|

Hasat bitti işçiler mezun oldu

Konya'da bir patates tarlasındaki işçilerin kovalarını havaya attıkları an, geçtiğimiz hafta sosyal medyada en çok paylaşılan kare oldu. Hasat döneminin bitişini mezuniyet havasında kutlayan işçileri çeken Serdar Geyik, "Yorucu bir hasat zamanı sonrası herkes evine dönüp ailesine kavuşacağı için çok mutlu oldu. Yetişkinlerden çok özellikle çocuklar çok sevindi. Çünkü her yıl yüz binlerce insan evinden barkından ayrılıp zor şartlar altında çalışıyor" diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 12/11/2017 Pazar
Güncelleme: 03:47 - 12/11/2017 Pazar
Yeni Şafak
​Yılın en güzel karelerinden biri geçtiğimiz hafta Konya'da çekildi.
​Yılın en güzel karelerinden biri geçtiğimiz hafta Konya'da çekildi.

Yılın en güzel karelerinden biri geçtiğimiz hafta Konya'da çekildi. Patates tarlasında çalışan işçilerin hasat bitişini kutladığı an, sosyal medyada binlerce kez paylaşıldı. Okul mezuniyet törenlerini andıran kutlamada işçiler, kep yerine kovalarını aynı anda havaya fırlattılar. Evlerinden ayrılıp aileriyle birlikte şehir şehir çalışan mevsimlik tarım işçilerinden biri olan Siverekli Serdar Geyik de arkadaşlarının bu sevinç anını ölümsüzleştirdi.

SURİYELİLER DE HALAY ÇEKTİ

Her yıl mevsimlik tarım işçisi olarak Şanlıurfa'dan farklı şehirlere ailesi ile birlikte çalışmaya giden Geyik, bu yıl da ekmek parası kazanmak için yollara düştü. Konya'da şeker pancarı topladıktan sonra Manisa'da domates, Yozgat'ta mercimek toplayan Geyik ve ailesinin son durağı Konya'nın Cihanbeyli ilçesi oldu. 45 gün boyunca kova kova patates toplayan Geyik, o günü şöyle anlatıyor: "Yorucu bir hasat zamanı sonrası herkes evine dönüp ailesine kavuşacağı için çok mutlu oldu. O kovalarla artık işimiz olmadığı için bütün kovaları havaya fırlatıp kendi aramızda böyle bir eğlence yapalım dedik. Birlikte çalıştığımız Suriyeli işçiler de sevinçten halay çekiyordu. Yetişkinlerden çok özellikle çocuklar çok sevindi. Çünkü her yıl yüz binlerce insan evinden barkından ayrılıp zor şartlar altında çalışıyor. Ulaşım, barınma, banyo, ücret sıkıntısı bizi her yıl zorluyor. Mevsimlik tarım işçileri olarak bu sorunlardan kurtulmanın sevincini yaşıyorduk."

İŞÇİLERİN ÇOĞU URFA'DAN

Telefonu düşük model olduğu için sadece bir tane fotoğraf çekebildiğini söyleyen Geyik, geçtiğimiz Nisan ayında açtığı twitter hesabından o gece paylaşmış. Sabah kalktığında ise çektiği fotoğrafla bir gecede sosyal medya fenomeni olduğunu görünce çok şaşırmış. İlkokulu bitirdikten sonra eli ekmek tutmaya başlayınca tarım işçisi olarak çalışmaya başlayan Geyik, "Ben kendimi bildim bileli, küçüklüğümden itibaren mevsimlik işçi olarak çalışıyorum. İstanbul'a gittik belli bir süre ama oraya ayak uyduramadığımız için geri döndük. Köyümüzde tarlamız ya da hayvanlarımız olmadığı için mecburen seçeceğim tek yol mevsimlik işçilikti. Zaten Urfa genelinde iş olmadığı için insanların çoğu farklı şehirlere çalışmaya gidiyor. Urfa'nın bütün ilçeleriyle birlikte binlerce Siverekli mevsimlik işçi olarak çalışıyor. Hatta hasat zamanı başladığında Urfa boşalıyor ve buranın esnafı iş yapamaz oluyor. Siverek'in nüfusu 250 binken 150 bini dışarıya gidiyor. Türkiye'nin her yerinden mevsimlik işçi olarak gelenler oluyor ama gittiğimiz yerlerde karşımıza çıkan insanlar genellikle Urfalı" diyor.

