15 Temmuz darbe girişiminin en yoğun yaşandığı yerlerden biriydi Saraçhane. Halk canı pahasına sokaklara dökülmüş, belediye binası önünde büyük bir destan yazmıştı. O gecelerde Saraçhane'de bulunan Çıra Yayınları editörü Fedakar Kızmaz, belediye binasının önüne bir masa koyup üzerine de üç tane defter bıraktı. Binlerce kahraman o defterlere duygularını yazdı. Sonunda bu defterler editör sürecinden geçerek Kankaranlık Gecede Öldük Öldük Dirildik isimli kitaba dönüştü. Çıra Yayınları tarafından çıkan kitapta 1000 kahraman tarihe not düşüyor.
Kitapta kahramanlık destanı yazan bir halkın kahramanlık dolu satırlarını okurken kimi zaman duygulanıyor kimi zaman da güçleniyoruz. Üstelik kitapta sadece Türk kahramanlar yok. Farklı milletlerden de birçok insanın yazısını okuyoruz. Hepsinin ağzından çıkan mesaj hemen hemen aynı. Yerli yabancı herkes Türkiye'nin son kale olduğunu ve bu kalenin düşmemesi gerektiğini söylüyor. İnsanlarda şehadet arzusu var. Editör Kızmaz, "Hem o gece direnişte hem de nöbetlerde kimsenin korkmadığını gördüm. Allah kalbimizdeki korkuyu aldı düşmana verdi" diyor.
Saraçhane'deki nöbetlere katılan insanların toplumun çok farklı kesimlerinden geldiğini kaydeden Kızmaz, sözlerine şöyle devam ediyor: "15 Temmuz'un hikayesi birileri tarafından yazılacaktı. Ama bu halkın düşünceleri sıcağı sıcağına da kayıt altına alınmalı diye kendi kendime, hiç kimseye sormadan hareket ettim. Defterlerin yanına özellikle kırmızı kalem koyduk ki kırmızı kanı ve beyazla birleşince de Türk bayrağını temsil ediyor."
Kitapta dikkat çeken yazılardan biri Mehmet Deveci'ye ait. Deveci yazısında şöyle diyor: Heyyy! Ebabiller filleri yendi. Mağara yarenleri uyandı. Bedir'de gökten inenler geri geldi. Kabe duvarlarında hakkı haykıran Ebuzer şimdi sokaklarda haykırdı. Bilaller şimdi tüm minarelerden sesleniyor ümmete. Gece yarısı ayak basılan kaldırımlar, üzerinde şehitler verilen Boğaz Köprüsü, yıldızlar, gökler ve melekler şahit olsun ki; kim dini değerlerimize, ülkemize, ümmetimize, toprağımıza, vatanımızı ve sevdiklerimize kastederse karşısında sürekli, hep bu halkı bulacaktır.
