|

'AP kendini küçük düşürdü'

Başbakan Binali Yıldırım İstanbul Sağlık Fuarı Kapanış Programı'nda konuştu. Sağlıkta yapılan yatırımlardan bahseden Yıldırım, 30 şehirde kurulacak olan 45 bin yatak kapasiteli, içinde hasta ve yakınlarının birçok ihtiyacını karşılayacak şehir hastanelerinin müjdesini verdi. 10 sene sonra 8.5 milyon yaşlının bakımı için çalışmalara başladıklarını anlatan Yıldırım, sağlıkta millileştirmenin altını çizdi. AP'nin müzakere kararıyla ilgili de konuşan Yıldırım, "AP kararla kendini küçük düşürmekten başka hiçbir şey yapmamıştır" dedi.

Yeni Şafak
13:28 - 26/11/2016 Cumartesi
Güncelleme: 14:12 - 26/11/2016 Cumartesi
Yeni Şafak
Başbakan Binali Yıldırım, Sağlık Fuarı'nın kapanış programında konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım, Sağlık Fuarı'nın kapanış programında konuştu.

Başbakan Binali Yıldırım İstanbul Sağlık Fuarı Kapanış Programı'nda konuştu.



Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:


"'Sağlık olsun' demekle olmaz, gereğini yapmak lazım. Doktorlar olması lazım. 'Bugün git, yarın gel' denmeyecek, insanca muamele görecek. Bütün bunlar var Allah'a şükür. 'Vatandaşı yaşat ki devlet yaşasın' prensibinin AK Partinin uyguladığının en büyük resmidir. Bizim için olmazsa olmaz vatandaşımızı sağlık hizmetine ihtiyaç duyduğu zaman kaliteli sağlık hizmetini almasıdır. Bunun için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Filmlerde 'Bunlar niye bizim memleketimizde yok' diye hayıflanırdık. Allaha şükür artık hepsi var. Uçaklarımız var, helikopterlerimiz var. Gidiyoruz başka bir ülkedeki vatandaşımızı gidip alıyoruz. Acil müdahale varsa artık bunların hepsini halleder duruma geldik. Sağlı fuarının 5 bin civarında katılımcısı var, 4'üncüsünü yapıyoruz. Bu kongrede benim söyleyeceğim en önemli şey şudur: Sağlık araç ve gereçleri... Bunlar ileri, orta teknolojiye sahip cihazlar. Bunlara ülke olarak para veriyoruz. Belirli illerimizde sağlık kümelenmeleri oluştu. Sağlık kümelerini Anadolu'nun doğusuna da yayacak tedbirler aldık. Doğu ve Güneydoğu da 23 ilimizi cazibe merkezi haline getirme konusunda teşvik tedbirleri aldık. Öyle teşvik edecek bir proje ki, devlet yatırımcıyla karşı karşıya oturup konuşacak, ihtiyacı olan neyse destek verecek. Dolayısıyla değerli katılımcılar, artık istediğiniz ürünü Türkiye'de yapmak için önünüzde hiçbir mazeret kalmadı. İlk hedefimiz millileştirme ve yerlileştirme olmalı.



Yaşlılar için 'bakım' hazırlığı


Sayın Bakanımız, yaşlılara bakım konusuna girdi. Genç nüfusumuzla övünüyoruz ama 10 sene sonra 65 yaşın üzerinde 8,5 milyon insanımız olacak. Ve bu vatandaşların bakımı için şimdiden tedbirlerimizi almamız gerekiyor. Her ay binlerce insanın kontrolleri yapılıyor, sağlıklarının kayıtları tutuluyor. Sosyal devlet olmanın, vatandaşına önem vermenin ölçüsü de budur. Bu konuda hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz Bir yandan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımzı devlet için adeta yarış halindeler. Büyük bir fedakarlık ile çalışıyorlar. AK Parti iktidarları olarak 2 alanı öncelikli alan olarak seçtik. Biri eğitim biri sağlık. Eğitimde 10 milyar bütçe vardı, şimdi 122,5 milyar.10 katına çıkardık.



Son kerteye gelmeden sağlığımıza dikkat edelim. O yüzden birinci, ikinci, üçüncü kademe sağlık hizmetimiz var. 22 bin aile hekimimiz var. Neden? Sağlıkla ilgili problemler ilerlemesin. Sağlık, kalp atışları gibi takip edilsin. Buna mutlaka daha fazla önem göstermemiz lazım. Koruyucu sağlık hizmetlerini çok daha önemsememiz gerekiyor.



'Karar iyi niyetten uzak alınmıştır'


Sağlıkta yerli üretim, millileştirme çok önemli. Bugün bununla ilgili yapılabilecek her türlü girişim için hükümetimiz her türlü tedbiri almıştır. Bahanemiz yok, biz her şeyi yapabiliriz. Gelişmiş ülkelerde ne varsa bu ülke bunu yapar, daha önce gösterdi. Buradan açıkça söylüyorum bu milleti kısıtlamalarla, yasaklamalarla terbiye edeceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu ülke istiklali için, refahı için asla değerlerinden taviz vermez.



