Hızla gelişen teknolojiyle birlikte gelecekte hangi mesleklerin revaçta olacağı merak edilen konular arasında yer alıyor. Yapılan araştırmalara göre bugün insan eliyle yapılan bazı işlerin makineler tarafından yapılabileceği ihtimali ise “Geleceğin en büyük problemi işsizlik mi olacak?” sorusunu akıllara getiriyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırma işverenlere tam da bu soruyu sordu. İnşaat Mühendisi ve İş Geliştirme Yöneticisi Reha Hatipoğlu ve ekibi tarafından yapılan “Yetenek Devrimi” adlı araştırma, 43 ülkeden 18 bin işvereni bir araya getirdi. Araştırmaya göre, teknolojik gelişmelerin bilinenin aksine iş imkânlarını arttıracağı bunun da çalışların dijitalleşmeye ayak uydurmasıyla mümkün olacağı sonucuna varılmış. Ayrıca araştırma, Z kuşağının gelecekte sahip olacağı mesleklerin yüzde 65’inin bugün dünya üzerinde olmayan meslekler olduğu da ortaya koyuyor. Hatipoğlu, "Gelecekte insan yeteneğine dayalı yeni iş imkanları ortaya çıkacak. Bu mesleklerin yüzde 65'i şu an yeryüzünde yok. Z kuşağı, bu mesleklere sahip olmak için bilişim alanına yönelmeli. Ülkemizde bu alanda ciddi bir açık var" diyor.
ManpowerGroup tarafından 2006 yılından bu yana yapılan "Yetenek Devrimi" araştırması, dünyada ciddi bir yetenek açığı olduğunu ve bu durumun da kronikleştiğini ortaya koyuyor. 43 ülkeden 18 bin işverenin katıldığı araştırma, geçtiğimiz günlerde şirketin Türkiye Genel Müdürü Reha Hatipoğlu ve ekibi tarafından gerçekleştirildi. Gelişen teknolojiyle birlikte işverenlerin farklı yeteneklerde insan gücüne ihtiyaç duyacaklarını söyleyen Hatipoğlu, "İşverenlerin yüzde 90'ından fazlası önümüzdeki iki sene içinde işletmelerinin dijitalleşme trendinden etkileneceğini düşünüyor. 2016’da McKinsey tarafından yapılan bir araştırma, bugün insanların ücret karşılığında yaptığı işlerin yüzde 45’inin makinalar tarafından otomatik olarak yapılabileceğini ortaya koydu. Bu ilk bakışta yakın gelecekte insanlığı işsiz günlerin beklediğine işaret ediyor gibi görünse de durum pek de böyle değil. Örneğin daktilocular yerini sözcük işlemci programlarına, veznedarlar müşteri temsilcilerine bıraktı. Dijitalleşme çağında, belki de henüz adı bile duyulmamış işler ortaya çıkacak ve bu işler istihdam ihtiyacını da artıracak" diyor.
2000'li yılların çocukları olan Z kuşağının yeni mesleklerde kalıcı olmak için hızla yeni beceriler edinmesi gerektiğini belirten Hatipoğlu, "Gelecekte beceri ve yetenek şimdiye kadar olduğundan daha da değerli olacak. Bu nedenle gençler, tekniğin yanı sıra sosyal beceri alanlarında da kendilerini geliştirmeli, her zaman yeni şeyler öğrenmeye açık olmalı. Bu yetkinliği kazanan gençler yeni işlere kolayca adapte olabilir. Ancak adaptasyonda sorun yaşayan gençler iş dünyasında tutunmakta zorluk yaşayacak" şeklinde konuşuyor. Bilişim ve teknolojide yaşanan gelişmelerin farklı meslekleri ortaya çıkaracağının altını çizen Hatipoğlu, "Bu mesleklerin neler olacağını öngörmek şimdiden oldukça zor. Dolayısıyla var olmayan işler konusunda eğitim planlanmak da güç olacak. Ancak kişilerin adaptasyon yeteneklerini ve öğrenme yetilerini geliştirmek yönünde bir eğitim planlanabilir. Ezberci değil araştırmacı ve öğrenmeye açık kişilere ihtiyacımız var. Eğitim sistemimiz bunu destekleyecek şekilde dönüştürülmeli" diye konuşuyor.
Başta Bilgisayar Teknolojileri ile Bilişim Sektöründe istihdam artışı olacağını fakat Türkiye'nin bu alana yeterince yatırım yapmadığı belirten Hatipoğlu, "Ülkemizde hem yetenek hem de yatırım bazında açıklar var. Daha gidilecek çok yolumuz var. Küçük ve orta ölçekli firmalar teknolojiye doğru yatırımı yaparsa çok verimli sonuçlar elde edebilir. Ülkemizde 'Anadolu Kaplanları' dediğimiz, üretim sektöründe iş yapan çok fazla küçük ve orta ölçekli işletme mevcut, bunlar teknolojiyi çok fazla kullanmıyor. Kullandıkları zaman hem üretkenliklerini hem de verimliliklerini artırabilirler. Bu yatırımları yapmaları da yeni istihdam alanları anlamına gelecek. Teknolojik yatırımlarının gerektirdiği cihazları kullanacak, bakımını yapacak, sürdürülebilirliğini sağlayacak kişilere de ihtiyaç duyacaklar" şeklinde konuşuyor.
Doğru yeteneğe sahip olan gençlerin dünyanın pek çok yerinde rahatça iş bulabileceğini ifade eden Reha Hatipoğlu, "Günümüzde transferler artık daha hızlı gerçekleşmeye başladı. Türkiye özelinde baktığınız zaman beyin göçü yaşanabilir. Kendini geliştiren gençler yurt dışında mutlaka değer göreceklerdir. Fakat Türkiye'deki eğitim sistemi değiştirilmediği takdirde, ezberciliğe dayalı bir ortamda yetişen gençler kendilerini bu değişikliklere tam olarak adapte edemeyebilirler. Bu da tersine beyin göçüne neden olabilir ve Türkiye'deki işverenler yurt dışından yeni çalışanlar almak durumunda kalabilir" diyor.
