|

Yarınlar için büyümede tedbirli gitmeliyiz

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2011 Ocak ayında hane halkının önemli bölümünün gelirinden daha fazla harcadığını belirtti.

Cihan
00:00 - 28/07/2012 Cumartesi
Güncelleme: 11:40 - 28/07/2012 Cumartesi
Yeni Şafak
Yarınlar için büyümede tedbirli gitmeliyiz
Yarınlar için büyümede tedbirli gitmeliyiz

Babacan, "Yani borçlanıyorlar. Evet şu an refah artıyor, ama artan borç da bir gün vurur. Hem sosyal yapıyı hem devletin güvenilirliğini zedeler. Onun için 2012'de büyüme oranı yüzde 4 olacak." dedi.

Babacan, yarınları temel alarak büyümede tedbirli davranılması gerektiğini vurguladı.

Başbakan Yardımcısı Babacan, Kastamonu Valiliği öncülüğünde Kastamonu Kalkınma Vakfı, Kastamonulu Sanayici ve İş Adamları Derneği (KASİAD) ile Genç Kastamonu Çalışma Grubu tarafından verilen iftar yemeğine katıldı. Yemeğe Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği (OAİB) Başkanı Adnan Dalgakıran, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Başkanı İbrahim Çağlar ile İMES Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Kemar Akar'da konuk oldu.

İftarın ardından ekonomiyi değerlendiren Ali Babacan, Türkiye'nin hayata geçirdiği reformların pek çok ülkeye örnek olduğunu dile getirdi. Dün zengin olan ülkelerin bu aralar darlık içinde olduğunu anlatan Babacan, "Bunda onların ataleti önemli rol oynuyor. Şu an ekonomide en önemli kural ayağını yorganına göre uzatmadır. Her ülke hak ettiği miktarda harcamalı. Harcamaları hak ettiği miktarı aştığı halde bunalımlar ülkeleri vurur." ifadelerini kullandı.

Dünyanın Avrupa ekonomilerinden kaygılı olduğunu aktaran Babacan, şöyle devam etti:

"Biz, Suriye sorunundan ya da siyasi ortamdan olacak tehditleri tam göremiyoruz. Ama risklerin ve sorunların olduğunu bilmeli, hesabı kitabı ona göre yapmalıyız. Rahat ortam bizi dikkatsiz veya tedbirsiz uygulamalara itmemeli. Her an her senaryoya açık olmalıyız. Biz, makro ekonomide ihtiyatlıyız. Yakında Avrupa'da neler olabileceğine, ekonomide senaryoların neler olabileceğine bakıyoruz. Yine öngörülmeyen bir tablo ile karşı karşıya kalındığında hangi adımı atacağımızı gayet iyi biliyoruz.

Bu aralar ABD ve Avrupa'nın yanı sıra gelişmekte olan ülkelerde de sorunlar var. Çinde büyüme tahminleri aşağı indi. Hindistan'da ciddi bütçe açığı var, devalüasyon oldu. Brezilya'da ekonomik büyüme durdu. Biz, burada tedbiri alıp doğru adımlar atacağız. Karşımıza ne çıkarsa çıksın korkmayacağız. Böyle bir ortamda bizden ve Merkez Bankası'ndan kimi beklentiler var, ama bizler ihtiyatlı olacağız. Hiçbir biçimde taviz vermeyeceğiz. 10 senede geldiğimiz konum şu ya da bu sebeple sıkıntıya girerse, geri gidiş başlarsa bunun sorumluluğu ağır olur. Onun için biz, bulunduğumuz ortama bakmayacak; sıkıntılı tablolara karşı tedbirliği olacağız. Böylece dışarıda olup bitenlerin etkisi sınırlı kalacak."

