|

2016’da Latin Amerika gündemi ve Türkiye

Latin Amerika 2015 yılını tarihi denilebilecek bir değişim ve dönüşüm süreciyle bitirdi. Özellikle Arjantin ve Venezuela'da sağ partilerin seçimleri kazanması ve sol akımın genel olarak düşüşü 2015 yılında Latin Amerika siyasetine damga vurmuştu. Peki 2016'da Latin Amerika siyaseti nelere gebe ve neler beklenilmeli?

Yeni Şafak ve
04:00 - 9/01/2016 Cumartesi
Güncelleme: 23:24 - 8/01/2016 Cuma
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Doç. Dr. Mehmet Özkan

TIKA Kolombiya ve Latin Amerika Koordinatörü


Genel olarak 2016 yılında birkaç konunun açık bir şekilde öne çıkacağını söyleyebiliriz. İlk olarak iktidara gelen sağ partilerin özellikle de Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri'nin ekonomik sorunlar, enflasyon ve gelir dağılımı adaletsizliği konusunda nasıl bir sınav vereceği önemli. Macri'nin başarılı olması diğer ülkelerdeki sağ siyasetin önünü açabileceği gibi, başarısız olması durumunda kitadaki halk sağ siyasete olan yönelimini durdurabilir. Özellikle Venezuela'da parlamentoda çoğunluğu kazanan sağ siyasal partiler koalisyonu, 2019 yılında yapılacak cumhurbaşkanı seçimini genel trende göre erkene çektirebileceği gibi, ülkede parlamento ve cumhurbaşkanı arasında ortaya çıkacak sorunlar Venezuela'yı daha fazla sorunların içine itebilir. Dolayısıyla 2016 yılında Latin Amerika'daki sağ siyasal trendi yakından izlemek gerekir, çünkü 16 yıllık sol iktidarlar dönemi kapanırken, sağ siyasetin ne kadar dönüştüğü, sosyal politikalara ne kadar önem vereceği ve en önemlisi siyasal anlamda ne kadar kalıcı olabileceği büyük oranda 2016 yılında izleyecekleri politikalar bağlı.



KOLOMBİYA'YA BARIŞ GELİYOR


Latin Amerika'da 2016 yılı bütün dünya için 50 yıllık sorun olan Kolombiya'daki FARC sorununun sonunu getirebilir. Üç yıldır süren barış görüşmeleri altı aşamadan oluşuyordu ve gelinen noktada ilk beş aşamada anlaşma sağlanmış durumda. Nihai barış anlaşmasının 23 Mart 2016 tarihinden önce imzalanması öngörülüyor. Eğer süreçte keskin kırılma olmazsa bu anlaşma hem Latin Amerika'daki sol siyasi gerillaların en sonuncusu olan FARC'in tarihteki yerini almasını sağlayacak hem de Latin Amerika'da sol gerilla siyasetinin son kalesi de düşmüş olacak. Bununla beraber barış sürecinin getireceği hızla Kolombiya Latin Amerika'nın yeni yükselen incisi konumuna geçecektir. İkibinlerde iki sol eğilimli çekim merkezi olan Venezuela ve Brezilya artık eski çekim güçlerini kaybetmiş durumdadırlar. 2016 yılıyla beraber yeni çekim gücü iki sağ eğilimi temsil eden Arjantin ve Kolombiya olacaktır.


Bu yıl için yakından izlenilmesi gereken başka bir konu Brezilya olmalıdır. Brezilya'da devlet başkanı çeşitli sosyal ve ekonomik sorunlarla boğuşmakta olup, görev sürecinin bitmesine iki yıl olmasına rağmen, Dilma Rousseff görev süresinin sonu beklenmeden görevden alınabilir. Eğer bu durum gerçekleşirse Latin Amerika siyasetinde son on yıllık Lula'nın siyasi etki ve mirasının da sonuna gelinmiş demektir. Yeni süreç kitadaki diğer ülkelerde olduğu gibi Brezilya'da sağ siyasetin önünü açabilir.



PETROL FİYATLARI, AMERİKA VE SAĞ-SOL SİYASET


2016 yılında Latin Amerika siyasetini etkilemeye devam edecek konulardan bir diğeri petrol fiyatları olacaktır. Venezuela'dan Ekvator'a birçok ülkede petrol fiyatlarının düşmeye devam etmesi ya da yükselmesi siyasal anlamda ciddi etki yapacaktır. Fiyatların yükselmesi rahatlama sağlayabileceği gibi, fiyatların 30 dolar seviyesine inmesi ciddi ekonomik sorunlar ve krizleri beraberinde getirecektir.


