Fatih Aksoy Fatih Sultan Mehmet'in fetih dönemini anlatan Fetih 1453 filminin yapımcılığını üstlenmişti. Film her ne kadar döneme ait hatalar olduğu söylenip eleştirilse de iyi bir gişe başarısı yakaladı. Aksoy bu defa Fatih dizisiyle Fatih Sultan Mehmet'in tahtaki son on yılını anlatıyor. Fatih için Türkiye'nin en pahalı dizisi olduğunu söyleyen yapımcı, Fatih Sultan Mehmet'in Müslüman İmparator kimliğini ön plana çıkardıklarını söylüyor.
Aksoy, Fetih filminin başlangıç aşamasında olmadığını. kardeşimin yapıp yönettiği bir proje olduğunu ve bütçesi yeterli gelmediği için kendisinden destek istediğini, dolayısıyla filme sonradan dahil olduğunu söylüyor. Film vizyona girmeden iki yıl önce görüntülerini izlediğinde çok etkilendiğini söyleyen Aksoy, 'O görüntüleri izledikten sonra Fatih'in hayatının bir dizi olabileceği fikri kafamda oluşmaya başladı. Birkaç kanala teklif götürdüm. Film vizyona girmeden dört ay önce dizinin sözleşmesini imzalamıştım.' diyor.
Dizide filmden çok bağımsız bir Fatih portresi çizdiklerini vurgulayan Fatih Aksoy, Fetih filmindeki Ulbatlı Hasan'ın dizide olmayacağını, tek kahramanın Fatih Sultan Mehmet olacağını belirtti. Dizide 1470-1480 arasını anlattıklarını söyleyen Aksoy, şunları ekliyor: 'Fetih 1453 filminde Fatih İstanbul'u fethediyor ve film bitiyor. Dizi de anlatacağımız dönemi uzun bir süre düşündük ve Fatih'in son 10 yılını anlatmaya karar verdik.'
Fatih Sultan Mehmet'in son 10 yılının dönem itibariyle daha fazla hikayeyi barındırdığı için seçtiklerini söyleyen Aksoy, Fatih'in Roma'yı almak üzere harekete geçtiğini ve Doğu Roma'yı aldıktan sonra Batı Roma'yı da almak istediğini asıl amacının ise bir dünya imparatorluğu kurmak olduğunu söylüyor.
Aksoy, yaptıkları diziyi eleştirenler mutlaka çıkacağını söylüyor. Yapımcı, yönetmen ve başrol oyuncusundan oluşan bir ekiple birlikte Fatih'in Türbesine gittiklerini anlatan Aksoy, 'Fatih hayali bir kahraman değil, tarihte önemli izler bırakan yaşamış bir Padişah. Hayali kahramanları anlatırken sorumluluk duymayabilirsiniz. Fakat tarihte yaşamış birini anlatırken üzerinizde ağır bir sorumluluk hissediyorsunuz. İki yıllık süren hazırlık boyunca çok fazla senaryo değişikliği oldu. Çekimlere başladık umarım büyük hatalar yapmamışızdır.' diyor.
Haremi gösterirken kadınların kıyafetleri konusunda hassas davrandıklarını söyleyen Aksoy, hareme oryantalist bakış açısıyla bakmadıklarını söylüyor. Fatih Sultan Mehmet'in kendisini dünyaya Müslüman İmparator olarak kabul ettirmek istediğini söyleyen Aksoy, 'Fatih'i harekete geçiren bu duyguydu. Fatih karakterini ortaya çıkaran en önemli unsur din. Bu duyguyu gözardı edemezdik. Dizide manevi duygular ön planda. Adaletli bir padişah. Son on yılda kurduğu büyük İmparatorluğu kendisinden sonra yönetecek olanların derdine düşüyor ve tahta layık olanın geçmesini istiyor. Bunun için de oğullarını tahta hazırlıyor.' ifadelerini kullanıyor.
Sanat tarihçileri Prof. Gülgün Köroğlu ve Doç. Hülya Tezcan ile çalıştıklarını söyleyen Aksoy, tarih danışmanlarının Dr. Emrah Sefa Gürkan ve Araştırmacı Yazar Reha Çamuroğlu olduğunu ekliyor. Aksoy, dizide dönemine uygun dilin kullanılması için Mehmet Cöral çalışmış. Fatih'in Türkiye'nin en çok para harcanmış dizisi olduğunu söyleyen Aksoy, şunları ekliyor: 'Galata limanı, sarayın içi, has bahçeyi İstanbul'un o dönem sokaklarını ve pazar yerini inşa ettik. Bir yıl boyunca 100'den fazla çalışanın maaşını ödedik. Bugüne kadar yapılmış en pahalı dizi diyebilirim.'
Dizi için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan destek istemediklerini söyleyen Fatih Aksoy, devletin parasının diziler için harcanmasını doğru bulmadığını ifade ediyor. Fetih 1453 filmini beğenen Başbakan Erdoğan'ın bu diziyi de beğenmesini umduğunu söyleyen Aksoy, 'Tayyip Bey fırsat bulup seyrederse mutlu oluruz.' diyor. Muhteşem Yüzyıl için yapılan 'gerçekleri yansıtmadığı' tarzındaki eleştirileri Fatih dizisi için beklemediklerini söyleyen Aksoy , 'Tarihte yerini almış karakterlere saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Rayting uğruna karakterlerin aslını deforme edemeyiz. Bu tabi ki yapımcılar için zor bir durum. Fakat bu zorlukla başetmek zorundayız. Herkes tarihe farklı perspektiften bakıyor. Romanya'da Fatih çekilmiş olsaydı onlar farklı bir kişilik ortaya çıkarırlardı. Biz Fatih'i Türk ve Müslüman gözüyle anlattık. Dizi Türkiye'de başarılı olursa dünyaya satılacak. Bu yüzden raytingi önemsiyorum. Seyirci sevmezse insanlar üzerinde etkisi de olmuyor. Halbuki bu yapımlar sayesinde insanlar tarihi yeniden okuma fırsatı elde ediyor.' diyor. Senaryoyu okurken bugüne ait olaylarla paralellik gördüğünü söyleyen Aksoy, 'Sanırım bu ülke yönetimiyle ilgili bir benzerlik. O tarihte yaşanılanlar bugün ile benzerlikler taşıyor. Fakat biz özel olarak bugüne gönderme yapmadık. Biz Fatih'in devleti yönetme biçimini anlatıyoruz.' ifadelerini kullanıyor.
