|

İslam artık beyazperdeye yansımalı

İranlı yönetmen Mecid Mecidi’nin Hz. Muhammed isimli filminin vizyona girmesi merakla bekleniyor. Filmle ilgili tartışmalar devam ederken akıllardaki soru hep aynı: Hz. Muhammed’i ve İslam’ı sinemayla anlatmakta neden bu kadar geç kaldık?

Yeni Şafak
04:00 - 30/08/2015 Pazar
Güncelleme: 19:48 - 29/08/2015 Cumartesi
Yeni Şafak
MERVE AKBAŞ


İranlı ünlü yönetmen Mecid Mecidi'nin uzun zamandır üzerinde çalıştığı ve Peygamber Efendimiz'in hayatının ilk 12 yılını anlatan filmin gösterime girmesine çok kısa bir süre kaldı. Filmin, dünya prömiyeri geçtiğimiz hafta Kanada'da başlayan Montreal Film Festivali'nde gerçekleşti. Film, çekimlerinin başlamasından bu yana tartışmalara neden oluyordu. Tabi eleştirilerin çıkış noktası tasvir meselesi idi. Bu tür tartışmaları bir kenara bıraktığımızda ise asıl sorunun Hz. Muhammed ve İslam hakkında çekilen filmlerin azlığı olduğunu görüyoruz. Özellikle yükselen İslamofobi algısını aşmak, gerçek İslam düşüncesini anlatmak için beyazperde çok


kuvvetli bir araç. Peki bu araç neden kullanılmıyor veya eksiklik neden kaynaklanıyor?



ÇAĞRI DERLİ TOPLU TEK FİLM




İslam peygamberi ile alakalı şu ana dek çekilmiş, en kapsamlı film Mustafa Akkad'ın 'Çağrı'sı. Hemen her kesim tarafından beğenilen Çağrı haricinde ortaya derli toplu başka bir sinema eseri konulamamış olması ise oldukça büyük bir eksiklik. Bu sorunu ise sadece 'tasvir' meselesi ile açıklamak mümkün değil. En büyük neden ise sinemaya yeterli önemi vermemek. Hz. İsa, Hz. Musa ve diğer peygamberler hakkında sayısız eser varken, Hz. Muhammed ile alakalı filmler bir elin parmaklarını aşmıyor. İslam dünyası sinemaya hem yeterli önemi vermiyor hem de yatırım yapmıyor.



YETERİNCE ÖNEM VERİLMİYOR


Mecidi'nin filmini özel gösterimle izleyen az sayıda isimden biri olan sinema yazarı İhsan Kabil, şu an bile İslam dünyasında bu manada bir çok çalışma gerçekleştiğini ancak büyük dağıtım ağlarında bu filmlerin gösterime çıkamadığını söylüyor. Kabil başka bir soruna ise şöyle dikkat çekiyor: “Bu konudaki büyük eksiklik, kurumsal ve sponsorluk destek anlayışındaki yetersizliklerde…” Turan Koç ise, özellikle Peygamber Efendimiz'in insani yönlerine dair filmlerin çekilmesi gerektiğini ve eksikliğin bu şekilde ortadan kaldırılabileceğini düşünenlerden. Koç, Peygamberimizin iç yaşamına, psikolojisine eğilen filmeler yapılması gerekliliğine işaret ederken, O'nu bir insan olarak anlatan, günlük yaşamını ekrana taşıyan filmlere ihtiyacımız olduğunun altını çiziyor.





SONPEYGAMBER.İNFO'DAN ANİMASYON


Peygamber Efendimiz hakkında projeler üreten Sonpeygamber.info sitesinin danışmanı Fatma Ekinci ise peygamberi göstermeden onu anlatmanın mümkün olduğunu ifade ediyor. Peygamberimizin yaşamından alınan ilhamla günümüz dünyasının sorunlarına eğilinebileceğini ve siyerdeki mikro hikayelerden yola çıkarak Peygamberimizi anlatacak filmler çekilebileceğini söyleyen Ekinci bir de müjde veriyor: Kısa bir süre sonra Peygamber Efendimizin hadislerinden yola çıkarak hazırlanan bir animasyon serisi yayında olacak. Daha ziyade çocuklara hitap edecek olan, sevimli karakterler kullanılarak anlatılan hikayelerden oluşan animasyon serisi bu yolda atılmış ilk ama önemli adımlardan biri olacak.





