|

Fırat Kalkanı'nda kritik hat El-Bab

Yeni Şafak
04:00 - 28/12/2016 Çarşamba
Güncelleme: 11:52 - 28/12/2016 Çarşamba
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Ömer Özkızılcık

Ortadoğu Uzmanı


Bu yazının kaleme alındığı günlerde TSK destekli Suriyeli muhaliflerin gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı Harekatı'nda El-Bab şehrine düzenlenen operasyon devam ederken, Hastane bölgesi, Şeyh Akıl tepesi ve şehrin batı yakası ÖSO ve TSK'nın kontrolüne geçmiştir. Çatışmalar meskun mahal savaşına evrilse de, terör örgütü DEAŞ'ın saldırısı sonucu 16 Türk askeri şehit olmuştur. TSK'nın yoğun hava saldırıları ve topçu atışına karşılık DEAŞ bombalı araçlar ve sivilleri kalkan olarak kullanmaktadır.



ESAD REJİMİYLE YPG'NİN ORTAKLIĞI


Fırat Kalkanı Harekatı'nın El-Bab operasyonunun birinci aşaması çevre güvenliğinin oluşturulması ve şehre giden Menbiç-Bab ve Halep-Bab otoyolların kesilmesi olmuştur. Bununla beraber Bab şehri kurt kapanına alındı. Bu yolların kesilmesi sayesinde olası bir YPG'nin Bab'a ilerlemesi engellendi. Özellikle Menbiç-Bab otoyolunun kesilmesi için TSK destekli muhalifler ile YPG arasında yaşanan şiddetli çatışmaların sonucu olarak YPG geri çekilmiş ve Bab operasyonunu durdurmuştur. Rejimin batı tarafından YPG ile Bab'a doğru ortaklaşa gerçekleştirdiği harekat, kapasite yetersizliği yüzünden durdurulmuştur. Rejim Bab'tan ziyade kuzey cephesini YPG ile angajman içerisinde tahkim etmekle yetinmiştir. Rejim ve YPG'nin bu yönde geri adım atmasının sebeplerinden birisi Bab civarında rejim uçakları tarafından vurulan TSK birlikleri sonrasında Türkiye-Rusya arasında yaşanan diplomatik görüşmelerdir.



Bab operasyonunun ikinci aşaması ise Suriyeli muhaliflerin özel kuvvetler ile birlikte Bab şehrinin içerisine doğru yapılan saldırılardır. Bab şehrinin hakim tepesinde bulunan hastane ve Akıl tepeleri DEAŞ'ın birinci savunma hattı iken bu bölge TSK destekli muhaliflerce ele geçirilmiştir. Bab şehrinin mahalleleri üzerinde atış hakimiyeti sağlanabilen tepeye tanklar yerleştirilmişti. Akıl tepesini kaybetmesi durumunda DEAŞ'ın Bab şehrinin merkezindeki Eski Şehir'e geri çekileceği öngörülebilir. Akıl tepesini kontrol altında tutan Bab şehrindeki mahallelerde atış üstünlüğünü elde eder. Bab şehri için meskun mahalle savaşında eski şehir merkezli bombalı araç, mayın, tuzak ve pusular ile DEAŞ korunmaya çalışacaktır. Rakka'dan özel birliklerini Bab şehrine getiren DEAŞ kentte büyük direnç göstermektedir.



SURİYE SAHASINDA GÖRÜLMEMİŞ STRATEJİK YENİLİK


Fırat Kalkanı kapsamında TSK'nın stratejisi Suriye sahasında görülmemiş bir yeniliktir. Suriye sahasında genellikle büyük şehirlerin kuşatmaya alınarak içeride kuşatılan düşman birliklerin yoğun atışlar sonucu tamamen elimine etmeye veya teslim almaya yöneliktir. Bu taktik rejim tarafından Şam bölgesi ve Halep'te kullanılmıştır. ABD öncülüğünde uluslararası koalisyon güçleri dahi YPG ile gerçekleştirdikleri Menbiç ve Ayn el Arap (Kobane) operasyonunda da benzer strateji uygulamıştır. Bu stratejiler bir yandan şehri yerle bir ederken, diğer yandan büyük sivil kayıplara yol açmaktadır. TSK'nın stratejisi ise DEAŞ'ı El-Bab'tan silah zoruyla kaçmaya ikna etmeye yöneliktir. Bab şehrini elde tutamayacağını anlayacağı öngörülen DEAŞ'a kaçması için yol açık bırakılarak sivil kayıpları en aza indirmeye çalışılmaktadır. Daha küçük yerleşim birimlerinde Bab'a nispeten daha fazla DEAŞ militanı elimine edilerek, daha az sivil kaybın yaşanması mümkündür. Bunun farkında olan DEAŞ ise sivilleri kalkan olarak kullanmaktadır. TSK ise buna karşılık olarak DEAŞ'ın zırhlı araçlarını, bombalı araçlarını ve savaşçılarını barınaklardan dışarı çekerek açık alanda hava saldırıları ve topçu atışı ile imha etmektedir.



