|

Çanakkale neyse 15 Temmuz odur

Yazar Bünyamin Gürel, Çanakkale ve 15 Temmuz'da halkın yazdığı kahramanlık destanını aynı oyunda buluşturdu. Gürel, “15 Temmuz'da gövdesini tanka siper edenler Çanakkale'deki kahramanlara layık olduğunu ispatladı. Böyle şanlı direnişleri yazmazsak neyi yazacağız?” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 19/07/2017 Çarşamba
Güncelleme: 08:10 - 19/07/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Bünyamin Gürel
Bünyamin Gürel

Yazar Bünyamin Gürel, Çanakkale'deki bir asır önce yazılan kahramanlık öyküsünü 15 Temmuz ile birleştirdi ve “Ölümsüz Çanakkale ve 15 Temmuz Destanı” başlıklı oyunu kaleme aldı. Okur Kitaplığı etiketiyle yayımlanan eser, vatanı canı pahasına savunan kahramanları konu ediyor. Şiirin gücüyle tiyatronun buluştuğunu belirten yazar, eserinde tıbbiyeliler, Nusrat Mayın Gemisi, Azman Dede, Üsteğmen Zahid, Namazgah Tabyası ile 15 Temmuz gecesi köprüde yaşananlar, günümüz Türkiyesini temsil eden Ali adlı gençle Çanakkale şehidi dedenin buluşmasını konu ediyor. “Bir tarafta Çanakkale şehitleri, diğer tarafta 15 Temmuz şehit ve gazileri… Birbirlerine söyleyecekleri var elbette” diyen Gürel, “Kalpten çıkan her söz kalbe ulaşır. Hele ki şehitlerimize, gazilerimize, kahraman milletimize ithaf edilen eserler yüzlerce yıl konuşur” şeklinde konuşuyor.


MİLLETİ ŞAHLANDIRDI

Gürel, Çanakkale'yi 15 Temmuz ile buluşturma fikrini şu sözlerle anlatıyor: “Çanakkale Zaferi'nin 100. yıl kutlamaları münasebetiyle 2015’te “Bir Nusrat Hikayesi” adlı oyunu yazmıştım. Aradan çok geçmedi ki 15 Temmuz işgal gecesini yaşadık. Şanlı milletimiz imanından gelen ferasetiyle bunun bir işgal girişimi olduğunu anlayarak hızla sokaklara döküldü. Gövdesini uçaklara, tanklara, hain kurşunlara siper etti. Vatan için can verdi, şehit oldu, gazi oldu. Çanakkale’deki kahraman dedelerine layık torunlar olduğunu ispatladı. Adeta zamanla yarışarak dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kahramanlık destanı yazdı. Kendime şunu sordum: “Eğer böyle şanlı bir direnişi dizelere dökemeyeceksen neyi yazmayı umuyorsun? Bu süreçte yaşananların Çanakkale ile olan benzer yönlerini gördükçe de hayretim arttı. Adeta Çanakkale ruhu bütün ülkeyi sarmış, yüz yıldır üzerine ölü toprağı örtülmüş Türk milletini şahlandırmıştı. Eserlerin hikayesi böyle ortaya çıktı.”

Aşıkların destanı

Bünyamin Gürel'in diğer çalışması ise oyundan bağımsız olarak kaleme aldığı "15 Temmuz Destanı." Yedi bölümden oluşan kitabı "destanın içinde lirizmi arayışı bakımından bir ilk eser" sözleriyle anlatan yazar şunları kaydediyor: “Bizim medeniyetimiz aşkın, vecdin, şefkatin merkezde olduğu bir medeniyettir. Görkemli, destansı ve uzun solukludur. 15 Temmuz gecesi yaşananları sadece kahramanlık olarak görmüyorum. İmandan gelen aşkın, vecdin mücessem bir destanı olarak görüyorum. Bu nedenle kitapta vatanı “kan dökücü güzellikte bir sevgili” imgesiyle ele aldım; halkı ise onun için can vermeye hazır aşıklar. Ölmeyen iki zümre vardır: Şehitler ve aşıklar… Şehitler ölmez, aşıklar ölmez. Aslında her ikisi de birdir. Bir olalım, birlik olalım…"


#Çanakkale
#15 Temmuz
7 yıl önce