücü Komutanı) General Stephen Townsend ve (ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı) CENTCOM komutanı Votel ile görüşmelere katıldım. Bizden katılanları (sözde SDG genel komutanı YPG’li) Şahin Cilo belirliyordu. Çelebiye üssündeki tüm görüşmelere katılıyordum. ABD Dışişleri heyeti ile toplantı yaptık. Cilo ile ABD yönetimi arasında tam bir koordinasyon vardı” ifadelerini kullandı.

ABD’DEN ONAYSIZ HAMLE YAPAMAZLAR

Silo, sözlerine şöyle devam etti: “ABD'nin onayı olmadan hamle yapamazlar. Çünkü desteği ABD veriyor. Özellikle de hava desteğini. Amerikalılar da DEAŞ’ı karadan harekat olmadan yok edemez. İki taraf tüm konularda ittifak sağlamış durumda. ABD, SDG’ye açık ve sınırsız askeri destek sağladı. Ortak fayda söz konusu. SDG veya PKK’nın menfaati, bu bölgelerde hakimiyet kurmaktır. Nitekim kurdular. ABD’siz bu gerçekleşemezdi. Görüşmelerde bize söylenene göre şu an 2 bin Amerikalı asker bulunuyor. Eğitmenler, danışmanlar, hava operasyonlarının irtibat görevlileri gibi elemanları var. Denizcilerin batarya bölükleri ve özel kuvvetler personeli mevcut. Diğer ülkelerden de var. İngiltere, Fransa, Danimarka gibi. Ama çok az.”

'TÜRK TARAFINI İKNA ETMEMİZ GEREKİYOR'

McGurk’ün Suriye sahasında en başından beri çok etkili olduğunu ifade eden Silo, şunları söyledi: “Mesela Çelebiye üssündeki ilk toplantımızda, Münbiç’in kurtarılması konuşuldu. Bunu öneren oydu. Türk tarafını ikna etmemiz için çoğunluğunu Arapların oluşturacağı askeri konsey gerektiğini söyledi. Böylece şehri kurtaranların Münbiç’in evlatları olduğu havası verilmek istendi. Aynı öneriyi Rakka’da da gördük. “Türk tarafını ikna etmemiz gerekiyor” derdi. Sahadaki unsurların Araplardan oluştuğu görüntüsünü vermemiz gerektiğini söylerdi. Münbiç Türkmenleri Birliği görünüyordu. Oysa içinde kimse yoktu. Rakka operasyonuna sadece Arap Koalisyonunun katılacağı açıklanmıştı. Arap Koalisyonu diye bir şey yoktu. SDG’nin izlediği politikaları yönlendiriyordu. Münbiç’in kurtarılmasının ardından, SDG’nin kenti kurtardığını, YPG’nin şehrin dışına çekildiğini, şehirde kalanların oranın evlatları olduğunu belirten bir bildiri yayınlamamızı istedi. Tabii gerçekle alakası yoktu.”

#PKK PYD
#Talal Silo
#ABD
6 yıl önce