|

İmgenin dünya lekesi

Yeni Şafak
16:08 - 17/09/2016 Cumartesi
Güncelleme: 16:11 - 17/09/2016 Cumartesi
Yeni Şafak
ENES KILIÇ


İlk kitabı “Hasar Ayini" ile 2004 yılında şiir ödülü kazanan Seyyidhan Kömürcü, ikinci kitabı “Dünya Lekesi"yle yeniden okur karşısında. 1979 Mardin doğumlu şair, üniversitenin resim bölümünden mezun ve bildiğimiz kadarıyla hâlen resim öğretmenliği yapıyor. Kitabın kapağında beyaz fon üzerinde siyah lekeli ve renginden öldüğünü anladığımız insan çizimlerini görüyoruz. Ali Şeriati'yi akla getiren 'Bu kitap okuyanının huzurunu kaçırsın diyedir, onlaradır'' sözüyle açılıyor kitap. Şeriati, sohbet ettiği bir topluluk onları biraz rahatlatmasını istediğinde şu cevabı veriyor: “Ben herkesi rahatlatmak için gelmedim. Ben rahatları rahatsız etmek için geldim."



HUZURSUZLUK ÇIKARAN ŞİİRLER


Seyyidhan Kömürcü şiirlerinin de huzursuzluk çıkaran,rahatsız eden bir yönü var. Bunu melankoli ile yapıyor oluşu da hayli ilginç. Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde yorgunluğu ve uzunluğu değişen dört şiir var. İlk bölüm daha duygusal yani anlamsal açıdan bizi bir yere çıkarmayan ve anlamsal ağırlığı olmayan şiirlerden oluşuyor. Aslında şairin, anlamın bize aktarıldığı süreçte sıkıntı yaşadığını da söyleyebiliriz. Ortak bir anlamsal sınırların içinde olamıyoruz ilk bölümde. İlk şiir ve kitabın en etkili şiiri “Sinem". Kömürcü, yorgun ama pes etmeyen, pes etmediğini dönen dünyaya lirik ifadelerle söyleyen bir şair: ''Sen dönerken ben bu kahrı bir ağız tadı olarak öneriyorum hayata…'' Tanıdık bir ses. Çok fazla taklit edilen mısra dizimi diyebiliriz bu dizeye. Özellikle 2010 sonrası sıkça kullanılan bir ses.


İsmet Özel, Türk düşüncesine ve şiirine birçok armağanda bulundu. Hazırda bulduğumuz birçok ses mesela: ''Devletin ve Allah'ın en iyi fikridir kış / bütün evlerin en mükemmel hatasıdır baba''. Ancak bu, şiirin veya kurulan dizenin iyi olmasını engelleyecek bir şey değil. İkinci bölümde daha düşünsel ve anlamsal birlikteliğimizi oluşturan şiirler görüyoruz. İmgeci bir şair Seyyidhan Kömürcü. Bunalan, yorulan bir şiir yazıyor. Dünya Lekesi kitabında genel hatları çizilmiş sürprizsiz bir doğu melankolizmi görüyoruz. Ne demek sürprizsiz? Şiir güzergahtan hiç kopmuyor, bizi o ilk kelimeden, başlangıcından ayırmıyor ve yoruyor demek. Octavio Paz, şairin ritmik bir bölümden sonra mutlaka bir sürpriz yapması gerektiğini söylüyor. Dünya Lekesi kitabında ritmik bir bölümün aynı vuruşla aynı ritimle sürüp bittiğini görüyoruz. Bu, işitsel olarak sürekliliğin verdiği rahatsız edici bir sese dönüşebiliyor.



DUYGUSAL ALANDAN DÜŞÜNSEL ALANA GEÇİŞ


İkinci bölümde tahayyül sınırlarını aşan ve idrak yollarını zorlayan şiirlerle karşılaşıyoruz: ''İnsan ancak güzel bir acıyla kalabilirmiş dünyada….'' Sade ve iyi şiirler var bu bölümde. Resim öğretmeni olması, görüntü ve düşlemi yansıtmada büyük bir avantaj sağlıyor şaire. Kömürcü'nün şiiri konuşan değil daha çok gösteren bir şiir. Ancak düşüncenin de şiirde olması bize bir şey söyleyen kişi haline getiriyor şairi. Şehre ve dünyaya dışarıdan koşarak gelen değil de olayların olduğu yerden seslenen bir kişi. Seyyidhan Kömürcü, hem dışarıda hem içeride. Bu iyi bir şey.



  • Kitabın künyesi:
  • Dünya Lekesi
  • Seyyidhan Kömürcü
  • Everest Yayınları
  • 2015
  • 70 sayfa
#Dünya Lekesi
#Seyyidhan Kömürcü
8 yıl önce