|

Cam tozunun zarafet yolculuğu: Mine

Tarihi milattan önce 13. yüzyıla uzanan mine sanatı, cam tozunu yüzlerce yıla meydan okuyan sanat eserlerine dönüştürüyor.

Yeni Şafak
16:07 - 28/07/2017 Cuma
Güncelleme: 16:09 - 28/07/2017 Cuma
AA
Cam tozuna rengi ise metal oksitlerin verdiğini anlatan Bayraktar, her renk için ayrı bir metalin oksidinin kullanıldığını ifade etti.
Cam tozuna rengi ise metal oksitlerin verdiğini anlatan Bayraktar, her renk için ayrı bir metalin oksidinin kullanıldığını ifade etti.

Defterdar İsmail Bey tarafından yaptırılan bina, Binbirdirek Mahallesi'nin tarih kokan sokaklarında kendine özgü mimarisiyle öne çıkıyor.

Restorasyonu 2007-2008 yıllarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan merkezde, tezhipten hata, geometrik desenlerden üç boyutlu uygulamalara kadar çeşitli alanlarda kurslar düzenleniyor.

Metali renklendirmek için tercih edilen metotlar içinde en kıymetlilerden birisi olan mineleme (emay) tekniği derslerini ise takı tasarımı alanında araştırmaları ve özgün tasarımları bulunan Fatma Nur Bayraktar veriyor.

Kursiyerlere hayal güçlerini özgün tasarımlarla buluşturmanın inceliklerini öğreten Bayraktar, cam tozunun yüzlerce yıla meydan okuyan sanat eserlerine dönüşmesinin öyküsünü paylaştı.


Mısır'dan Osmanlı'ya Mine

Fatma Nur Bayraktar, yaptığı açıklamada, mineleme tekniklerinin ilk örneklerinin, milattan önce 13. yüzyılda Mısır'da görülmeye başladığını anlattı.

Osmanlı İmparatorluğu'nun ise mineleme tekniğiyle 14. yüzyılda tanıştığını ifade eden Bayraktar, "Osmanlı'da mücevherlerde renkli taşlar kullanılıyordu. Elmasın yanında zümrüt, yakut ve safiri bolca kullanmış Osmanlı'daki sadekarlar 14. yüzyıl ile mücevhere renk vermek için taş dışında alternatif olarak mine kullanmaya başlıyorlar" dedi.

Osmanlı'ya özgü desenlerin de diğer sanat dallarından pek farklı olmadığının altını çizen Bayraktar, "Genel olarak, lale ve karanfil motiflerini kullanıyorlar. Bitkisel ve Rumi motifler de var" diye konuştu.

#Mine
#Fatma Nur Bayraktar
7 yıl önce