|

Saklanacak ağaç bulamayacaklar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs provokasyonu nedeniyle ABD ve İsrail’e sert mesajlar verdi. Erdoğan, “Trump’ın bu açıklaması bizi de İslam dünyasını da bağlamaz. Sen çalarsın, sen oynarsın. Bugün kendilerini Kudüs’ün sahibi sananlar yarın arkasına saklanacak ağaç dahi bulamayacaklar” dedi.

Yeni Şafak ve
08:00 - 12/12/2017 Salı
Güncelleme: 08:37 - 12/12/2017 Salı
Yeni Şafak
“Dünya İnsan Hakları Günü” faaliyetine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD ve İsrail’e yönelik tepkisini sürdürdü.
“Dünya İnsan Hakları Günü” faaliyetine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD ve İsrail’e yönelik tepkisini sürdürdü.

ATO Congresium’da AK Parti İnsan Hakları Başkanlığınca düzenlenen “Dünya İnsan Hakları Günü” faaliyetine katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD ve İsrail’e yönelik tepkisini sürdürdü. ABD’nin kararını tanımadıklarını belirten Erdoğan, özetle şunları söyledi:

İnsan hakları gününü Kudüs’te insan haklarının ayaklar altına alındığı bir dönemde anıyoruz. Kudüs’te sergilenen vandallığın, zulmün, hoyratlığın ilelebet devam etmesi mümkün değildir. Bugün kendilerini Kudüs’ün sahibi sananlar yarın arkasına saklanacak ağaç dahi bulamayacaklarını bilmelidir.

ABD DÖKÜLEN KANA ORTAK OLDU

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Filistin ve özellikle de Kudüs büyük acılara maruz kaldı, yüreklerden hep feryatlar yükseldi. Kudüs’ü Müslümanlara ve diğer dinlerin mensuplarına zindan edenler, ellerine bulaşan kanı asla temizleyemeyeceklerdir. ABD, Kudüs kararı ile dökülen kana ortak oldu. Biz bu kararı asla tanımıyoruz, tanımayacağız. Başkan Trump’ın bu açıklaması bizi bağlamaz. Kudüs’ü de İslam dünyasını da bağlamaz. Sen çalarsın, sen oynarsın. Olay bu.

BU MÜCADELE BİTMEYECEK

1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan egemen ve bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar bu mücadele bitmeyecek, bu böyle bilinsin. Bugün yaşanan sorunların temelinde ABD ve Avrupa’nın en başından İsrail’in önünü açan, haksız işgalini destekleyen politikaları var. Bu ülkeler BM kararlarına sahip çıkmış olsaydı bölgede on yıllardır süren acı, haksızlık, zulüm ve katliamların önüne geçilebilirdi.

HERKESE NOTUNU VERECEĞİZ

Dünyada samimi olarak insan hakları savunucusu ve barış yanlısı olan herkes için Filistin ve Kudüs meselesi bir turnusol kağıdıdır. Bu meselede mazlumun ve haklının yanında yer almayan hiç kimsenin ne insan hakları ne de bölgesel ve küresel barış konusunda söyleyecek bir sözü olamaz. Filistin ve Kudüs konusundaki ifadeleri yakından takip edecek, ona göre de herkese notunu vereceğiz.


%11,1 en iyi cevap
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılı üçüncü çeyrek büyüme oranının yüzde 11,1 olarak açıklandığına dikkati çekerek, “Bu oranla Türkiye, üçüncü çeyrekte dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olmuştur. Bu yıl birinci çeyrekte revize edilmiş haliyle yüzde 5,3 ve ikinci çeyrekte yüzde 5,4 büyüyen Türkiye, böylece üçüncü çeyrekte neredeyse ikinci yarının tamamına denk bir büyüme oranına ulaştı. İnşallah yılın tamamında da en az yüzde 7 civarında bir büyüme oranı elde etmeyi hedefliyoruz. Büyümede yatırımcıların ciddi katkısı olması, elde edilen başarının kalıcılığına işaret ediyor. Bu rakamlarla, ülkemizi zayıf göstermek için var güçleriyle çalışan iç ve dış fesat odaklarına en güzel cevabı verdiğimize inanıyorum. Türkiye kendisine güvenen, inanan, yatırım yapan hiç kimseyi sukut-i hayale uğratmamıştır, uğratmayacaktır. Bizimle beraber olanlar kazanacak, bizim karşımızda yer alanlar ise kaybedecektir” dedi.


