|

"Sadece insanlar değil, devletler ve iktidarlar da dua alır"

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Taha Kılınç, köşesinde "Hedef belli, fail kim?" sorusuna yanıt aradı. Mehmet Acet, Yasin Aktay, Fatma Barbarosoğlu ve Nedret Ersanel de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
10:24 - 18/10/2017 Çarşamba
Güncelleme: 10:33 - 18/10/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Fatma Barbarosoğlu, Mehmet Acet, Yasin Aktay, Taha Kılınç ve Nedret Ersanel
Fatma Barbarosoğlu, Mehmet Acet, Yasin Aktay, Taha Kılınç ve Nedret Ersanel

Taha Kılınç, Mehmet Acet, Yasin Aktay, Fatma Barbarosoğlu ve Nedret Ersanel'in yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Taha Kılınç: Hedef belli, fail kim?

Somali’nin başkenti Mogadişu’da cumartesi günü düzenlenen bombalı saldırı, sadece ülkenin değil tüm dünyanın son yıllarda şahit olduğu en kanlı eylem olarak kayıtlara geçti. Somalili yetkililerin bildirdiğine göre ölü sayısı 300’ü aşarken, bundan fazla kayıp ve yaralı var. Kurban sayısının önümüzdeki günlerde daha da artacağına kesin gözüyle bakılabilir. Cesetlerden en az 100’ünün kimliği tespit edilemeyecek şekilde yandığı kaydedilirken, bunların devlet tarafından defnedildiği belirtildi. Kayıp olduğu bildirilen birçok kişinin cesedinin de, patlama sonucu tamamen parçalara ayrılmış olma ihtimali sebebiyle hiçbir zaman bulunamayabileceği açıklandı.Olayın ardından üç günlük yas ilân eden Somali Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Muhammed, saldırıdaki işaretlerin terör örgütü eş-Şebâb’ı gösterdiğini söyledi. “Eş-Şebâb yine masumları hedef aldı” diyen Muhammed, örgüte karşı yeni ve kapsamlı bir operasyon dalgasının başlatıldığını duyurdu. Saldırı, eş-Şebâb tarafından -henüz- üstlenilmedi.

Mehmet Acet: New York’tan gelen pis kokular

17/25Aralık’a giden süreçte, yargısal darbe girişiminin örümcek ağlarının örüldüğü sıralarda Zaman Gazetesi’nde bir haber çıkıyor. “Türkiye’nin 55 milyar dolar olması beklenen cari açığı, 49 milyar dolar olarak gözüküyor. Bu açığın geri kalanının ne olduğu merak konusu oldu” diyen bir haber. Belki de bir tek kişinin okuması için hazırlanmış hedef odaklı bir haber. Kim mi o bir kişi? Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan… Pazar günü Amerikan New York Times gazetesinde çıkan; bizim, New York’taki Zarrab davasını yürütenlerin, ‘söylemek isteyip de söyleyemediklerini bu gazete üzerinden söylettikleri’ biçiminde yorumladığımız haberden, Erdoğan’ın ne ile itham edildiğini öğrenmiştik: “Türkiye’nin Amerika’nın İran’a uyguladığı yaptırımları delerek İran’la petrol karşılığı altın ticareti yapması.”

Yasin Aktay: Hüsran oldu bu maceranın sonu

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) meşruiyeti olmayan ve bölgesel aktörlerin, İsrail hariç, tamamının karşı çıktığı referandumda ve tartışmalı neticesini uygulama konusunda ısrar etmesi herkesten önce Iraklı Kürtleri ve tabii diğer toplumsal grupları da çok zor bir durumda bıraktı. Dün Irak ordusuna bağlı çok küçük bir grup Kerkük önünde harekete geçer geçmez Barzani orantısız tehditler savurmaya başladı. Bu tehditlerde belli ki güvendiği peşmerge kuvvetleri ise iş ciddiye bindiğinde bulundukları yerleri büyük bir hızla terk etmeye başladılar. Günün en tartışılan olayı ise Kerkük’ü terk eden binlerce insanın Süleymaniye ve Erbil’e göç ettikleri görüntülerdi. Referandumu tanımayan merkezi yönetim bu girişimi kuvvetle bastırmayı denediği taktirde sonuna kadar savaşacağını ilan ederek meydan okuyan Kerkük Valisi’nin odasında poz veren Irak güçleri referandumun meşruiyetinin de siyasal gücünün de hazin bir fotoğrafını çekmiş oldular.

Fatma Barbarosoğlu: Kafa karışıklığı, cahillik, art niyet... Üçü bir arada...

Geçen hafta “eski erkek arkadaşı” tarafından öldürülen Helin’in hikayesi hepimizin kanını dondurdu.Helin 16 yaşında. Eğer Helin'in, “eski erkek arkadaşı” ile ailesinin zoru ile evlendirilmesine kalkılsaydı, ona “çocuk gelin” denecekti. “Eski erkek arkadaşı” tarafından öldürüldü ve manşetler “kadın cinayeti” olarak atıldı. Burada bir tuhaflık yok mu? Çok değil sadece 20 yıl önce lise öğrencisinin “erkek arkadaşı” mı olurmuş diye tepki gösterilirdi. Şimdi hiç kimse ağzını açamıyor. Neden açamıyor? Gerici diye yargılanmaktan korktuğu kadar, kınayanın başına kınadığının gelmesinden duyulan korku da var. Sosyal medya ile birlikte gençlerin kimlik bilgisi, “ilişkisi var” ibaresini taşıyor. 13 yaşındaki bir çocuğun ne “ilişkisi” olacak? Ebeveyn bu soruyu sorduğunda çocuğundan alacağı cevap belli: Akran baskısı. Başlangıçta olmayan biri üzerinden doldurulmuş olan “ilişkisi var” durumu, zamanla gerçek hale geliyor.


Nedret Ersanel: Masa fazla kalabalık!

Türkiye’de bulunan Amerikan Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin Ankara hükümetinin tarifiyle, “iki ülke ilişkilerindeki en güçlü sınama: vize krizi”ni görüşmelerin göbeğine alacağı beklentisi yükselmiş görünüyor ama.. Esas, Suriye ve Irak’tır. Hatta daha çok Suriye. Çünkü, ilk son orada olacak.

Eş zamanlı bir başka ziyareti de not etmemiz gerekiyor. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu iki günlük resmi ziyaret için İsrail’e gitti. Hem Başbakan Netanyahu hem Savunma Bakanı Lieberman ile bir araya geldi ve Suriye’de çözüme ilişkin konuları masaya yatırdı!Şoygu’nun söyledikleri şöyle; “Suriye’de operasyon bitmek üzere. Acil çözüm bekleyen birkaç konu var. Suriye’de gelecek gelişmelerin görüşülmeye ihtiyacı var ve iki ülke arasındaki bu konular birikti”...

#Taha Kılınç
#Mehmet Acet
#Yasin Aktay
#Fatma Barbarosoğlu
#Nedret Ersanel
7 yıl önce