Gençlik yıllarında öğrenci evlerinde tanışan, ilk şiirlerini, öykülerini birbirine okuyan yazar ve şairler o günlerin hatıralarını Yeni Şafak Kitap’a anlattı. Ekim sayısında yer alan dosyada Atasoy Müftüoğlu, Ali Haydar Haksal, Arif Ay, Mevlana İdris, Necip Evlice, Necip Tosun, Ebubekir Kurban ve Hüseyin Atlansoy öğrenci evlerinde dostlarıyla birlikte yaşadıkları maceraları kaleme aldı.
Dosyaya katkı sağlayan isimlerden Ali Haydar Haksal, ilk yazılarını ve şiirlerini Erzurum’daki öğrenciliği sırasında yayınlamaya başladığını söylemiş. Fuat Altınsoy, İbrahim Demirci, İbrahim Sari, Ahmet Nedim Çeker, Kadir Atlansoy, Rıdvan Canım, Mehmet Görenek, Ali Göçer ile birlikte aynı evlerde kaldıklarını ifade eden Haksal, şair İlhami Çiçek’in de evlerinin müdavimleri arasında olduğunu belirtiyor. Haksal’ın hala unutamadığı anılardan biri KYK burslarıyla Doğu Kitapevi’ne destek olma çabaları.
Atasoy Müftüoğlu 80’li yıllarda Postane Sokak’taki evin hem öğrencilerin, hem de şehir dışından gelen sayısız yazar ve şairin ortak mekanı olduğunu anlatmış. Müftüoğlu, ilerleyen yıllarda Nabi Avcı, Ahmet Kot ve Haydar Ergülen gibi isimlerin birlikte kaldığı Ankara’daki Şan Apatmanı’nın benzer bir görev üstlendiğini belirtmiş. Şair Hüseyin Atlansoy ise Üsküdar Bülbülderesi’ndeki evlerinden İlhan Kutluer'den Necat Çavuş'a birçok ismin geçtiğini söylüyor.
Öğrencilik serüveni Ankara’nın ilk apartmanlarından birinin bodrum katında başlayan Necip Evlice şunları anlatıyor: “12 Eylül sonrasında, Edebiyat Dergisi’yle ilgilenmem, beni bir anda Edebiyat Dergisi yazar ve şairleriyle aynı evde yaşamaya kadar taşıdı. Cinnah Caddesi, Kuloğlu Sokaktaki daire oldukça geniş ve lükstü. Bu evin abisi Arif Ay’dı. Evin diğer sakinleri; Şaban Özdemir, Ali Göçer, Fuat Altınsoy, Ali Karaçalı, Ali Gemuhluoğlu’ydu.”
Ebubekir Kurban ise uzun yıllar öğrenci evlerinde kaldığını söyleyerek İstanbul’a her gelişinde Üsküdar Çiçekçi’deki bir öğrenci evine gittiğinin altını çiziyor. Kurban, Murat Zelan, Sadık Battal, Hakan Albayrak, İsmail Demirci, Hüsnü Güneş gibi isimlerle birlikte bulunduğu Türbe Sokak’taki evden yolu geçip yazar olmayan kimsenin kalmadığını ifade ediyor. Şair Mevlana İdris, 80’lerin sonunda Beyazıt-Çemberlitaş arasında bulunan Çorlulu Ali Paşa Medresesi’nin çay bahçesine çevrilmiş mekanında geçirdiğini söyleyip çoğu isimle dostluğunu da burada sürdürmüş.
- Şiir okuduk, kitap karıştırdık
- Necip Tosun ise Yeni Şafak Kitap için öğrenciliğinde tuttuğu günlükten bazı notlar paylaşmış. Tosun şunları kaydediyor: “Evde kalabalığız. Geç vakitlere kadar oturup, şiirler okuduk, kitaplar karıştırdık, yazarlardan, kitaplardan söz ettik. Bugün fazla misafir var. Önce misafirlere yerlerini bulduk, yatırdık. Açıkta kalan arkadaşlar, ev sahipleri salonda battaniyeden bir yatak yapıp yattık.”
Öğrenciliğini Ankara’da geçiren bir diğer isim ise Arif Ay. Ay, birlikte kaldığı isimlerin genellikle Edebiyat Dergisi’nde yazan dostları olduğunu söylüyor. Ay, “yazdığımız şiirleri birbirimize okurduk. Dolayısıyla birbirimizin hem ustası hem çırağıydık” ifadelerini kullanıyor.