Ödülü hak eden ülke Türkiye’dir

Erdoğan, “Eğer dünyada mültecilere sahip çıkma konusunda bir ödül verilecekse, bunu en fazla hak eden ülke Türkiye’dir. Bize böyle bir ödülün asla verilmeyeceğini gayet iyi biliyoruz. Çünkü dünyada her konu gibi insan hakları meselesi de tamamen politik konumla ilgilidir. Hatta her gün Filistinlileri katleden İsrail’e veya halkına zulmeden bir başka terör devletine böyle bir ödülün verilmesi bizi asla şaşırtmaz. Bunlar YPG’ye, PYD’ye ödül verecek kadar ödülsüzlükten nasibini almışlardır. Bunlar bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle yok etmek gafletine girecek kadar barıştan uzak tiplerdir. Bu düzeni kabul etmiyoruz, bunun için de ‘Dünya beşten büyüktür’ diyerek itirazımızı tüm dünyada dile getiriyoruz” dedi. Erdoğan, yaşanan her hadisenin bu itirazın ve isyanın haklılığını teyid ettiğini belirterek,”İnsanlığın vicdanında her gün biraz daha gür şekilde yankı bulduğunu gördüğümüz bu gayretimiz, inşallah çok uzak olmayan bir tarihte Birleşmiş Milletler’in özellikle Güvenlik Konseyi’nin reformuyla neticelenecektir” diye konuştu.

  • Kapımız da kalbimiz de herkese açık
  • Anadolu’nun bir göçmenler diyarı olduğunu, asırlar boyunca doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden her istikametten bu coğrafyaya akın akın insanlar geldiğini hatırlatan Erdoğan, başı dara düşen herkesin inancına, kökenine, meşrebine bakılmaksızın bu topraklarda kendine yer bulduğunu, gelecek kurma imkanı elde ettiğini söyledi. Erdoğan, “Bugün her kim Suriye’den, Irak’tan, Kuzey Afrika’dan veya bir başka bölgeden gelenlere kem gözle bakıyorsa geçmişinden, tarihinden bihaber demektir. Bu kişilerin birkaç kuşak gerisine gidersek onlarda da bir muhacirlik bulacağımızdan eminim. Kimsenin mazlumları, mağdurları niçin ülkemizde barındırdığımızı sorgulamaya hakkı yoktur. Bu ülkeye, bu millete ihanet içerisinde girmemiş olması şartıyla bizim herkese kapımız da kalbimiz de açıktır, açık olmaya devam edecek” dedi.
Duruşumuz insan hakları efsanesi

Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta yaşanan insani dramlar karşısındaki duruşunun başlı başına bir insan hakları efsanesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, daha önce birinci ve ikinci Körfez Savaşları döneminde Irak’tan gelen yüz binlerce kişiye, Türkiye’nin sorgusuz sualsiz kapılarını açtığını, durum normale dönene kadar sahip çıktığını hatırlattı. Erdoğan, Suriye’de son 7 yıldır kesintisiz süren kriz döneminde Türkiye sınırlarına gelen herkese kucak açıldığını söyledi. Erdoğan, “Halen Suriyeli ve Iraklı bu 3,5 milyona yakın sığınmacı ülkemizde hayatını sürdürüyor. Var mı dünyada örneği? Yok. Ama Türkiye bunu yaptı. Diğer ülkelerden, bölgelerden gelenlerle bu rakam, 4 milyonu geçiyor. Bugün Türkiye, dünyada sınırları içinde en çok mülteci barındıran ülke durumundadır. Canını, namusunu, geleceğini kurtarmak için kapımıza gelen herkesin başımızın üzerinde yeri vardır. Rabbim kimseyi evinden, yurdundan, özgürlüğünden etmesin” diye konuştu.

#Cumhurbaşkanı Erdoğan
#Ekonomi
#Kudüs
6 yıl önce