Türkiye'nin farklı meydanlarında demokrasi nöbetine devam eden halkı darbeye karşı yapılan marşlar, şarkılar motive ediyor. Sanatçılarımız Orhan Gencebay, Erhan Güleryüz, Uğur Işılak, Murat Kekilli, Kıraç, Ahmet Okur, Aydın Beyoğlu, Bekir Köse, Hakan Mevlüt Göktaş, Grup Genç Türk halkının yanında, darbelere karşı olduklarını o kanlı geceyi anlatan bestelerle gösterdi. 15 Temmuz Şehitlik Marşı'nı seslendiren Üsküdar'daki Hz. Ali Cami Müezzini Bekir Köse, "Erol Olçok Ağabey Cuma namazlarına bazen bu camiye gelirdi. Bana 'Ben senin salâ okuyuşunu çok seviyorum. Eğer senden önce vefat edersem benim salâmı sen oku' demişti. Bana nasip olmadı ama her salâda Erol Ağabeyi ve bütün şehitlerimizi düşündüm. Özellikle Erol Ağabeyin vasiyetini yerine getirdiğime inanıyorum" diyor.
Erol Olçok'u 4 yıldır tanıdığını söyleyen Bekir Köse, onunla ilgili şu anekdotu bizimle paylaştı: "Erol Olçok'u tanıyan birçokları dini yönünü bilmez. Bazen yatsı namazlarını kılmaya bizim camiye gelirdi. Oğlunu da birkaç kez Cuma namazlarında gördüm. Yatsı namazına geldiğinde sonuna kadar bekler. Namaz bittikten sonra da kaza namazı kılardı. Ben en son Bakara Suresi'nin son ayetlerini okuduğumda "Hocam sabaha kadar Kur'an okusan seni dinlerim" demişti." 15 Temmuz gecesinden sonra salâ okumaktan daha fazlasını yapmak istediğini söyleyen Köse, "Benim bulunduğum cami Boğaziçi Köprüsü'nün son girişinde. O gece birçok gencin önce camiye gelip yatsı namazını kıldığını sonra buradan hep birlikte Boğaziçi Köprüsü'ne yürüdüğüne şahit oldum. Bunların içerisinde Kur'an-ı Kerim öğrettiğim, aynı safta namaz kıldığım 16-17-18 yaşlarında gençler vardı" dedi.
Köse sözlerine şöyle devam etti: "Ben 21. yüzyıldaki gençlerden bunu beklemezdim. Damararındaki asil kanın hala dolaştığını o gece hissettim, gördüm. 15 genç kol kola girmiş kurşuna diziliyor. Arkadakiler de askerlere kurşun bittiğinde ne yapacaksınız diyordu. Seslendirdiğim marşı ve aradaki salâyı hem Erol Ağabeyin vasiyeti hem de şehitlerimizin ruhu için okudum. Zafer kutlaması demek belki yanlış olabilir ama insanlarımız çok hayra vesile oldular. Çanakkale ruhunun yaşadığını görmüş olduk."
Orhan Gencebay'ın vatan millet konusunda ne kadar duyarlı olduğunu hepimiz biliyoruz. Gencebay, 'alçakça' olarak nitelendirdiği FETÖ'cülerin darbe girişimi için Canım Türkiyem isimli bir beste yaptı. Arabesk müziğin babası ülkemizi bölmek isteyenlerin yıllardır çalıştığının altını çizerek şu açıklamaları yaptı: "Ben amatör bir tarihçiyim. Dikkat etmemiz gereken iki tarih var: 1071 ve 1453. Bu tarihler art niyetli Batılılar tarafından son derece önemli. Onlar bu tarihlerden hiç haz etmezler. Bize "Siz Türkler geldiniz, Anadolu'da olanları vatanlarından ettiniz" derler. Gerçek bu değildir. Tarihçiler Türklerin Anadolu'daki tarihlerini 13-14 bin yıl öncesine götürüyor. Yani bu topraklara sonradan gelmedik."
Gencebay, şunları söyledi: "Ben 60 ihtilalini, 72 muhtırasını, 70-80 arasındaki sağ sol olaylarını, 80 darbesini de çok iyi bilen biriyim. 15 Temmuz çok alçakça bir hareket. O geceden beri yerimizde duramıyoruz. Ülkemi, vatanımı çok seviyorum. Ülkemizi bölmek isteyenler iş başında. Şarkıları bile sağcı solcu diye böldüler. Ben hep bu sorunlara yönelik şarkılar yaptım. 1978'de Bitecek Dertlerimiz dedim. 1995'te Gelin Birlik Olalım dedim. Daha önce Batsın Bu Dünya dedim. Bakın 70- 80- 90'lardan bugüne hiç rahat gelmemişiz. Bu olay da bunların devamıdır."
Rock müzik sanatçısı Hakan Mevlüt Göktaş, halkın darbe savunmasına karşı bir methiye besteledi. İstanbul'un Köprüsü'nün sözlerini kardeşi Hüseyin Rahmi Göktaş ile yazdıklarını söyleyen Hakan Mevlüt Göktaş, "Kardeşime Allah için bir şeyler yaz dedim. O Allah için yazdı. Ben de Allah için çaldım, söyledim. Hem geçmişlerimiz 15 Temmuz şehitleri ki rahmetle anıyorum, hem de bizim çocukların geleceği için hoş bir seda olması niyetiyle kalbimin derinliklerinden söyledim" diyor.
