Yeni Türkiye sinemasının önemli yönetmenlerinden Zeki Demirkubuz imzalı 'Bulantı', uzun süredir merakla bekleniyordu. Vizyon öncesinde Sartre'ın aynı adlı romanı etrafında yaşanan polemiklerle gündeme gelen film, daha sonra yönetmenin bir gazeteye verdiği röportajla yeniden tartışmaların odağı olmuştu. Sektöre ve kimi sosyal meselelere dair tespitleriyle dikkatleri üzerine çeken Demirkubuz, alışıldık muhalif tarzını sergilerken üstenci tavrıyla sinema yazarları kadar okurların da eleştirilerine maruz kalmıştı.
Yanında yetiştiği yönetmenlerden hiçbir şekilde etkilenmediğini hatta ustası Zeki Ökten'in isteklerinin aksine hareket ederek bir noktaya ulaştığını ifade eden yönetmen, bir soruya verdiği cevapta, oyunculara iyi oyuncu olduklarını gösterme fırsatı çıkaran senaryoyu verebilen, buna göre sahneler yazabilecek tek insan olduğunu söyleyerek iddialı bir çıkış yapmıştı. Yönetmenin bu hafta vizyona giren ve entelektüel bir akademisyenin kibirli tavırlarıyla kendisini yalnızlığa itişini konu eden Bulantı, aksayan hikâyesi, yüzeysel senaryosu ve klişe çıkışlarıyla, yönetmenin önceki filmlerinin oldukça gerisinde kalan bir yapım olmuş. Filmin aynı zamanda başrol oyunculuğunu da üstlenen Demirkubuz'a Şebnem Hassanisoughi, Öykü Karayel ve Çağlar Çorumlu, başarılı oyunculuklarıyla eşlik ediyor.
Filmde karısı ve çocuğunu kazada kaybeden Ahmet'in sevgilileriyle yaşadığı ilişkiler ve bu süreçte yaşadığı yoğun yalnızlık duygusu konu ediliyor. Kibirli, umursamaz tavrıyla ilişkilerini çıkmaza sürükleyen Ahmet, zaman geçtikçe tamamen yalnız ve sorunlu bir adam haline gelir. Çıkış adına başvurduğu yollarda yaşadığı kimi durumlar nedeniyle hayatı güçleşen Ahmet, zafiyetler göstermeye başlar.
Rol teklif ettiği oyuncuların sevişme sahneleri yüzünden oynamak istemediklerini iddia eden yönetmenin iddiasının aksine söz konusu sahneler oldukça yüzeysel ve sınırlı. Filmdeki kapıcı dairesinde gözüken Atatürk fotoğrafı polemiğiyle de farklı kesimlere göz kırptığı gayet açık olan Demirkubuz'un filminin en büyük artısı, rollerinin hakkını veren Öykü Karayel, Şebnem Hassanisoughi, Cemre Ebuzziya ve Çağlar Çorumlu'nun başarılı performansları olmuş.
Seyircide yoğun bir beklentiye neden olan film ne yazık ki beklentileri karşılamakta oldukça yetersiz kalıyor. Daha önceki filmlerinde sıklıkla kullandığı yalnız, kederli, aldatan karakterleri bu filmde de öne çıkaran Demirkubuz, Ahmet adlı başkarakterin matematiğinde ciddi zaaflar sergiliyor. Oldukça yüzeysel seyreden diyalogları, anlamsız pek çok ayrıntıları, birbirinin tekrarı sahneleri ve biçimsel bakımdan hiçbir yenilik taşımayan vasat anlatımıyla Bulantı, usta bir işten ziyade bir 'ilk film' görüntüsü veriyor. Yönetmenin Beşiktaş saplantısı, sebepsiz karamsarlıklar ve mizah amacıyla yapılan ancak gülünç kaçan konuşmalar, olgunluk dönemini yaşayan Demirkubuz için hayli yavan kalıyor.
