Yeni Şafak'a konuşan Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Ahmet Tuma, 25 Şubat'a ertelenen Cenevre görüşmelerinin 'saldırılar, katliamlar durmazsa' hiç başlamayacağı mesajı vedi. 250 bin kişinin öldüğü, 6 milyon insanın ise ülkesini terk etmek zorunda kaldığı Suriye'deki iç savaşa siyasal çözüm bulma amacıyla Cenevre'de düzenlenen toplantılara katılmak üzere bir heyet gönderdiklerini anlatan Tuma, kuşatmaların kaldırılıp insani yardım ulaştırılması ve sivillere yönelik saldırıların durdurulmasını kapsayan şartların uygulanmadan anlaşma sağlanamayacağını belirtti. BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura'nın kendilerine, “Benim tek başıma yapabileceğim bir şey yok, yetkim yok. Devletlerin ortaklaşa hareket ve dayanışmalarıyla barış sağlanacak” dediğini aktaran Tuma, Rusya-İran-Esed güçlerinin sivilleri katlettiği bir ortamda müzakerelerin başlatılmasını anlamsız bulduğunu kaydetti. Tuma şunları söyledi: “Rejimle birlikte İran ve Rusya, muhalif olanları kökten yok etmek istiyor, Suriye'den atmak istiyor. Ama bizi ülkemizden çıkaramayacaklar. Uluslararası toplum bize vaat ettiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi. Bizi Esed'le uzlaşmaya çağırıyorlar. Cenevre masasında sadece Suriyeliler'in bugünkü acılarını dindirmek için var olmayı kabul ettik. Suriye'nin Nusayri, Sünni ve Kürt devletleri olmak üzere 3 parçaya bölünmesine asla izin vermeyeceğiz. Suriye'yi parçalara ayıramayacaklar. Davamızda ısrarcıyız. Rusya'nın Cenevre'ye PYD'yi de dahil etme çabalarını ise asla kabul etmeyeceğiz. Suriye'deki savaşa bu kadar müdahil olup da mültecileri ölüme terk eden Avrupa'nın artık bu yükü omuzlaması gerekiyor. Denizler mülteci mezarlığına döndü. Sınırlar açılmalı, mülteciler Avrupa'ya gidebilmeli.”