Halk sanatçısı Aydın Beyoğlu, bestelediği En Uzun Gece'ye dair şöyle konuştu: "Boğaziçi Köprüsü ve Ankara'daki görüntüler darbenin acımasızlığının göstergesiydi. O an isyanımı, feryadımı, haykırışımı kaleme aktarmak istedim. Köprüyü, askerleri ve tankları görünce Sırat köprüsü aklıma geldi. Halkın el ele, omuz omuza geldiğini görünce büyük bir millet oluşumuzu düşündüm. En uzun gece/ Sırattan ince/ El ele verdik/ Geçtik milletçe En Uzun Gece ülkemizin pek çok meydanında çalınıp hep bir ağızdan söyleniyor." Beyoğlu da Kasımpaşa, Küçükçekmece, Esenler, Kağıthane ve Fatih meydanlarında demokrasi nöbeti tutan halkla bir araya geldiğini söylüyor.
25 yıldır Viyana'da yaşayan sanatçı Ahmet Okur da darbe girişimine sessiz kalmayanlardan. Yıllardır ülkesine hasret yaşayan Okur, saldırının olduğu gece İstanbul'daki evinde olduğunu söyledi ve yaşadıklarını "Darbenin yapılmaya kalkışıldığı ilk akşam gerçekten şok oldum. TRT'de bildiriyi dinleyince televizyonu kapatıp Güngören meydanına koştum, meydanı dolduran kalabalığa karıştım" şeklinde dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dik duruşundan etkilenerek onun için bir beste yaptığını söyleyen Okur, "Her akşam başka bir meydandayım. Güngören, Kadıköy, Fatih... Yanımda bir oğlum var. Ben insanlık, demokrasi ve ülkem adına buradayım" diyor.
Türkiye Gençlik Vakfı da Bu Halk Direndi adında bir marş yaptı. Sözlerinin tamamını gönüllülerin yazdığı marşı Salih Sabır seslendirdi. Vakıf adına konuşan Medya İletişim Koordinatörü Yunus Becit şunları söyledi: "Mısırlıların Kardeşim Sen Özgürsün şarkısından etkilendik. Biz de bir marş yapalım dedik. Kardeşim Sen Özgürsün'de hüzünlü bir hava vardı. Orada darbe başarılı olmuştu ve insanları hapse atmışlardı. Biz hüzünlü bir hava olsun istemedik. 81 ilin 70'inde marşımız çalınıyor. Tramvay duraklarında ve araçların radyolarında duyuluyor. Youtube'a yüklediğimiz video tutulunca İngilizce ve Arapça altyazılı versiyonlarını da hazırlayıp Facebook'ta yayınladık ve Arap coğrafyasında 6 milyon kişiye ulaştık."
Grup Genç, cuntacılara karşı Erdem Bayazıt'ın 1966 tarihi Birazdan Gün Doğacak şiirini besteledi. Grup üyelerinden İzzet Okumuş hangi hislerle o besteyi yaptıklarını anlattı: "Grup olarak sesimizi çıkarmak için bir şeyler düşünüyorduk. O sırada daha önce bestelediğimiz ama hiç kimseyle paylaşmadığımız bu şiirin tam manasıyla bugünkü ahvale uygun olduğunu gördük. 15 Temmuz'dan beri Nurettin Baransel Kışlası önünde, Kısıklı'da, Pendik'te, Bağcılar'da, Eyüp'te demokrasi nöbetlerine katılıyoruz. Şanlıurfa, Konya gibi illere de gittik. Her gittiğimiz yerde birkaç şarkı söylüyoruz. Milletimizle birlikteyiz. İkinci bir emre kadar meydanları terk etmeyeceğiz. Halkımızla birlikte aynı duyguları yaşamaya gayret ediyoruz."
Suudi Arabistanlı şarkıcı Usame Fakih ve Filistinli Faraj Abu Şheydem de darbeye sessiz kalmadı. Yayınladıjları şarkılarıyla ülkemize, milletimize destek verdiler. Darbe girişimi sırasında Türkiye'de olan Fakih, şarkısında halkın direnişini ve Erdoğan'ın dik duruşunu şu sözlerle anlatıyor: Yanlış düşünenlere söyle/ Türkiye temizdir/ Türkiye özgürdür/ Onu izzet inşa etmiştir/ İzzetle yükselmiştir/ Canımız ona feda olsun Filistinli Şheydem ise "Bu parça benden büyük Türk halkına armağandır" diyerek paylaştığı şarkıda şöyle sesleniyor: Filistin unutmaz Recep Tayyip Erdoğan'ı/ Dünya şahittir bu zamanların efsanesi olduğuna/ Türk halkı haykırdı askerlerin hakimiyetini istemiyoruz diye/ Toptan korkmayız Allahu ekber diyerek