2008 bunalımının tam anlamı ile bertaraf edilemediğine değinen Babacan, "Tam 4 sene oldu, bu dilimde Avrupa'da istihdam geriledi. Buna mukabil biz, 3 milyon 900 bin ilave istihdam oluşturduk. Bunun kıymetini bilmeli, dikkatli ve temkinli gitmeliyiz." uyarılarında bulundu.

2008 bunalımının ardından Avrupa ülkelerinin kamu harcamalarını artırdığını hatırlatan Başbakan Yardımcısı, şöyle devam etti

"Biz de Orta Vadeli Program açıkladık. Bütçe açıklarını ve harcamaları kısacağımızı ortaya koyduk. Kimileri 'Avrupa oraya gidiyor, siz tam aksine' dedi. Biz de 'Devlete olan güveni koruyacağız' cevabını verdik. Yani güven sarsıldığında ne yaparsanız yapın fayda vermez. Çünkü bütün mali sistem güvene dayalı. Ülke olarak bu dilimde de çok dikkatli olmalıyız. 2010'da yüzde 9,2, 2011'de yüzde 8,5 büyüdük. Ama yüzde 9,2 büyüme ile bankalara olan borçlar arttı. Eğer 2011'de tedbir almasak halkın bankalara borcu yüzde 35 artacaktı. Aldığımız önlemlere bağlı olarak bu oran, bu sene yüzde 15 civarında olacak. Borç yiyen kesesinden yer. Geçen sene başında bir baktık hane halkının yüzde 45'i aylık gelirinden daha fazla harcıyor. Yani borçlanıyor. Refah artıyor, ama artan borç bir gün vurur. Hem sosyal yapıya hem de devletin güvenliğini zedeler. Onun için 2012'de büyüme yüzde 4 olacak. Bu yüzde 4, daha sürdürülebilir, daha ayağı yere basan bir büyüme olacak. Önemli oranda büyümeler olabilir ama bedel ödeme kaydı ile. Biz yarınları temel alarak daha tedbirli gitmeliyiz."

Ali Babacan, Türkiye'nin eğitim ve hukuk alanında reform yapması gerektiğine temas etti. Bu alanlar ele alınmadığı takdirde ülkenin orta gelir tuzağına takılabileceğine dikkat çekti. Babacan, bu anlamda eğitimde 4+4+4 olarak anılan yapıyı, yargıda da 3 paketi devreye aldıklarını ifade etti. 4. yargı paketinin de TBMM açılınca yürürlüğe gireceğini bildirdi.

Babacan, Türkiye'nin Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde model alındığından söz etti. Suriye'de sorunların arttığından da yakınan Babacan, "Ama her şey yerine oturacak. Anılan ülkede dayatmacı rejimin son çırpınışlarını görüyoruz. Rejim gidip milli irade gelince Suriye ile bağlarımız güçlenecek." dedi. Türkiye'nin dünyanın dört bir yanından yardım talebi aldığını duyuran Babacan, bu anlamda 2011'de 1,3 milyar dolar hibe edildiğini açıkladı.

Kastamonulu sanayicilere iftar için teşekkür eden Ali Babacan, Ramazan'ın bir aradalığı perçinlediğinin sözlerine ekledi.

Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş ise şehrin ulaşım ve sanayide önemli aşamalar aldığını vurguladı. Bektaş, iktidardan KÖYDES ödeneklerini artırıp İnebolu Limanı'nın etkin hale getirmeyi teklif etti. Kastamonulu sanayicileri şehre daha çok yatırım yapmaya davet etti.

Kastamonu Grubu Vakfı Başkanı Remzi Gür, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile iftarda bir araya gelmekten mutluluk duyduklarını belirtti. Gür, Kastamonulu sanayiciler olarak şehrin makus talihini yenmesi adına ellerinden geleni yapacaklarını taahhüt etti.

Kur'an-ı Kerim'in ve duaların okunduğu, ilahilerin dillendirildiği iftarın sonunda Ali Babacan'a hediye takdim edildi.


12 yıl önce