İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarının sezon boyunca beğeni toplayan oyunları Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda seyirciyle buluştu. Seyircinin büyük ilgi gösterdiği oyunlardan biri usta oyuncu Zihni Göktay'ın rol aldığı ''Cibali Karakolu'ydu Lüküs Hayat oyununda 28 yıl aralıksız seyirciyle buluşan Göktay, bu yıl da seyirciden uzak kalamadı ve Cibali Karakolu'yla seyircinin karşısına geçti. Türk Tiyatrosu'nun başyapıtlarından biri olan Muammer Karaca'nın yazdığı Cibali Karakolu, Zihni Göktay'la yeniden hayat buluyor. Öğrenilmiş kadın erkek ilişkileri başta olmak üzere, paranın ilişkilerdeki etkisi, çeşitli kurumlardaki eksikliklerin neden olduğu yetersizlik, toplumsal ve politik yaşama dair eleştirilerle biçimlenen oyun, güldürmek kadar yeniden cevaplanması gereken pek çok soruyu da beraberinde getiriyor. Cibali Karakolu ile 2 yıl ara verdiği tiyatroya geri dönen Göktay açık havada tiyatro oyunu oynamaktan büyük mutluluk duyduğunu anlatıyor.
Herkesin tatil yaptığı yaz aylarında dinlenmek bilmeyen ve hala ilk günkü heyecanıyla sahneye çıkan usta oyuncu Zihni Göktay Peygamber Efendimiz'in çalışmayıp, boş boş oturan insanların selamını almadığını hatırlatarak “Ben de bu yüzden boş oturmam. Tembellik yapmak hem uygarlığa hem de İslamiyet'e aykırı. Şimdi 69 yaşındayım, Allah sağlık sıhhat verdiği müddetçe de çalışmaya devam edeceğim” diyor. Boş durunca kimyasının bozulup işe yaramaz bir kâğıt gibi buruşturulup atıldığını hissettiğini belirten Göktay “İşleyen demir pas tutmaz, ışıldar” diyerek çalışmayı sevdiğini anlatıyor.
100. yılını dolduran şehir tiyatrolarının her zaman İstanbul gecelerini şenlendiren yaz oyunları ile tiyatronun daha zevkli hale geldiğini söyleyen usta oyuncu Göktay, “Çocukluğumda yaz oyunlarına giderdim. Oyuncu olduğumda Ankara Meydan Sahnesi'nde Açıkhava oyunlarını oynardım. Şehir tiyatrolarıyla yaz oyunlarında olmaya devam ettim. Yaz oyunları yaz yağmuru gibi her zaman iyidir” diyerek Yedikule Zindanları, Gülhane Parkın, Rumeli Hisarı gibi eski Açıkhava tiyatrolarındaki eski oyunları özlemle anıyor.
Göktay'ın o günlere dair en unutamadığı ise Muhsin Ertuğrul'un Yedikule Zindanları içerisindeki bir alanı tiyatroya çevirip, 400 kişilik bir ekiple Genç Osman'ın öldüğü yerde Genç Osman'ı oynaması olmuş. Göktay, “Aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor” diyerek açıkhava oyunlarının etkisinden bahsediyor.
Zihni Göktay'ın kızı Zeynep Göktay Dilbaz da babası gibi tiyatrocu ve o da bu yaz oyunlarında sahnede. Annesi öldüğü gün bile sahneye çıkan Zihni Göktay kızına tiyatroyla ilgili verdiği ilk dersi şöyle anlatıyor: “Annemin öldüğü gün kulise gittim ağladım. Sahneye çıktım oynadım. Tütüncü dükkânı değil burası cenaze nedeniyle kapalıyız diyemiyoruz. Beni uzaklardan seyretmeye gelmiş insanların kapıdan dönmesi iyi olmaz. Vallahi bir sahne perisi var. Ve o an o sizi sahneye
bağlıyor .''
Yaz oyunlarının her zaman çok keyifli olduğunu söyleyen Zeynep Göktay Dilbaz “Hele ki açık hava da oynamak çok güzel oluyor. Ben ilk açıkhavaya çıktığımda nutkum tutuldu. Geniş kitlelere hitap ediyorsunuz. İlk defa sahneye çıkıyormuşum gibi hissettim” diyor. Oyuncu açısında da açık havada oynamanın ayrı bir keyif olduğunu anlatan Dilbaz “Ama seyirciye ulaşmak da daha zor oluyor. Acaba hepsine ulaşabildim mi kaygısı taşıyorsunuz. Alkışlar bizi motive ediyor” diyor. Babası gibi bir oyunu uzun soluklu oynamak isteyen Dilbez'in en büyük isteği ise bir gün gurur duyduğu babasıyla aynı sahnede yer almak.
