Italya'da, yarim yüzyila yakin bir süredir ülkede terör estiren yapinin üzerine gidip çökerttiginde 37 yasindaydi. Gladyo'nun varligini sadece Italya degil, tüm dünya kamuoyu onun israrli çalismalari sonucunda ögrendi. Fakat kendisinde bir "Gladyo'yu çözmüs kahraman" edasi yok. Çünkü, ciddiyetle vurguladigi gibi arkasinda bir hükümet, basin ve kamuoyu gücü vardi. Türkiye'de de Ergenekon yapilanmasinin çökertilmesi için bunlari olmazsa olmaz olarak görüyor.
Felice Casson, simdi Venedik senatörlügü görevini yürütüyor. Genç Siviller'in davetlisi olarak üç günlügüne Istanbul'daydi. Cumartesi günü Bilgi Üniversitesi'nde yapacagi konusma için hayli kalabalik bir topluluk gelmisti. Herkes Casson'un Ergenekon türü yapilanmalarin desifre edilip çözülmesi için ilginç formüller aktarmasini bekliyordu.
Ancak o bunu yapmadi, sihirli bir degnek sunmadi, Italya'da demokrasiye olan inançla, siyasetin destegi- yle bunu yaptiklarini söyledi. Önceki günkü konusmasinda Ergenekon sorusturmasini yürüten savci Zekeriya Öz'e 'meslektas' nasihatlerinde bulunan Casson, kendisiyle yaptigimiz görüsmede de talep olmasi halinde Türkiye'ye derin devlet yapilanmalari hakkindaki bilgilerini ve bununla mücadelede edindigi deneyimleri paylasabilecegini söyledi.
He dönem bu tür yapilanmalar çökertilir ama yerini yenileri alir. Önemli olan birini bitirseniz bile devaminin gelmemesini saglamanizdir. Gerçekleri ortaya çikartmadan neyle karsi karsiya kaldigimizi dahi bilemeyiz. Bu gerçeklerin ortaya çikmasi için de üç önemli seyin olusmasi gerekir. Savcinin harekete geçmesi, parlamento destegi, basin ve kamuoyunun bunun arkasinda durmasi.
Önce Türkiye'deki yasalarin buna izin verip vermedigine bir bakmak gerekiyor. Ve esas olarak da bu Türkiye'yi ilgilendirdigi için Türkiye'nin bunun üzerine gitmesi gerekiyor. Bana teklif gelmesi meselesi ise, sizin hangi anlamda bir isbirliginden bahsettiginize bagli...
Ben normalde, su anki islerimle ugrasirken bile birçok yere gidip deneyimlerimi paylasiyorum. Benimle iletisime geçildigi taktirde deneyimlerimi aktariyorum. Ayrica böyle bir sey için önce ben hareket etmem çünkü her ülkenin ve yargisinin bagimsizligina inanirim. Ben sahsen böyle bir girisimde bulunmam ama fikirlerimi paylasmak adina bir teklif olursa elbette paylasirim.
Ergenekon'la baska ülkelerdeki Gladyo'larin birbirine benzediklerini söyleyemem. Ama sizin ülkeniz, ülkenizin kosullari, yapilanmasi kendine has olusmus sekilde. Bu farkliligin olmasi da dogal. Her ülkede Gladyo'lar farklilik gösterebiliyor ama Türkiye'yle olan karsilastirmasini ülkenizdeki yapilanmaya dair genis bilgim olmadigi için tam olarak yapamayacagim.
Ben bu arastirmalari yaparken uluslar arasi baglantilari gördüm ama özellikle Italya üzerine konsantre oldugum için baska ülkelerle ilgili derinlemesine bir inceleme yapma imkanim olmadi.
Bu çok normal bir sey. Gizlenecek bir sey de yok zaten. Herhangi bir Türk gidip Italya'da konussa, Türk gizli servisi de gidip onu takip eder. Hele de bu tür konular konusuluyorsa özel servislerce takip edilmemenize imkan yoktur zaten.
Sovyetler'in çökmesiyle birlikte Avrupa'da fiilen komünizm tehlikesi kalmamisti. O zaman da bazi ülkelerde Gladyo kendi ülkelerindeki iç islerle ugrasmaya basladi. Bu da dogaldi. Türkiye'de de böylesi bir degisim yasanmis olabilir.
Benden net bir öneri isti-yorsaniz sunu söyleyebilirim: Çalismak, çalismak, çalismak. ISTANBUL
Bu soruya söyle yanit vermek gerekir; istihbarat örgütü, gizli teskilati olmayan ülke var mi? Gizli servisleri olan her ülkenin mutlaka o gizli servisten daha gizli bir yapilanmasi vardir.
Hayir, hatirlamiyorum. Benim için de zaten Italya'da bu konu 15 yil önce kapanmisti. Dolayisiyla bir isim söylemem zor.
Yalniz oldugumu hissettigim oldu ama hiç bunalima girmedim.
Çünkü bir kere yaptigim sorusturmanin öneminin farkindaydim. Ona göre hareket ediyordum. Belli bir süre sonra da Meclis'teki bir arastirma komisyonuyla birlikte çalistik. Basin ve kamuoyu da beni destekliyordu. Bu iki destegin varligi nedeniyle bir bunalim yasamadim.
Ben zaten uzun yillardir ben-zer konularda çalistigim için gece gündüz çalismak durumunda olan biriyim. O anlamda hayatimda çok sey degismedi. Ama tabii ki disaridan daha fazla ilgi vardi. O bir farklilik yaratiyordu.
Gladyo'dan önceki arastirma konularim da terörizm üzerineydi. Gladyo zamaninda da, terörizm arastirmalari yaptigim zamanlarda da ölüm tehditleri sürekli geliyordu. Ama ben bunlari hiçbir zaman ciddiye almadim. Bu pek de konusmak istemedigim bir konu aslinda.