EVİMİZİ SIRTLANIP EKMEK PEŞİNE DÜŞÜYORUZ

25 yaşında olan Geyik, evli ve 2 çocuk babası. Çocukluğunda anne babasıyla şehir şehir dolaşan Geyik, artık kendi ailesiyle göç ediyor. Evinin yarısını da gittiği yere taşıyan Geyik, "Evlerimizden ayrılırken yanımıza kaldığımız çadırları, mutfak malzemelerini, kıyafetleri, yatak malzemeleri, yiyecek gibi bir sürü şeyi alıyoruz. Ekmek parası için evimizi sırtlanıyoruz. Eskiden bir kamyonun arkasında 4-5 aile eşyalarıyla birlikte giderdi. Artık mevsim işçilerinin eşyalarını taşıyan turizmciler var. Minibüslerin arkasına römork ekleyerek hem eşyalarımızı hem de bizi taşıyorlar ama çok pahalı. Siverek'ten Konya'ya gidebilmek için bin 400 lira para ödüyoruz. Aracı olan ise kendi gidip geliyor" ifadelerini kullanıyor. Tarım işlerinin 20 Nisan'da başladığını belirten Serdar Geyik, "Ailelerimizle gideriz çünkü her defasında memlekete dönüp sonra başka bir yere gitmek çok külfetli oluyor. Bu yıl 2 Kasım'da hasat bitti. Biz de 4 Kasım'da evimize gelebildik. Bu mevsimde Urfa'nın bazı yerlerinde pamuk ekiliyor. Gelir gelmez oralarda çalışmaya gitmeye başladım. Sabit bir işimiz olmadığı için karşımıza çıkan her işi yapıyoruz" diyor.


Su olan yere çadır kuruyoruz

Eşi ve kardeşiyle birlikte tarlalarda günlüğü 60 ila 80 lira arasında ücretlere çalıştığını söyleyen tarım işçisi Serdar Geyik, şunları anlatıyor:

"Çalışmaya başlamadan önce suyun olduğu yere çadırlarımızı kuruyoruz. Çünkü banyo ve tuvalet bizler için en büyük sıkıntılardan biri.

Memlekette yaptırdığımız demir aparatların üzerine bez kaplayarak küçük bir banyo oluşturuyoruz. Tarlalarda çalışırken yemeğimizi, içeceğimizi kendi yanımızda götürüyoruz. Çocuklarımız yanımızda oldukları için zorluklar oluyor. Konya'da sabahın erken saatlerinde eksi 6'yı gördük. Bütün sular buz tutmuştu. Yağmur yağdığında da her yer çamur oluyor. Bizimle beraber çocuklar da mecburen bunları yaşıyor. Biz geçinebilmek için ailecek bu kadar eziyet çekerken bazen çalıştığımız yerlerden paramızı da alamıyoruz."


En zoru şeker pancarı

Türkiye'nin birçok yerinde çalıştığını anlatan Serdar Geyik'in yılın yedi ayını memleketinden uzakta geçiriyor. İlk hasatta Konya'da şeker pancarı topladığını belirten Geyik, "Aile olarak en uzun Konya'da kalıyoruz. Şekerpancarı 2 ay gibi uzun bir hasat zamanına sahip. En çok emek isteyen ve en zor iş de şeker pancarı. Çünkü onun için sabahtan akşama kadar toprağa eğilerek çapa yapıyoruz. Yorgunlukla beraber bel ağrıları yaşıyoruz. Gittiğimizde yerlerde dostluklar da ediniyoruz. Ben 13 yıldır Konya'ya gidiyorum ve 13 yıldır aynı kişiye çalışıyorum. Onlarla iletişimimizi koparmıyoruz, telefonlarla görüşmeye devam ediyoruz" şeklinde konuşuyor.

#Urfa
#Tarım
#Hasat
6 yıl önce