  • Avrupa Birliği bir karar aldı. AP'de milletvekilleri toplandılar, karar aldılar. Bizim için bu kararın bir kıymeti yoktur. İstedikleri kadar karar alsınlar. Biz Aziz Milletimiz ne karar alırsa boynumuz kıldan incedir. Onun dışındaki kararların hiçbir kıymeti yok. Türkiye'nin bölgedeki potansiyelini biliyorsunuz. Avrupa Birliği, Türkiye'nin taşıdığı değeri iyi bilsinler. AB mesele Türkiye olduğu zaman objektif olmaktan uzaklaşıyorlar. AP'nin iki gün önce aldığı kararla kendini küçük düşürmekten başka hiçbir şey yapmamıştır. Milletimiz AB'ye olan güven duygusunu daha da kaybetmiştir. Bu karar iyi niyetten uzak alınmıştır. AB Türkiye ile mi, yoksa AB'de kol gezen terör örgütleriyle mi bunun kararını vermek zorundadır. Her zaman AB'nin güvenliği Türkiye'den geçiyor diye söyleyeceksiniz, ondan sonrada FETÖCÜ terör örgütleriyle kol kola gezeceksiniz. Bunu asla kabul etmeyiz. Suriye ve Irak'ta yaşanan insanlık trajedisinde canlarını kurtarmak için kaçan milyonlarca insanı bağrına basan ülke Türkiye'dir.

AB'nin verdiği sözün arkasında durmasını bekliyoruz. 53 yıldır bu yolda, daha güzel bir dünya, daha güzel bir Avrupa için yürüyoruz. Bütün bunlara rağmen Türkiye'ye ayar vermeye kalkışmak, en hafifinden vizyonsuzluktur. Öyle ümit ediyorum ki, AB Liderler Zirvesi'nde hiçbir şekilde dikkate almayacak, vizyon sahibi Avrupa'da hala liderler olduğunu düşünüyorum.



Ekonomideki dalgalanma geçici


Türkiye ekonomisi son 14 yıl içinde, bugünlerde yaşadığımız dalgalanmalara benzer 5 olay geçirdi. Türkiye ekonomisi zorlu sınavlardan geçti ve bu şokların hepsini büyük başarıyla atlatmasını bildi. Bugünlerde yaşadığımız olay ABD seçimlerinden sonra bütün dünyada, İngiltere hariç, tüm para birimleri değer kaybetti. Bunun nedeni Trump'ın uygulayacağı politikalar. Yatırımcılarımızın, iş adamlarımızın ufakta olsa tedbirleri aldık. Alınacak tedbirlerin iki boyutu var bir parasal tedbirler, para politikaları. Bunlarla ilgili Merkez Bankası kendi çalışmalarını yapıyor. Bizde bu dönemde dövize olan ihtiyaçta bir takım önlemler aldık. Bunlardan bir tanesi devletin yaptığı sözleşmelerin dolar cinsinde olanları Türk parasına çevirmek. Bundan sonra da Türkiye içerisinde yapılacak sözleşmelerin Türk paramız üzerinde yapılması kararı aldık. Merkez Bankası'nın net rezervlerine dokunmadan, piyasaya dolar satmadan böyle bir kaynağı oluşturmuş oldu. Bazen alçak dedikoduları ekonomide yaymaya devam ediyorlar., FETÖ başta olmak üzere.. Sermayeye kısıtlama gelecek gibi hiç gerçekliği olmayan sözler yayıyorlar. Bizim özel sektörümüz 200 milyar doların üzerinde dışarıda muhataplarıyla alışveriş yapmışlar, sözleşme yapmışlar. Bu sözleşmelerin herhangi bir halel görmemeleri için gereken her türlü tedbir alınıyor. Vatandaşlarımız hiç endişeye kapılmasın. Türkiye'de ekonomiyle ilgili bu dalgalanma tüm dünyada var olan, geçici bir durumdur. 2017'den itibaren yatırıma daha fazla kaynak ayıracağız. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili sınırlı değişikliği de yapıp yolumuza devam edeceğiz. Seçim, meçim yok. Vatandaşımız 2015'e seçimini yaptı. Biz de yolumuza devam ediyoruz.



30 şehir hastanesi yolda


  1. Sağlıkta, son önemli yaptığımız işlerden bir tanesi, şehir hastaneleri. Yani hastane içinde hastane. Bir hastane değil içinde 8-10 tane hastane var. Otelleri var, kalacak yerleri var. Sosyal tesisleriyle, yakınlarının ihtiyaçlarını görmeleriyle bir kampüs bir yerleşke. Bunlardan toplam 28-30 tane yapıyoruz. Toplam yatak kapasitesi 45 bini buluyor. 30 milyar doların üzerinde yatırım yapıyoruz. 2 tanesi hazır. Mersin ve Yozgat açılışa hazır. Daha sonra Ankara'daki hastanelerimiz hizmete girecek. Sonrada diğer illeri hizmete alacağız. Şehit hastanelerimizi tamamlamış olacağız.

Kanser hastalarından ilaç farkı alınımıyor. Özel hastanelerde cerrahi müdahale yapılırsa bir fark alınıyor. Hem Çalışma Bakanlığımız, Hem Aile Sosyal Politikalar Bakanlığımız bunu inceleyecek."

#Binali Yıldırım
#Sağlık Bakanlığı
7 yıl önce