|

Amerikan şirketlerindeki yetenekli Türkler

Amerika’daki teknoloji şirketleriyle dünyanın dört bir yanındaki genç yetenekler arasında köprü görevi gören Crossover insan kaynakları şirketi, evden çalışma imkanı sağlıyor. Türkiye’den 22 genç de bu şirket aracılığıyla çalışanlar arasında yer alıyor. Haftalık 40 saat çalışma süresini istedikleri şekilde tamamlayan Türk çalışanlar artık daha üretken ve mutlu olduklarını söylüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 6/03/2016 Pazar
Güncelleme: 19:45 - 5/03/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Yurt dışında çalışmak herkesin hayali olsa gerek. Kimileri büyük cesarete sahip olmalarına rağmen çalışacak imkanı bulamazken kimileri ise ailelerinden ayrılmadan oldukları yerde çalışabilecek fırsatı yakalar. Dünyanın dört bir yanında Amerika'daki teknoloji şirketlerinde ülkelerinden ayrılmadan çalışan binlerce insan var. İstedikleri zaman işe başlayıp istedikleri zaman çalışmayı bırakabiliyorlar. İster ev ister kafede bilgisayar başına geçiyorlar. Tek şart haftada 40 saati doldurmak. Bu insanların içinde Tükler de var. Hatta tam 22 kişiler. Türkiye'de aldıkları ücretin 3 katını alıyorlar. Belli bir ofise bağlı olmadan daha verimli ve mutlu çalıştıklarını söyleyen genç yazılımcıları Amerikalı şirketlerle Crossover adlı insan kaynakları şirketi tanıştırıyor. Amerika'daki işveren ile dünyanın farklı yerlerindeki yetenekler arasında köprü görevi gören bu sistemin nasıl işlediğini de Crossover Türkiye Genel Müdürü Sinan Ata'ya sorduk.



100 KİŞİDEN 1'İNİ SEÇİYORLAR


Teksas merkezli bir Amerikan şirketi olan Crossover'ın, Amerika'daki teknoloji şirketlerine insan kaynağı bulmak üzere kurulmuş bir şirket olduğunu anlatan 27 yaşındaki Ata, insan kaynağını da yüzde yüz uzaktan sağladıklarını söylüyor. Bunun sebebi ise çalıştırılacak kişinin Amerika'ya taşınma sponsorluğu bedelini ortadan kaldırarak uyum sağlayabilecek mi sorununun önüne geçmek. Sosyal medyada verdikleri ilanlarla kendilerine ulaşan yetenekli insanları sınav ve testlere tabii tuttuklarını anlatan Ata, 100 mühendisten sadece bir tanesini seçtiklerini açıklıyor. Tüm sınavları veren kişileri Amerikan şirketlerine ulaştıran Crossover, böylece onları nitelikli eleman arama derdinden kurtarıyor.



YETENEKLİ İNSAN SIKINTISI GİDERİLİYOR


Ata, “Bu sistemin amacı Amerika'daki yetenekli insan sıkıntısını gidermek. Bunu da Türkiye ya da başka ülkelerde bulup, Amerika standartlarında ödeyecekleri maaşlarla sağlıyorlar” diyor. İngilizceyi çok iyi bilen kişilerle çalışan Crossover şu an 80 ülkeden yetenekli kişileri bünyesine katmış. Bin 500'ü aşkın çalışanları olduğunu belirten Ata, Türkiye, Rusya, Pakistan, Romanya, Ukrayna ve Polonya ile daha sık çalışıldığını söylüyor.



HER HAREKET TAKİP EDİLİYOR


Uzaktan bakıldığı zaman çok rahat gibi görünen bu sistem aslında oldukça sıkı. Bilgisayarlara kurulan programla katılımcılar çalışmaya başlıyor. Böylelikle elemanların ne kadar süre çalıştıkları, klavyeyi kaç kere kullandıkları, geliştirme mi yoksa yazılım üzerinde mi çalıştıkları belirlenip Crossover tarafından Amerikan şirketleri için rapor ediliyor. Hatta belli aralıklarla kameradan ekran görüntüsü alınıyor. Sistemin çalışanları başlangıçta zorladığını anlatan Ata, “Crossover'ın gri alanları kesinlikle yok. Disiplinli çalışmaya sevk ediyor. İstedikleri zaman çalışsınlar ama 40 saatlerini verimli geçirsinler istiyor” diyor.



