|

İstanbul'a mimari tarz katmak için geldik

İTÜ Mimarlık Bölümü'nde okurken başörtüsü yasağı nedeniyle ayrılıp Amerika'ya giden Selva Gürdoğan ülkesine sıradışı bir mimar olarak döndü. Genç mimarın son eseri, İstiklal Caddesi'ndeki Açık Kütüphane ilgi çekiyor

Helin Şahin
00:00 - 29/04/2007 Pazar
Güncelleme: 06:27 - 29/04/2007 Pazar
Yeni Şafak
İstanbul'a mimari tarz katmak için geldik
İstanbul'a mimari tarz katmak için geldik

Üniversitelere getirilen başörtüsü yasağından sonra öğrenimini Amerika'da tamamlayan mimar Selva Gürdoğan (28) Danimarkalı eşi Gregers Tang Thomsen ile İstanbul'da açtığı OMA isimli tasarım ofisinde önemli mimari projelere imza atıyor. 1999 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Bölümü'nde okurken, üniversitelerde başörtüsü yasağı getirilmesi üzerine Amerika'ya giden Gürdoğan, öğrenimini ABD'de tamamladı. Sciarc Üniversitesi mezunu olan Gürdoğan, 7 yıl yurtdışında yaşadıktan sonra İstanbul'da kendi ofisini açtı.

OMA tarz katacak

Danimarka'da tanıştığı meslektaşı Gregers Tang Thomsen ile New York'ta hayatını birleştiren Selva Gürdoğan, Hollanda ve New York'ta çalıştığı Office For Metropolitan Architectre (OMA) adlı ofisin adını da İstanbul'a taşıdı. Gürdoğan, "Mimari yönelimi belli değil" diye nitelendirdiği İstanbul'a, farklı tasarımlar sunmak istiyor.

Eşimle tek sorunumuz dil

Danimarkalı mimar eşi Gregers Tang Thomsen ile aynı ofiste çalışan Selva Gürdoğan, eşiyle iyi bir uyumları olduğunu belirterek şunları söylüyor: "Eşimle Danimarka'da tanıştık. Daha sonra evlenmeye karar verdik. İnanç çerçevesinde sıkıntımız olmadı. Ailelerimizde bizlere destek oldu. Tek sorunumuz o Türkçe bilmiyor, ben de Danimarkaca. Bunun dışında çok iyi anlaşıyoruz. Ben yurtdışında yabancılığı yaşadım. Eşimde şu an burda aynı şeyi yaşıyor. Ama biz bunu sorun yapmıyoruz. Mimarlık sektöründe kendimizi kanıtlamaya çalışıyoruz.”

Mesleğini yaparken başörtülü olduğu için hiç bir sıkıntı ile karşılaşmadığını anlatan Gürdoğan, “Çünkü profesyonel bir dünyadayız ve ben işimi profesyonelce yapıyorum. Gregers de İstanbul'a gelmeyi çok istiyordu. Burada sıkılmıyoruz. En çok hoşlandığımız şey, evde arkadaşlarımızla yemekli sohbetler yapmak. Bunun dışında sinemaya gitmekten hoşlanıyoruz" diyor.

Gürdoğan ve eşinin ofisi kurduktan sonra ilk yaptıkları iş bir kitapçık hazırlayıp tüm inşaat firmalarına dağıtmak ve hem kendilerini ve hem de yapabileceklerini anlatmak olmuş. Gürdoğan, “Mimari açıdan Türkiye ideal. Çünkü yurtdışından buraya birçok yatırım yapılacak. Dünyanın birçok ülkesinde kentlerin kendine has mimari yapıları vardır. Ama İstanbul öyle değil.” diyor.


25 istediler 300 tasarım yaptık

Son olarak Platform Garanti Güncel Sanat Galerisi Açık Kütüphane'sinin tasarımını yaptıklarını belirten Gürdoğan, bazı tasarımlarını şöyle anlatıyor: “Kapalıçarşı'da bir kilimci esnaf olan Mehmet Güreli, bizden 25 adet kilim deseni istedi. Ancak biz ona 300 örnek sunduk. Kilimlerin bu kış üretimi yapıldı. Bu bizim için çok zevkli bir çalışmaydı. Şimdi büyük bir alışveriş merkezi ve konut projesi tasarımı yapıyoruz. Almaata, Astana ve Kazakistan'a ofis ve alış veriş merkezi projeleri hazırlıyoruz."

17 yıl önce