TSK'NIN ABD'Yİ ŞAŞIRTAN BAŞARISI


Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında TSK'nın desteklediği muhalifler ÖSO, Nureddin Zengi Hareketi ve Feylak uş Şam gibi grupların yerel birliklerinden oluşuyor. Fırat Kalkanı Harekatı'ndan önce Azez-Mare hattında ABD desteğiyle yapılan Çobanbey operasyonunda büyük başarısızlıklar elde eden bu muhalif gruplar Suriye'deki muhaliflerin arasında zayıf olanlardandır. Türkiye'nin başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı'nın sonucu olarak silah ve mühimmat desteği alan muhalifler TSK yönetiminin yönlendirmesi, kısmi eğitimi sonucu belli bir düzeye ulaşabildiler. ABD ve uzmanların öngörülerine göre bu gruplar ile Dabık kasabasına ulaşılması bile imkansız görülürken, TSK Bab'a kadar bu gruplarla ilerleyebilmesi büyük bir başarıdır. Fırat Kalkanı için bu harekatın başarısız olacağını ifade eden ABD'li yetkililer, TSK'nın ÖSO birlikleriyle gerçekleştirdiği bu ilerleme karşısında şaşırmaktadır. Alan savunması, bombalı araçların imhası ve atış üstünlüğü elde etme noktasında ciddi ilerlemeler kaydeden muhalifler, meskun mahal savaşı, sızma girişimleri ve gece harekatı noktasında yetersizler. Eksiklerini göz önünde bulundurularak beklentileri çok yüksek tutmamak lazım. Bu yeteneklerin Bab savaşı için gerekli olduğundan TSK takviye özel birlikler, topçu bataryaları ve zırhlı birlikler gönderdi. TSK özel birlikler ile muhaliflerin DEAŞ'a karşı eksikliklerini kapatmaya çalışmaktadır.



DEAŞ RAKKA'YA MI KAÇACAK


El-Bab şehrinin ele geçirilmesinin tarihi DEAŞ'ın vereceği kararlar sonucu belirlenecek. Bir yandan Kuzey Halep'te son kalesini kaybetmek var iken diğer yandan büyük zayiatlar vereceği gerçeğiyle boğuşmaktadır. Rakka ve Musul operasyonları göz önünde bulundurulursa DEAŞ için Bab şehrinden çok sivil kayıplar yaşanmadan ve büyük kayıplar vermeden çekilme seçeneği masada durmaktadır. DEAŞ'ın Palmira'dan ele geçirdiği silahlarla beraber Bab şehrinden çekeceği militanlar ile Musul veya Rakka bölgesinde kazanımlar elde edebilir. DEAŞ'ın durumun ÖSO, muhalifler ve Türkiye söz konusu olduğunda “Mürtetler ile Cihat" adı altında uygulamaya çalıştığı pragmatik reel politikadan uzaklaştığı görülmektedir. DEAŞ dergilerinde yaptıkları açıklamalarda Türkiye ağırlıklı bir yayın politikası olduğu görülmektedir. Kendi militanlarını Türkiye'ye karşı motive etmeye yönelik bir yaklaşımın içerisinde olduğu görülmektedir. Bu sebeplerden dolayı DEAŞ yukarıda belirtilen opsiyonun aksine Palmira'da ele geçirdiği silahlar ile Bab şehrinde TSK destekli muhaliflere karşı çatışmayı tercih edebilir. Bu durum ise YPG'nin Rakka operasyonu için büyük bir kazanım olur. DEAŞ Suriye sahasında ya TSK destekli muhaliflere karşı ya da ABD destekli YPG'ye karşı çatışmayı tercih edecektir. Hangisini seçerse, diğer güç bundan kazanımlar elde edecektir.





#Fırat Kalkanı
#El-Bab
#Ömer Özkızılcık
7 yıl önce