|

Kapitalist dünya-ekonomisinin jeo-kültürü merkezci liberalizm

Immanuel Wallerstein, Fransız Devrimi sonrasında yaşanan siyasi kargaşayı normalleştirerek değişim üzerinden meşrulaştıran ve 1848’den sonra da dünya-sisteminde kültürel hegemonyayı ele geçiren Liberazmin on dokuzuncu yüzyıldaki zaferini anlatıyor.

Yeni Şafak
13:53 - 12/08/2015 Çarşamba
Güncelleme: 10:56 - 22/09/2015 Salı
Yeni Şafak
HAYDAR BARIŞ AYBAKIR


Gençliğinde İkinci Dünya Savaşı yıllarının yıkıcı atmosferine maruz kalan Immanuel Wallerstein, rahatsızlık duyduğu Amerikan siyasetinin etkisiyle de erken dönem çalışmalarını McCarthizm ve Avrupa-dışı dünyaya yoğunlaştırmış, Afrika bağımsızlık hareketleri ile ilgilenmiştir.



Wallerstein'ın bu çalışmaları dönemin egemen akımları olan modernleşme ve liberal anti-sömürgeci görüşlere dayanıyordu. Zamanla bu tutumlara mesafe koyarak, yeni bir tarihi anlayışın sözcüsü olma yolunda yaşanan sosyal değişimlerin tarihsel olarak kavranan bir dünya-sistemi bağlamında anlaşılabileceğine kanaat getirdi ve çalışmalarında dayandığı ampirik temelleri değiştirdi.



Wallerstein, bu dönemde Annales Ekolü'nün en önemli temsilcilerinden Fernand Braudel'in yaklaşımını Marksizmi yeniden yorumlayarak ele almış ve dünya-sistemleri analizini bir teori olarak değil, perspektif olarak geliştirmiştir. Aynı zamanda dünya-sistemleri analizi ile toplumsal gerçeklik hakkında alışılageldik sosyal bilim araştırmalarının analiz birimine, toplumsal zamansallıklarına ve disiplinler arası engellere dair kaygıları da tutarlı bir şekilde bir araya getirmiştir.



Sosyal Bilimler ve Öncüllerine Protesto


Analiz birimi olarak ulus devletin yerine “dünya-sistem” ikame edilerek uzun dönemli tarihsel yapılara öncelik verilmiş ve çok disiplinli bir yaklaşım yerine tek disiplinli bütüncül bir yaklaşım dünya-sistemleri analizince benimsendi. Bu yönüyle de dünya-sistemleri analizi, 19. Yüzyılda kapitalist dünya-ekonomisinin gerilimlerini gözlerden saklamaya ve kontrol altında tutmaya yönelik kurumsal olarak yapılandırılan sosyal bilimler ve genel kabul gören öncüllerine bir protesto mahiyeti de taşımaktadır.


Dünya-sistemleri analizi olarak adlandırdığı çabası ile Wallerstein, sadece yaşadığımız dünyanın nasıl işlediğine değil, bu dünya hakkında nasıl bu şekilde düşündüğümüze de yeniden bakmanın gerekliliğine vurgu yaparak kapitalist dünya-ekonomisinin tarihini ve mekanizmalarını tarif etmeye, bilgi yapılarını ayrıntıları ile tasvir etmeye çalıştı. Bu çalışmalarını kapsamlı bir şekilde “Modern Dünya-Sistemi” adıyla şu ana kadar dört ciltte yayımladı. Immanuel Wallerstein'ın temel eseri olan “Modern Dünya-Sistemi” dörtlemesinin ilk üç cildi gibi dördüncü ve son cildi “Modern Dünya-Sistemi 4: Merkezci Liberalizmin Zaferi 1789-1914” de Yarın Yayıncılık tarafından Latif Boyacı'nın çevirisiyle Türkçeye kazandırıldı.


