|

Deli Dumrul yeniden aramızda

Tarihin farklı döneminde yaşanmış olayla­rı, kahramanları ve onları kuşatan macera­ları bizlere kendi üslubuyla aktaran Lütfi Parlak'ın tarihi romanları “Behramoğlu Balak”, “Yemen”, “Genç Osman” ve “Sudan Gelen” e bir yenisi daha eklendi. Bu sefer Lütfü Parlak çizgi filmleriyle büyüdüğümüz, farklı farklı kitaplarda defalarca okuduğumuz bazı geceler masal olarak dinlediğimiz Dede Korkut hikâyelerinden “Deli Dumrul” ile karşımıza çıkıyor.

Yeni Şafak
11:36 - 9/09/2015 Çarşamba
Güncelleme: 08:53 - 22/09/2015 Salı
Yeni Şafak

Dede Korkut, Oğuz Türklerinin bilinen en eski hikâyeleridir. On iki destansı hikâyeden oluşan Dede Korkut, tarih boyunca dilden dile aktarılan sözlü geleneğin bir parçasıdır. Deli Dumrul ise Dede Korkut hikâyelerinden beşincisini oluştur­maktadır. Elbette bu hikâyeyi biliyoruz diyerek anlatmaya başlayacaksınız.



“Duha Koca oğlu Deli Dumrul adında bir er varmış. Kuru çayın üzerine köprü yaptırmış. Her geçenden otuz akçe geçmeyenden kırk akçe alır­mış. Bir gün bu köprünün orada bir yiğit ölmüş ve etrafındakilerin feryatları üzerine Deli Dumrul orada bitivermiş. Yiğidin ölmesi yüzünden Azrail'e kızmış ve meydan okumuş…”




DELİ DUMRUL BEŞİK KERTMESİNİ ARIYOR


Hikâye böyle devam eder, eder de Lütfi Par­lak'ın bu eserinde karakterleri canlandırmadaki titizliği, zaman ve mekan konusundaki doğruya ya­kın anlatımı ve olayları detaylandırmadaki titizliği okuyucuyu daha çok kitabın içerisine çeker. Duha Koca'nın duası, Deli Dumrul'un beşik kertmesini bulmak için elinden geleni ardına koymaması, ka­yınbiraderi ile dövüşmek zorunda kalması… Tüm bu detaylar Parlak'ın ustalığını konuşturuyor. Olay­ların geçtiği zaman, coğrafi özellikler, soysa-kültü­rel yapı, topluma hakim olan inanç sistemi gibi ta­rihsel zenginliklerin derin bir araştırma sonucunda farklı bir perspektiften nakledilmesi eserin içeriğini zenginleştiriyor. Ayrıca, tarihi hikayenin üzerinde çok fazla değişiklik yapılmadan bizlere sunulmuş olması elimizdeki metinlerin değerini bir kat daha arttırıyor. Ne de olsa başarılı bir tarihi roman, ger­çeği buğulandırmadan yansıtandır.



Dede Korkut hikâyeleri ne kadar dağdan usul usul akan ırmak gibi gözükse de ırmağın görünme­yeninde, ortaya çıkmayı bekleyen bir derya yatıyor. Toplumsal açıdan önemli unsurların taşıyıcısı olan Dede Korkut metinleri, yazar tarafından etkileyici bir anlatımla romanın içerisinde tekrar yer buluyor. Öyle sanıyorum ki tarihi dönemler içinde toplum­sal yapıyı oluşturan aile, ahlaki değerler, kültürel yaşam ve bireylere yüklenen rollere dair sunulan motiflerle Deli Dumrul, keyifle okuyacağınız bir roman olacak.



#deli dumrul
#dede korkut
#lütfi parlak
9 yıl önce