|

Trump birlik havasından bihaber

ABD başkanı Donald Trump'un Müslümanları ülkeye almama kararına karşı protestolara katılan ve slogan atan Amerikalı Asiye Allman, yaşadıklarını resim çizerek anlattı. Allman, “Siyasiler sokaklardaki atmosferi ve inancı bilseler belki de böyle bir şeye hiç kalkışmazlardı. O anlara kendi gözlerimle şahit olduğum için çok şanslıyım” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 12/02/2017 Pazar
Güncelleme: 00:00 - 12/02/2017 Pazar
Yeni Şafak
Trump birlik havasından
bihaber
Trump birlik havasından bihaber

ABD'nin yeni başkanı Donald Trump'ın 7 Müslüman ülkenin vatandaşlarını ülkeye almama kararından bu yana iki hafta geçti. Karar geçtiğimiz günlerde Temyiz Mahkemesi'ne takıldı ve iptal edildi. Ancak bu iki hafta içerisinde ülkenin dört bir yanında kararın iptali için protestolar gerçekleştirildi. ABD'nin tüm sokakları, havaalanları adeta birlik havasına büründü. Tatil için gittikleri memleketlerinden dönen Amerikan vatandaşı Müslümanlar havaalanlarında mahsur kaldı. Havaalanının dışında ise yaşlısından gencine herkes onlar için mücadele etti, sloganlar attı.







Slogan atanlardan birisi de Amerikalı ressam Asiye Allman'dı. Diğerleri gibi günlerce destek için sokaklarda olan Allman kalabalığın içinden sıyrılır sıyrılmaz evine gitti ve yaşadığı duygularını resimleriyle anlattı. Daha önce 15 Temmuz ile ilgili resimler de yapan Allman, seyahat yasağının Amerikalı bölmenin aksine birleştirdiğini ifade ediyor. ABD'de her vatandaşın farklı aile hikayelerine sahip olduğunu söyleyen Allman, “Siyasiler sokaklardaki atmosferi ve inancı bilseler belki de böyle bir şeye hiç kalkışmazlardı. O anlara kendi gözlerimle şahit olduğum için çok şanslıyım” diyor.



HER BİRİMİZİN HİKAYESİ FARKLI


Allman aslında Amerikan vatandaşı olan herkesin, ilk başta mülteci ya da göçmen olarak geldiğini söylüyor. Ülkede her vatandaşın farklı ailevi geçmişlere ve hikayelere sahip olduğunu kaydeden Allman, “Bu yüzden buradaki hiçbir vatandaş bu uygulamaları hak etmiyor. Dışarıdan görünen İslamofobi ve yanlış anlaşılmalar olsa da protestolarda öyle bir ortam yok. Sokaktaki her bir insan kimliklerini bir kenara koymuş halde ortak bir şey için endişeleniyorlar. Philadelphia Havaalanında katıldığım protesto benim için unutulmazdı. Siyahisi, yaşlısı, genci, beyazı, çocuğu, Amerika'nın hepsi oradaydı. Aralarında çocuklarıyla buluşmayı bekleyen aileler de vardı. Kalabalığın içerisinde gözüme başörtülü bir kadın çarptı. Havaalanından çıkmayı başaran diğerleri gibi kalabalık tarafından en güzel şekilde karşılanıyordu. Aynı zamanda herkes barış şarkıları söylüyordu. O an mutluluğun gözyaşları yanaklarımdan süzüldü. Yaşadığım duygular tarif edilemezdi. Amerikan halkını bu şekilde birleştiren duygular bizim için hiçbir zaman sorun olmayan insanlar. Siyasilere inanmadığımız, medyaya güvenmediğimiz için sokaklardaydık. Dışarıdaki atmosferi ve inancı bilseler belki de böyle bir şeye hiç kalkışmazlardı. O anlara kendi gözlerimle şahit olduğum için çok şanslıyım” diyor.







DEKLANŞÖRE BASILMASIYLA KARDEŞE DÖNÜŞTÜK


Sanatçı olarak işlerinde her zaman şahit olduğu önemli olaylara yer verdiğini belirten Allman, seyahat yasağı için de fotoğraflar ve duygularını bir araya getirerek üç iş yapmış. Bunlardan ilkinin Demokrasi Nöbeti'nden olduğunu söyleyen Allman şöyle devam ediyor: “Trump'ın başkan olarak ilk ziyareti Philadelphia'da toplanıp bir protesto başlatmıştık. Seyahat yasağından bir gün önceydi ama biz mültecilerin ve göçmenlerin ilk günden bu yana ABD'nin bir parçası olduğunu bağırıyorduk. Ertesi gün bu karar çıktı. Biz aynı sloganları atmaya devam ettik. İkincisi ise havaalanındaki insanların birlik duygularını anlatıyor. Sayısız kalabalığın arasında gözüme iki başörtülü kadın çarpmıştı. Yeşil pankartı tutan yarı Mısırlı yarı İrlandalı bir kadındı. Yanındaki ise bir yıl önce Halep'ten gelmişti. İçerisinde benim de bulunduğum resim ise yan yana durduğum kardeşimle birleşmenin benim için anlamını ifade ediyor. Halep'ten gelen kardeşimle tanıştığımda özellikle cesaretinden çok etkilendim. Çünkü kendisi gibi olan insanlar için sokaktaydı. İstanbul'daki gazeteci arkadaşlarıma göndermek için birlikte fotoğraf çekinmek istediğimi söyleyinceyse yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Eşinin deklanşöre basmasıyla ise kardeşe dönüştük.”







Bana'ya mektup var


Protestolardan sonra yaşadıklarını idrak edebilmek için evine geçtiğini söyleyen Allman, “Resimleri yapmıştım ama içinde hala konuyla ilgili bir şeyler yazma isteği vardı. Bana isimli küçük kızdan ise Türkiye'nin Halep'teki insanları kuşatmadan kurtarmak için harekete geçtiğinde haberdar oldum. Halep'te insani kriz büyürken, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Bana'ya attığı tweet beni çok etkiledi. Çavuşoğlu, tweetinde 'Umudunu kaybetme kardeşim. Türkiye çağrılarını duyuyor' diyordu. O kadar yoğun gündemin arasında Çavuşoğlu 6 yaşındaki küçük kıza cevap vermek için zaman ayırmıştı. Bana'nın Trump'a attığı tweeti ise kimsenin umursamaması bir Amerikalı olarak beni utandırdı. Halep'te şahit olduğu insanlık dışı şeylere rağmen çocuksu mutluluğunu sürdürdü. Her şeye rağmen hala Halep'e döneceği günü bekliyor" ifadelerini kullanıyor.








#ABD
#Donald Trump
#Mevlüt Çavuşoğlu
7 yıl önce