Aslında kitap, Wallerstein tarafından ilkin 1917'den günümüze globalleşen kapitalist dünya-ekonomisinin gelişimini, gelecekte muhtemel dönüşümlerini ve buna sebebiyet verecek devrimci gerginlikleri inceleyecek şekilde planlanmıştı. Ancak planlandığı gibi olmadı. Üçüncü cildin 1815-1917 arası dönem yerine 1730'dan 1840'a dünya-sisteminin yenilenen genişlemesini konu edinmesiyle “Modern Dünya-Sistemi”nin dördüncü cildinde 1789'dan 1914'e Fransız İhtilali ile kapitalist dünya-ekonomisinin jeo-kültürünü oluşturan merkezci liberalizm etraflıca değerlendirildi. Bu değerlendirme içerisinde sırasıyla üç modern ideoloji muhafazakârlık, liberalizm ve radikalizmin oluştu rulması ve merkezci liberalizmin zaferi, liberal devletin nasıl yapılandırıldığı, sistem karşıtı hareketler, bunların sınırlandırılmaları ve tarihsel sosyal bilimler konuları derinlemesine ele alınmakta. Kitabın konusunu liberalizmin on dokuzuncu yüzyıldaki zaferinin hikâyesi oluşturmakta. Liberalizmin bu hikayesi özetle, Fransız Devrimi sonrası eşi benzeri görülmemiş siyasi kargaşayı normalleştirerek değişim üzerinden meşrulaştırması ve 1848'den sonra da dünya-sisteminde kültürel hegemonyayı ele geçirmesidir.



Entelektüel Ortam Bavul Ticaretini Andırıyor


Fikir hayatımız, Tanzimat'tan günümüze çoğunlukla edebiyat üzerinden şekillendirilmiş, bunun yanı sıra 19. Yüzyılda Batı'nın üstünlüğü ile “bize ne oldu” sorusuna gazetecilik anlayışı üzerinden cevap vermeye çalışan dar bir çevrede sıkışıp kalmıştır. Bunun sonucunda, yeni fikirler geniş kapsamlı ele alınamamış, onları kavrama imkânından uzak bir şekilde işlevsellikleri ile değerlendirilmiştir. Dolayısıyla entelektüel ortam, bavul ticaretini andırır bir biçimde dönemsel olarak belirli düşünürler etrafında şekillendirilmiş; vazife biçilen düşünürler, işlevselliklerini kaybedince bir kenarda unutulmaya terk edilmişlerdir. Bunu fırsat bilen yayınevleri de yayın politikalarını genel olarak bu şekilde oluşturmuş, çeviri gündemlerine zahmetsiz kitaplarıyla dönemin modası haline getirilen isimleri seçmişlerdir. Buna en iyi önek “Varlık ve Olay”ı bir türlü çevril(e)meyen Alain Badiou'dur herhalde!


1990'lı yıllarda Türkiyeli okur ile tanışan Wallerstein da, derinlikten uzak bu yaklaşımlardan nasibini almıştır. Özellikle sosyal bilimler alanında popülerleşen ve çeşitli alanlardan birçok kişiyi etkileyen Wallerstein, son dönemde Türk düşünce dünyasının sağ kulvarının kimlik politikaları ile kültür çalışmalarına ağırlık vermesi yüzünden, solun ise post-yapısalcılık ve ona ilişkin tartışmalara yoğunlaşmasından dolayı gerçek manada etkisi, esas vurguları dile getirilememiş, etkinliğini kaybetmiştir. Buna rağmen, “Modern Dünya-Sistemi IV: Merkezci Liberalizmin Zaferi 1789-1914” ile diğer kitaplarıyla birlikte temel eseri Türkçeye çevrilen ender isimlerden biridir Wallerstein. Türkiye'de genel olarak entelektüel ortam, akademi çevresi ve yayınevlerinin politikası düşünüldüğünde Latif Boyacı'nın çabasını ve Yarın Yayıncılık'ı takdir etmemek mümkün değil. Bu değerli çalışmanın, dünyadaki gelişmeleri Türkiye'nin tarihi ve güncel birikimi ile geniş kapsamlı, derinlikli ve eleştirel bir şekilde ilişkilendirerek ele alabilmek için okur nezdinde de hak ettiği karşılığı bulması ümidiyle...



Kitabın künyesi:


Modern Dünya Sistemi 4


Merkezci Liberalizmin Zaferi 1789-1914


Immanuel Wallerstein


Yarın Yayıncılık


2014, 403 sayfa


#Modern Dünya Sistemi 4
#Merkezci Liberalizmin Zaferi 1789-1914
#Immanuel Wallerstein
#Yarın Yayıncılık
9 yıl önce