|

Soğukkanlı olursak krizi aşarız

Başbakan Davutoğlu, Brüksel ziyareti öncesi uçakta gazetecilerin Ankara temsilcilerine konuştu. Davutoğlu, karşılıklı soğukkanlı olunması halinde Rusya ile krizin aşılabileceğini belirtti. İşte Davutoğlu’nun sorularımıza verdiği cevaplar...

Yeni Şafak ve
04:00 - 30/11/2015 Pazartesi
Güncelleme: 21:38 - 29/11/2015 Pazar
Yeni Şafak
Rusya krizinde gelinen son durum nedir?

Rusya-Türkiye ilişkileri kritik bir süreçten geçiyor. Rusya'nın şunu anlaması lazım: Suriye ile sınırımız Türkiye'nin ulusal güvenlik sınırıdır. Herhangi bir sınır değil. Olay Rusya'yı kasıtlı olarak hedef alan bir tutum değil, ilkesel bir karardır. Krizin çapını ve önemini ihmal etmemekle birlikte biz ve Rusya soğukkanlı şekilde olaya yaklaşırsak bu krizi kontrol altına alırız. Sert açıklamalar yapmak yerine doğrudan görüşmeyi tercih etmek gerekir. Rusya'nın pilotunu kaybetmesi sebebiyle ne hissettiğini anlıyoruz ama onların da bizim hassasiyetimizi anlaması lazım.



AMBARGO UYGULAMADIK

Ekonomik ilişkilere gelince, bu karşılıklı bir çıkar ilişkilisidir. AB ile Rusya arasındaki krizde biz AB'nin ambargosuna uymadık, 'Rusya bizim komşumuz' dedik. Bu bizim Rusya'ya verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Herhalde haritaya bakan her makul kişi de Suriye'nin Rusya'dan daha çok Türkiye için bir güvenlik meselesi olduğunu görür. Rusya'nın yaptığı her operasyon bize mülteci krizi olarak dönüyor. Eğer mülteciler gelmeyeceklerse nerede kalacaklar? Kalacakları yer belli, Suriye içi. Oranın güvenli alan olması lazım. Bu konuda ulusal güvenliğimizi ilgilendiren hususlarda tek başımıza ve koalisyonla birlikte her türlü adımı atarız. Umut ederiz ki önümüzdeki dönemde önce psikolojik tansiyon düşer, ardından diplomasi kanalları açılır. Sebze, meyve ihracatında yaşanan sıkıntılara yönelik olarak da çalışma yaptırıyoruz. Bakanlar Kurulu'nda hepsini ele aldık. Bazı tedbirler düşünüyoruz.



SIRLARI İFŞA SUÇTUR

Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklu yargılanmaları...

Tutumumu açık bir şekilde ortaya koydum. Bir defa kritik bir süreçten geçerken 'devlet sırrı' diye bir gerçeklik ve zaruret var. Bu kadar kriz yaşanırken, devlet birçok tedbiri almak zorunda. Aldığınız bu tedbirler şu veya bu şekilde saptırılarak ve kurallar da aşılarak yalan yanlış yorumlarla devleti zora soracak şekilde devlet sırları yayınlanırsa bu suçtur. Dünyanın her yerinde suçtur. Gazeteci her şeyi yazabilir ama böyle bir kural varken bunun gereğini yerine getirmek hepimizin vazifesi. Bu konuda hükümet olarak hiçbir şekilde müdahil olmadık, olmayız. Dönüp yargının her adımında her işleminde hükümeti suçlamak da doğru değil. Ama dün de (önceki gün) zikrettim, esas olan tutuksuz yargılanmadır. 'Denetimli serbestlik' ve başka uygulamalar var. (MİT TIR'larının durdurulması) Olayın birinci hedeflerinden biri de bendim. Üç kişi hedefe konuldu. Başbakanımız (Recep Tayyip Erdoğan) o zaman. Dışişleri Bakanı olarak ben ve MİT Müsteşarımız. Daha sonra odamızın dinlenmesi de aynı sürecin devamıdır. Üçümüzü de uluslararası ceza mahkemesine çıkarmak için yürütülen haince bir faaliyet. Benim odamı da dinleyen aynı çete. O yayınlar da bu kumpası destekleyen yayınlar.


#​Başbakan Ahmet Davutoğlu
#brüksel
#soru-cevap
8 yıl önce