Benzer şekilde ilişkileri yeniden başlatan Küba ve Amerika'nın ilişkilerinin nasıl evrilip derinleşeceği 2016 yılında yakından bakılması gereken başka bir konudur. 2016 yılında Amerika'da seçimlerinde yapılacağı düşünüldüğunda kimin cumhurbaşkanı olacağına göre Amerika-Küba ve Amerika- Latin Amerika ilişkileri şekillenecektir. Cumhuriyetçilerden Donald Trump'un ya da aslen Küba kökenli olan Marco Rubio'nun seçilmesi bile aynı partiden olmalarına rağmen Amerika'nın Latin Amerika'yla ilişkilerini farklı şekillerde şekillendirecektir.



TÜRKİYE NEYE BAKMALI? NELER YAPMALI?


Kitada bu gelişmeler yaşanırken Türkiye içerideki siyasal istikrarını da dikkate alarak ciddi bir şekilde bir Latin Amerika ile ilişkileri derinleştirme politikası şekilendirmelidir. Güney Amerika'ya Meksika ve Kolombiya merkezli iki bölgesel ofis açan TIKA'nın yanında AA acilen Kolombiya-Venezuela hattına bir muhabir göndermelidir. Yunus Emre ilk Latin Amerika ofisini açmak için çalışmalara başlamalı ve YTB, TIKA ve diğer kuruluşlar Türkiye'nin Latin Amerika'yı anlayacak kalifiye insan gücüne katkı yapmak amacıyla


pilot projeler uygulayarak en az altı aylığına belirli kişileri göndermelidir.



2016 yılında ayrıca Türkiye kıtaya yönelik olarak çeşitli üst düzey ziyaretler yapmalıdır. Özellikle savunma sanayi anlamında kitada ciddi bir potansiyelin olduğu düşünüldüğünde Savunma Bakanı ve Enerji Bakanı düzeyinde kıtaya bir ziyaret yapılmalıdır. 2016 Haziran ayında Ekvator'un başkeni Kito, Birleşmiş Milletler HABİTAT toplantısına ev sahipliği yapacaktır. Devlet Başkanları düzeyinde katılımın beklenildiği bu toplantıya Türkiye, Cumhurbaşkanı veya Başbakan düzeyinde katılarak kıtaya yönelik ilişkileri derinleştirme politikasını daha da yakından şekillendirebilir. Bu toplantı vesilesiyle birkaç ülkeye yapılabilecek ziyaretler kıtaya verilecek ciddi bir mesaj olacaktır.



Türkiye kısmen kendi barış sürecinin dumura uğramasından dolayı Kolombiya'daki barış sürecini çok da yakından takip etmemektedir. Mart ayında yapılması beklenilen barış anlaşması sonrası Kolombiya hükümeti bir tür Barış ve Gerçekleri Araştırma Komisyonu kuracaktır. İlk başlarda bu komisyonda görev yapacak kişilerin FARC ve Kolombiya hükümeti tarafından atanması planlanıyordu, fakat imzalanan geçiş adaleti anlaşmasına göre bu komisyonun tüm üyeleri dışarıdan atanacaktır. Türkiye özellike bahar aylarında Kolombiya'da bir kaç üst düzey ziyaret yaparak bu komisyonda bir Türk üyenin bulunması için çaba sarf etmelidir. Bu şekilde bir üyenin sürece dahil olması hem Kolombiya barış süreci tecrübesini Türkiye'ye getirecek hem de Türkiye'deki süreci Kolombiya ve uluslararası topluma anlatma fırsatı bulacaktır. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi başkanının şubat-mart aylarında bir heyetle beraber Kolombiya'yı ziyaret etmesi ve süreçle alakalı yerinde bilgi alması önemlidir. Aynı şekilde TBMM Dış İlişkiler Komisyonu seviyesinde bir ziyaretin planlanması ilişkilere ayrı bir ivme katacaktır.



Türkiye'de iktidara yakın kişiler Latin Amerika'yı çok uzak, çok büyük ve anlaşılması zor bir kıta olarak görmektedirler. Muhalefet ise klasik iflah olmaz sol jargonun dışında kıtaya yönelik bir yaklaşım geliştiremediği için, maalesef Türkiye'de sağlıklı bir Latin Amerika okuması çok iyi yapılmamaktadır. 2106 yılı bu anlamda iktidar ve muhalefet açısından ciddi bir açılım yılı olabilir. Jose Müjica gibi kıtanın anlamsız figürlerini Türkiye'de ağırlamak yerine, muhalefet partileri kıtayla sağlıklı ve faydalı bir tecrübe paylaşımına yol açacak bir diyalog geliştirmesi gerekir. Yukarıda genel resmini çıkardığım 2016 gündemi çerçevesinde 2016 yılının Türkiye-Latin Amerika ilişkileri açısından bir dönüm noktası olması hepimizin temennisidir.




#Latin Amerika
#türkiye
#habitat
8 yıl önce