Kentte 16. yüzyıldan bu yana dokunan, bir dönem Osmanlı padişahlarının kaftanlarının da dikildiği kutnu kumaşı, sayıları yıllar geçtikçe azalan ustalarca kurulan atölyelerde son şeklini alıyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Sanayi Odasının girişimleriyle kullanım alanı artırılınca perde, gömlek, döpiyes, seccade, namaz örtüsü, kaftan, gece kıyafeti hatta gelinlik olarak da kullanılan kumaş, ustalarının elinde uzun ve zahmetli işlemler görüyor.Kutnu kumaşı, tüketiciye varıncaya kadar zorlu yedi aşamadan geçirilerek dokunuyor.
Kentte kutnu kumaşının son ustalarından olan 39 yaşındaki Orhan Tozluoğlu, yaptığı açıklamada, ipeğin kendilerine bobin halinde Bursa'dan geldiğini söyledi.Çözgüye alınan ipeğin "devere" adı verilen dolaplarda tel adetlerine göre sökülerek çile haline getirildiğini dile getiren Tozluoğlu, şunları anlattı:
Ardından tarak işlemine geçildiğini aktaran Tozluoğlu, "Tarak sisteminde kumaşın sıklığı ve genişliği ayarlanır. Dokumadaysa çözgüsü yatay olarak gelir, ipektir. Atkısı da pamuk ipliğidir. Bunun ikisinin birleşimine kutnu kumaşı diyoruz. Dokunduktan sonra kutnu kumaşımız hazırdır. Sonra ütü işlemine geçer.Cendere dediğimiz sistem ya da ütü apre yapılır. Kumaşa parlaklık verir. Ondan sonra mengene işlemimiz var. Kumaş, iki presin arasına konup sıkıştırılıyor, baskısını alıyor." diye konuştu.
Geleneksel kutnu dokumacılığının desteklenmesi gerektiğini ifade eden Tozluoğlu, bir saatte 2-3 metre kumaş dokuyabildiklerini ve bu ürünün 20 liraya satıldığını söyledi.
Ustalardan 60 yaşındaki Abdulkadir Mekki de Selçuklulardan bu yana kutnu kumaşı dokunduğuna işaret ederek, "Anadolu Selçukluları Konya'da, Suriye Selçukluları Şam'da, Halep'te dokurmuş. Saraylarda, üst kesimlerin kullandığı atlas türü kumaşlardır kutnu. Meydaniye grubunu ise halk kullanırmış. Kutnu bir ilim.Motifler ok başıdır, mekiktir, başaktır, arpadır. Her kumaşın ismi, bir hikayesi var.Kutnuyla özdeşleşen kumaş boncuklu, yani mecidiye aslında daire anlamındadır. Mecidiye, Osmanlılarda para birimiydi. Bu isim de kumaşın ve desenin ne kadar değerli olduğunu anlatıyor." şeklinde konuştu.
Mekki, daha önce el tezgahlarında dokunan kumaşı şimdi kara tezgahta dokuduklarını sözlerine ekledi.