Pazartesi sendromları yaşamıyorum






Ekibin en genci 24 yaşındaki Furkan Yavuz, Aurea firmasında 'Software Engineer' yani yazılım mühendisi olarak çalışıyor. Bir yandan da Yıldız Teknik Üniversite'sinde yüksek lisans yapıyor. Türk Hava Yolları'nda çalışırken akşam ve hafta sonlarını değerlendirmek için başvurduğu Crossover zamanla işinin önüne geçmiş ve istifa etmiş. İki işin bir arada yorucu olduğunu belirten Yavuz, Crossover'ı neden seçtiğini şöyle açıklıyor: “Bu iş gelecekte istediğim noktaya ulaşmama yardımcı olacak. Uzun vadede bir yazılım şirketinde çalışma ve yurtdışında iş tecrübesi edinmek gibi hedeflerim vardı.” Kariyeri için Türkiye'deki firmalardan çok daha hızlı bir tırmanış sağlayan bu sistemin şu an en alt seviyesinde olan Yavuz, diğer arkadaşları gibi çalışma saatlerini kendisi belirlediği için hayatının daha özgür olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Gün başı ve gün sonu stresini sıfıra indirdim. İşe yetişme derdim yok. Artık Pazartesi sendromları yaşamıyorum. ”



Eski iş yerimden ayrılmadım






Yazılımla ilgilenmeye 8 yaşında başlayan Ahmed Yasin Koçulu İTÜ Bilgisayar Müdedisliği mezunu. 13 yıldır yazılım işlerinde çalışan Koçulu, Amerika'daki Aurea firmasında 'Chief Arohitect' yani baş mimar olarak çalışıyor. Yurdışında bir şirketle her zaman çalışmak istediğini söyleyen 31 yaşındaki Koçulu, iş iletişim ağı Linkedin üzerinden Crossover'a başvurmuş.Çalışmaya başladıktan sonra mevcut işini bırakmak zorunda kalmayan Koçulu, sistemi en çok bu yüzden sevdiğini söylüyor. Haftada 40 saat çalışan arkadaşlarına oranla haftada 60 saat mesai harcayan Koçulu, başlarda zorlandığını söylese de şimdi halinden oldukça memnun. Çalıştığı ekibin profesyonel olduğunu belirten Koçulu, “En tepeden en altına kadar herkes çok zeki. Herkes çalışkan ve işini yapmayı seviyor. Bu da insanı motive ediyor. En üstteki de en alttaki de eşit seviyedeler. Kim ne görevdeyse oraya layık insanlar” diyor.



İşim tatilime engel değil





29 yaşındaki Serdar Akarca, Devfactory'in de 'Senior Frontend Developer' yani kıdemli önyüz geliştirici olarak çalışıyor. Yaklaşık 9 yıldır yazılımcı olan Akarca bu zamana kadar da birçok firmayla çalışmış. Gelen farklı iş tekliflerini yorulduğu için reddeden Akarca'nın sosyal medyada karşısına Crossover çıkmış ve evde çalışma sistemi aklını çelmiş. 3 aydır Crossover aracılığıyla çalışan Akarca, şu an çok mutlu olduğunu anlatıyor. Normal bir şirkette çalışırken 3-4 saat verimli olurken Crossover'la 40 saat verimli olabildiğini gören Akarca, “Başta çok zorlandım ama üretkenliğimi görünce ne kadar az çalışıyormuşum diye şaşırdım. Bu işi bıraksam da yine Crossover gibi bir aracıyla çalışarak verimliliğimi her zaman korumak isterim” diyor. Ayrıca önceleri bir hafta yaptığı tatil planlarını şimdiler de bir ay olarak planlayor. Akarca, işini tatiline mani olarak görmüyor.



Mesai saati yazılımcılara göre değil






Bahadır Şaylan 34 yaşında ve Amerika'daki Aurea firmasında 'Software Architect' yani yazılım mimarı olarak çalışıyor. İTÜ İnşaat Mühendisliği mezunu olan Şaylan, Bilişim Enstitüsü'de yüksek lisans eğitimini tamamlamış. Oldu olası yazılıma merakı varmış. Körfez Geçit Köprüsü projelerinde inşaat mühendisi olarak çalışan Şahan, mühendislik yapamayacağına karar verip belli bir süre Apple Store'da mobil geliştirici olarak kendi ürünlerini geliştirip satmış. Bursa Uludağ Teknopark'ta da 6 ay mobil geliştirici olarak çalışan Şahan, Crossover'a da bu şekilde başlamış. Bir yıldır Crossover aracılığıyla yabancı bir şirketle çalışan Şaylan, bu sistemin Türkiye'deki ilk çalışanlarından. Yaklaşık 500 kişilik bir listeden yüzde birlik dilime giren Şaylan, mobil geliştirici olarak işe başlamış. Mesai saati kavramının yazılımcılara uygun olmadığını söyleyen Şahan, “Belli bir yerde belli saatlerde bir şeyler üretmek yazılımcılara göre değil. Crossover bu konu da çok rahat” diyor.





#Crossover
#Yurt dışında çalışmak
#Amerikan şirketleri
8 yıl önce