|

HAT

Önce hat sanatının temelindeki İslam tefekkür ve imanını, bilgisini sağlıklı ve doğru bir şekilde gelecek nesillere öğretecek, böylece hat sanatının bilgi ve şuurunu kazandıracağız. Sonra tasavvufî edeb zemininde yazı tahsili ve ta'limi gelir.

Yeni Şafak
00:00 - 10/10/1999 Pazar
Güncelleme: 11:25 - 15/05/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Hat Sanatı ve Meşhur Hattatlar adlı kitabı Kubbealtı Akademisi Kültür Sanat Vakfı'nca yayınlanan M.Ü. İlahiyat Fakültesi, Türk İslam San'atları Tarihi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Serin, hat sanatı üzerine sorularımızı cevapladı:

Kısaca tanımlamak gerekirse hat sanatı nedir?

Hat (Hüsn-i hat), İslâm yazılarını estetik ölçülere bağlı kalarak, güzel bir şekilde yazma sanatıdır. Estetiğini milletlerin sanat zevkleriyle beraber İslâm dininden alır. Allah'ın, Râsulü'nün ve velilerin insanlığa duyurmak istediği mesajlar yazıyla vücud bulur. Güzel yazı ilâhî sözlerin zînetli elbisesidir. Çünkü güzel manalar güzel zarflar içinde sunulur.

Hat sanatının işlevi nedir?

Güzel yazı, mushaf, kitap ve yazı albümlerinden başka, mimarîde, mezar taşlarında, ahşap ve maden sanatlarında tekstil, çini ve bütün el sanatlarında dini hislerle yazılmış, içtimâî hayatın her sahasında kendini göstermiştir. Böylece hem müslümanların zevklerine hem de ifâde ettiği mana itibariyle hayatî bir düstur kazanmamıza vasıta olmuştur. Ulvi bir heyecanla insanı Allah'a yaklaştırır, güzel hasletler kazandırarak ruh ve irâdeyi terbiye eder. Müslümanların sanat zevkini geliştirerek medeni seviye kazandırır. Diğer İslâm sanatları gibi Allah'ın birliğini/tevhidi ilan ve ilam eder.

Hattın medeniyetimizdeki yeri nedir?

İslâm medeniyetinin maddî, manevî değerlerini ve güzelliklerini harflerle billurlaştıran hat sanatı, İslâm sanatlarının en önemli şûbelerinden biridir. İslâm medeniyetinin dili ve sembolüdür. Hat, târih boyunca nakkaşlar, minyatüristler ve mimarlar için müşahhas idealler ortaya koymuş, disiplin sağlamıştır. İslâm sanatları üzerinde denetleyici bir rol oynamış, çok sayıda minyatürist ve nakkaş temel sanat eğitimlerini hat sanatında görmüşlerdir.

Osmanlı hat sanatını, diğer bölgelerin hat sanatından ayıran en temel özellik nedir?

Hat sanatında Osmanlı ekolünün hâkimiyet ve devamlılığı diğer ekollere nisbetle daha uzun sürmüştür. Yakut Musta'sımî tarafından usul ve kaideleri tesbit edilen altı çeşit yazıda (tevkî', rika', muhakkak, reyhânî, sülüs, nesih) Fatih ve II. Bâyezid devrinde yeni bir üslûp arayışına girilmiş, Amasyalı II. Bayezid'in hocası Şeyh Hamdullah Osmanlı hat mektebini tesis etmiştir. Böylece Yakut mektebi devrini tamamlamış, Osmanlı hat ekolü İslâm dünyasında yayılmış günümüze kadar hâkimiyetini sürdürmüştür. İstanbul beş asır bu sanata yön vermiş, merkez olmuştur. Şeyh ekolü onu takip eden binlerce hattat elinde saray ve halkın destek ve iltifatiyle yeni yeni üslûp ve şîveler kazanmıştır. Nihayet 19. asırda Şevki Efendi isimli hat dehasıyla Osmanlı ekolü en güzel nisbet ve ahenge ulaşmıştır.

Oldukça eski ve değişik üsluplara sahip hat sanatının klasik esaslarının günümüze kadar ulaştığını biliyoruz. Herhangi bir tahrifata uğramamasını siz neye bağlıyorsunuz?

Hat sanatı da diğer sanatlar gibi üstadından öğrenilir. Ananevi usullerle bugüne kadar yaşayan hat sanatında öğrenme ve öğretme yüzyılların tecrübesine dayanan usul ve kâidelerle yapılagelmiştir. Bu sebeble tahrifata uğramadan günümüze intikal etmiştir. Bugün İslâm dünyasında sanat ve kültür sahalarında yaşanan buhran ve huzursuzluklara bağlı olarak, hattın geçmişteki ihtîşamını kaybetmiş olmasına rağmen tarîhi icbar ve ihtiyaçtan dolayı gene de hattın Türk-İslâm sanatındaki yeri ve tesiri tamamen sönmemiştir. İşte bu sebeble bir iç bünye tazyiki geleneklere bağlı, gelecek için ümid vaadeden yeni hattatların yetişmesine yol açmıştır. Ayrıca hat sanatı, Batı sanatları içinde benzeri olmaması sebebiyle 19. asırda Avrupa'da başlayan modern sanat hareketlerinden çok az etkilenmiştir.

Hat sanatına ülkemizde bir rağbet görülüyor. Yarına, aktarılması için neler gerekir?

Ülkemizde hat sanatı, mazideki rağbet ve ihtişamını kaybetmiş olmasına rağmen yazı zevk ve bilgisi sönmemiştir. Çünkü hat sanatı mensubu olduğumuz İslam dininin telkin ettiği bir hayat anlayışının mahsûlüdür. Ülkemizde yıllardır eğitim ve yayın organları vasıtasıyla Batı sanatları destek ve himaye görmüş olmasına rağmen, tabii olarak kendi/yerli sanatlarımıza karşı, kültür ve seviye eksikliğine rağmen bir alaka görülmektedir. Bu sanatın gelecek nesillere aktarılmasını varlığımızın devamı için zaruri görüyorum. Ama hat sanatının her yönüyle geride bıraktığı altın çağını yakalayabilmemiz için programlı, disiplinli, ciddi, bir asırdan ziyade çalışmamız gerektiği kanaatindeyim.

Ülkemiz dışında hat sanatının durumu nedir? Özellikle, İslam ülkelerinde, bir İslam sanatı olarak...

Yıllardır çağdaşlık adına sanatlarımızın reddedilmesine rağmen yine de Türkiye hat sanatları sahasında İslâm ülkeleri arasında tarihden gelen önderliğini devam ettiriyor. Yaptığım seyahatler neticesinde edindiğim intibaa göre, İran'da devlet desteğinde ve himayesinde nesta'lik ve şikeste yazıları, resim, tezhip, minyatür, eb'ru gibi sanatlar çok iyi seviyede. İran'ın ictimaî ve kültürel hayatında bu sanatların yaşadığını görüyorsunuz. Münevver ve halkında sanat zevk ve heyecanını hissediyorsunuz. Irak hat sanatında İslâm ülkeleri içinde neşriyat ve Osmanlı geleneğine bağlı sanatkârları ile ümid verici bir durumda iken, körfez savaşından maalesef kültür ve sanat hayatı da nasibini aldı. Mısır ve Suriye'de Osmanlı hat üslubunu devam ettiren hattatlar yetişmekte, bu sanata karşı alaka artmaktadır.

------- Geri OKU ------------------




 


#Arşiv
#Yeni Şafak Arşiv
25 yıl önce