Tematik festivaller düzenlenmeli


Mecid Mecidi'nin gerçekleştirdiği özel gösterimde Hayrettin Karaman ile beraber filmi izleyen az sayıda isimden biri olan sinema yazarı İhsan Kabil, filmin Peygamber Efendimizin çocukluk dönemi ve sinemada İslam tarihine ilişkin yapımlar bakımından önemli bir çalışma olduğunu söylüyor. Filmde İslami literatür açısından, genel anlayışa aykırı herhangi bir temsile rastlanmadığının altını çizen Kabil, sinema dili açısından da İran sinemasının en büyük ustalarından olan Mecidi'nin estetik anlayışının filme yansıdığını söylüyor. Sinemada Hz. Peygamber'in hayatını işleyen en kalburüstü yapımın, rahmetli Mustafa Akad'ın Çağrı filmi olduğunu hatırlatan Kabil şu ifadeleri kullanıyor: “Sinema gibi her türlü anlatımın birçok imkanının sözkonusu olduğu bir iletişim aracında görsel iletimin problemlerini çözmenin yolu bulunabilir. Dünyada ortaya konan İslamofobi akımına karşı sinemanın uygun bir üslupla sergileyeceği geniş bir potansiyel bulunmaktadır. Bu konudaki büyük eksiklik, kurumsal ve sponsorluk destek anlayışındaki yetersizliklerde kendini göstermektedir. İslam dünyasında bu tür filmlere tasvir meselesi yüzünden mesafeli yaklaşılsa da, hem kendi toplumlarımıza hem de dünyaya İslam medeniyetinin yapıtaşlarını anlatan yapımlara ziyadesiyle ihtiyaç vardır. Bunun için de resmi ve yarı-resmi kurumlar ve özel kuruluşlar anlamında ciddi bir irade sergilenmesi ve finans kaynaklarının harekete geçirilmesi, destek ve sponsorluk mekanizmalarının işletilmesi gerekmektedir. Ayrıca tematik film festivalleri düzenlenmeli ve oluşturulacak film marketlerde ilgili tarafların biraraya gelmesi sağlanmalıdır. Şu anda bile İslam dünyasında Ortaasya'dan Endonezya'ya, İran'dan Kuzey ve Batı Afrika'ya bu manada filmler çekilmekte ancak esaslı bir koordinasyon ve işbirliği olmadığından, bu çalışmalar büyük dağıtım ağlarında geniş gösterime çıkamamaktadır.”





Peygamberimizi insan olarak da tanımalıyız


Prof. Turan Koç, Hz. İsa hakkında çekilen filmlerin sayısının 250, Hz. Musa hakkındaki yapımlarım sayısının da 80'in üzerinde olduğunu, diğer peygamberler için de 150 film çekildiğini söylüyor. Koç, "Hz. Muhammed için İslam dünyasından çıkan ise sadece tek bir film, Çağrı. Gerçekten de güzel bir yapım. Ancak olaylar ve entrikalar üzerinden konu anlatılıyor. Hz. Muhammed'in iç yaşamını görmüyoruz. Psikolojisini, vahye adım adım hazırlanışını… Bunları anlatabilmek lazım. Yani mesele 'onun baktığı yere bakmak'. Bunun izlerini Kuran-ı Kerim'de de görmek mümkün. Mesala Fatiha Suresi'ni görselleştirmek mümkün mü? Değil. Ancak belli işaretlerle yapılabilir. Peygamberimizin hayatını, kaygılarını iyi öğrenmeliyiz. Bunu dışarıya değil önce kendimize anlatmalıyız. Hz. Muhammed'i bir insan olarak tanımıyoruz. Evine gelen misafire nasıl ikramda bulunduğunu bilmiyoruz. Peygamberimizin insan olarak anlatılmasına ihtiyacımız var" diyor.



Animasyon çalışması yolda


Sonpeygamber.info'nun proje danışmanı olan Fatma Ekinci, Çağrı filminin çekilmesinin üzerinden bunca yıl geçmiş olmasına rağmen hala aşılamamış olmasını, sinemanın Müslümanlar tarafından etkin olarak kullanılamamasına bağlıyor. Güçlü bir senaryo, iyi bir yönetmen, uzman ekip ve yeterli finans desteği olmaksızın iyi bir film yapılamayacağını da belirten Ekinci, “Müslümanların sinemanın değeri ve önemini geç idrak etmiş olması ve bu alana yeterli yatırım yapılmamış olması sebepler arasında sıralanabilir” diyor. Ekinci şöyle devam ediyor: “Peygamberi göstermeden onu anlatmak ve hayatı ışığında günümüz dünyasının sorunlarına çözüm aramak, Siyerin satır aralarında gezinerek mikro hikayeler üzerinden Peygamberimizi anlatacak sayısız film çekmek mümkün oysa."



ÇOK GERİDEN GELİYORUZ


Sonpeygamber.info tarafından geçtiğimiz yıllarda 5 ayrı Siyer Atölyesi düzenlendi. Bunlardan 2013 yılındaki son atölyede “Siyer ve Görsellik” başlığı altında sinema da gündeme alınmıştı. Ekinci, "Kurgusu, senaryosu ve sinematografisi ile dünya çapında bir film ile Hz. Muhammed'i dünyaya anlatmak sanırım bu alanda gayret gösteren herkes gibi bizim de idealimiz. Kısa film yarışmalarının düzenlenmesi, hadisler üzerinden Nebevi mesaji anlatmayi deneyen videolar, iyi niyetli başlangıç adımları olarak görülebilir ve zamanla daha iyiler yakalanabilir. Ancak bu alanda çok geriden geldiğimizi, daha fazla vakit kaybetmeden ciddi adımlar atılması gerektiğini de unutmamalıyız. Peygamber Efendimizin hayatından kesitler seçilerek veya hadisler üzerinden tematik filmler, çocuklar için çizgi film veya animasyonlar yapılabilir. Bu konuda Sonpeygambercocuk.info tarafından hazırlanan ve yakında internette yayınlanacak olan bir animasyon denemesinin müjdesini verebilirim” diyor.





#Mecid Mecidi
#sinema
#islami sinema
#tematik filmler
9 yıl önce