FETÖ'nün duruşma salonlarındaki ifadelerle yürütmeye çalıştığı yüzsüz algı operasyonu, değişik taktiklerle devam ediyor. Harp Akademileri davasında sanık eski askerler birbirini suçlayarak, FETÖ'den mağdur olduklarını savundu. 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığı’ndaki faaliyetler ve eylemlerle Akademi Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu’nun kaçırılarak cezaevine konulmasına ilişkin, aralarında 3 generalin de bulunduğu 116’sı tutuklu, 1’i firari 122 sanığın yargılandığı davanın 10’uncu duruşması Silivri Adliyesi'nde tamamlandı.
Harp Akademileri Komutanlığı’nda öğrenci yüzbaşı olarak görev yapan tutuklu sanık eski yüzbaşı Nazım Aytar, “Baş hoca Albay Ahmet Zeki Gerenhan, bizim amfide toplanmamızı emretti. Bütün öğrenci subaylar oradaydı. İstanbul çapındaki terör eylemi dolayısıyla öğrenci subayların görevlendirileceği yerleri anlattı. Bana herhangi bir görev verilmedi" dedi. Öğrenci subaylardan Aytar, tutuklu sanık eski yüzbaşı Selçuk Tıraş’ın kendisini arayarak Tuzla Piyade Okulu’na gitmeleri yönünde emir aldıklarını söyleyen Aytar, “Selçuk Tıraş geldi ve bana emri tebliğ etti. Terör eylemi beklentisi olduğu için bu emri sorgulamadım ve normal karşıladım. 23.30’da darbe haberlerini gördüm. Bize verilen emirle haberlerde gördüklerimin farklı olduğunu anladım. Darbe girişiminin bir parçası olmak istemedik. Piyade okulunun yatakhanesine geçerek bekledik. Hiçbir olaya karışmadık. Sabah saatlerinde ise Tuzla’daki piyade okulundan ayrılarak Harp Akademileri Komutanlığı’na yani görev yerimize döndük. Kimseden darbe girişimine yönelik emir almadım, kimseye emir vermedim. Alçak FETÖ terör örgütüyle en ufak bir bağım yoktur. Mağduriyetimin giderilmesini ve beraatimi talep ediyorum.”
Savunmasını yapan tutuklu sanık Vahit Yılmaz ise, eski albay Gerehan ile eski binbaşı Özleblebici’nin görevlendirmeleri yapan kişiler olduğunu 26. Motorlu Piyade Alayı’na gitme emrini ise Harp Akademisi’nde öğretim üyesi olan binbaşı Şenol Deveci’den aldığını söyledi.
Yılmaz, “Harp Akademileri’nde görevlendirmelerimiz yapıldı, fakat görevin içeriği anlatılmadı. Ben, KOKTOG faaliyetine hiç katılmadım. Saat 22.30 sularında akademi nizamiyesinde çıkış yaptık. 23.30 sularında görevlendirildiğim alaya ulaştım. Yaşananları sosyal medyadan takip etmeye başladım. Cumhurbaşkanı'nın konuşmasını izledikten sonra darbeden haberim oldu. Görevli bulunduğum alayı terk etmek istiyorduk, fakat mümkün görünmüyordu. Sabaha kadar bekledik. Hiçbir olaya karışmadan akademiye döndük” ifadelerini kullandı.
- Millet adına takipteyiz
- Silivri’deki duruşmaları takip etmeye gelen AK Parti Kocaeli Milletvekili Zeki Aygün, “Bu dava Türkiyemiz üzerinde oynanan kötü bir oyun, terör örgütünün yapmış olduğu hain hareketin davası, bunu takip etmemiz hem milletimiz adına hemde şehitlerimizin adına önemli bir görev olduğuna inanıyoruz. AİHM'de bunları veri olarak kullanmasını sağlayan bir algı içersinde yürütmeye çalışıyorlar. Ancak şunu söyleyemiyorlar, bir Harp Akademilerinde Öğretim Görevlisi’nin o gece neden Tuzla Piyade okulunda görevlendirildiğini açıklayamıyorlar. Dolayısıyla bunun da ne manaya geldiğini hepimiz iyi biliyoruz. Çünkü hain Fetö terör örgütünün elemanları belli yerlere görevlendirilmiştir. Bunları takip edeceğiz" dedi.
- PENSİLVANYA NOTERİ
- Aygün, "Herkes kendini kurtarmaya çalışıyor ama bu zamana kadar aldığımız izlenim şuydu hep kendilerini ‘bu iş bitecek, aman dikkat edin, ümidinizi kesmeyin, kendinizi ifşa etmeyin’ şeklindeydi ama artık ümitleri kesilince bir birlerini ifşa etmeye başladılar. Şuna şahit olduk hatta Amerika’dan pensilvanya’dan 3 tane amerikan noterinden alınmış vekaletname var. O vekaletname ile mallarını satmaya çalışıyorlar. O Türk vatandaşları kendi mallarını bizim konslosluğumuzdan vekaletname almayıp gidip Amerikan konsolosluğundan vekaletname alıp gelip malını burada satmak istemesi bu işin göstergesidir” ifadelerini kullandı.
