Bodrum ilçesinde geçirdikleri trafik kazasında hayatlarını kaybeden Yehova Şahitleri'nden Hüseyin-Hatice Özden çifti toprağa verildi.
Torba Mahallesinden Bodrum istikametine giderken kontrolden çıkan Hüseyin Özden'in kullandığı otomobilin yol kenarındaki yağmur suyu kanalı üzerindeki geçide çarpması sonucu Özden çifti ile 3 yaşındaki torunları Güneş Özden ağır yaralı hastaneye kaldırılmıştı.
Hastanede tüm müdahalelere rağmen önce Hüseyin Özden (67) bir süre sonra eşi Hatice Özden (59) kurtarılamadı. Torunlarının ise yoğun bakımda tedavisi sürüyor.
Yehova Şahitleri cemaatinden oldukları iddia edilen Özden çiftinin cenazeleri Yehova'nın Şahitleri'nin Bodrum Cemaati Salonu'nda düzenlenen törenin ardından Gümbet'te bulunan bir mezarlıkta toprağa verildi.
Devlet hastanesi morgundan alınarak yan yana gömülen çiftin cenaze töreninde İstanbul cemaatinden ihtiyarlık hizmeti veren bir cemaat üyesi tarafından dua yaptırıldı. Bodrum cemaatinde ihtiyarlık hizmeti verdiğini belirten Serdar Bilir de Kitabı Mukaddes'ten bazı bölümler okudu. Cenaze törenine Özden çiftinin oğulları Yakup, Habil ve kızları Tabita, cemaat üyeleri ve sevenleri katıldı.
Serdar Bilir Yehova Şahitleri ile ilgili olarak "Bizzat Tanrı'mızın bize koyduğu isim" dedi. Yehova Şahitleri olarak Tanrı'nın sözlerini insanlarla ücretsiz olarak paylaştıklarını söyleyen Serdar Bilir, şöyle konuştu:
"Bugün cenazemiz vardı. Aslında ölüm olayına Tanrı'nın nasıl baktığını bugün ele aldık. Tanrımız Yehova ölüme uyku gözü ile bakıyor. Bir gün tüm insanları bu uykudan uyandıracak, diriltecek güce sahip. Kardeşlerimiz Hüseyin ve Hatice Özden trafik kazası geçirdiler ve yaşamları son buldu. Kutsal yazılara göre, Tanrımız Yehova Adem'e 'Topraktan geldin toprağa gideceksin' demişti. Onlarda toprağa gittiler. Bir süre yok olup gidecekler. Başka bir yerde acı çekeceği ya da sevineceğini okumuyoruz Tanrı'nın sözlerinde. Tanrının sözlerine baktığımızda, bizler için harikulade ümit veriyor. Biz bu ümidi tüm insanlarla paylaşmak istiyoruz. Amacımız bu."
Dünyada 236 ülke ve ada da hemen hemen Türkiye'nin de dört bir köşesinde cemaatleri olduğunu belirten Bilir, Yehova Şahitleri ile ilgili sözlerinde kan alıp kan verilmeyeceği şeklinde yaradanın bizzat emri olduğunu belirtirken, Hatice Özden'in kan almadığı için öldüğü söylentilerine de açıklık getirdi.
Bu konuda "Kan almayacaksın ve kan vermeyeceksin emrinin yaratıcının bizzat emri olduğunu anlatan Bilir, şöyle konuştu:
"Aslında kansız tedavi yapan hastaneler ve doktorlar çoğaldı. Bugün Amerika'da kansız tedavi yapan hastaneler resmileşiyor. Umarız ülkemizde de böyle bir şey olur. Aslında baktığımız zaman hem Tanrı'nın sözlerine uygun olmuyor kan almak ya da vermek hem de başkasının kanının aldığınız zaman riskler var. Acaba alınan verilen kanlar gerçekten sterilmi. Bunlar tabii bunlar bizi ilgilendirmiyor. Bizim için önemli olan Tanrı'nın sözleri. Yehova bize "Kan almayın ve kan vermeyin" diyor. Biz buna buna itaat ediyoruz."
Hatice Özden'in kan almadığı için öldüğü şeklindeki söylentilerle ilgili olarak ise "Onunla bir alakası yok" diyen Serdar Bilir, şunları söyledi:
"Tabii insanlar böyle söylüyor. Ama kanla ilgili bir durum zaten olmadı. Çünkü kalbi duruktu. Bir ara kalbi atmaya başladı. Fakat daha sonra kaybettiler. Tabii böyle bir durum cereyan edebilir. Burada mesele birkaç dakikada ele alınacak bir konu değil. Birazcık derin. İlk duyduğumuz zaman belki de ters tepki verebiliriz, yanlış düşüncelere sahip olabiliriz. Bunların nedenleri var. Bir tanesi Tanrı'nın emri. Bir yakınımız açık kalp ameliyatı oldu. Aynı odada bir başka hastada açık kalp ameliyatı oldu. Yehova'nın şahidi olan biraderimiz kan almadı diğeri aldı. Yehova'nın şahidi olan biraderimiz bir hafta sonra bahçesinde çiçek suluyordu ama diğeri bir ay hastanede kaldı."
Yehova'nın şahitleri ile ilgili hakikati 1982 yılında duyduğunu anlatan Bilir, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şu ana kadar kan almadan hiç kimseye rastlamadım. Çünkü kan almıyor başka sıvıları alıyor. Nasıl bir hidrofor su azaldığı zaman çalışması değişir. Kalbinde pompalaması değişmesi için belirli bir sıvı vermeleri gerekiyor ama bu sıvıyı başka şekilde karşılayabilirler. Bunları doktorlar biliyor. Ama bu bir maliyettir. Bu daha zordur. Bunu uygulamaktansa herhangi bir yerden kan alıp vermek daha makul gibi görünebiliyor."
