|

Kitabı kapağından yakalayan okurların ‘gizli kahramanları’

Bir okur kitapçıya girdiğinde hangi kitabı alacağına 10 ila 20 saniye içinde karar veriyor. Bu kararı verirken kitap kapakları ne kadar etkili oluyor? Ortaya çıkan tablo, kapakların satışlara etkisinin eskiye göre daha fazla olduğu yönünde. Ancak yine de kapağın de tek başına kitabı sattıran bir unsur olduğunu söylemek fazla iddialı bir yaklaşım olur.

Yeni Şafak
13:29 - 9/09/2015 Çarşamba
Güncelleme: 10:37 - 22/09/2015 Salı
Yeni Şafak
ARZU ŞAHİN


Yazmak tek kişilik en etkili eylem. Yazar kitabına uzun gündüzler ve gecelerin sonunda son noktayı koyduğu andan itibaren ise devreye başka bir sistem giriyor. Çarklarını editörlerin, yayınevlerinin ve tasarımcıların oluşturduğu bir saat işlemeye başlıyor. Okurun kitapçıya gidip dokunduğu kitaplar görünmeyen bir ekibin ortak çalışması sonucu raflardaki yerini alıyor.


Peki okur kitapçıya girdiğinde kendisine sırtını dönmüş kitaplar ya da orta sırada ona yüzünü dönmüş gülümseyenler arasında nasıl tercihler yapıyor? Bu tercihi yaparken nelere dikkat ediyor? Kitabın adından, yazarına, yayınevinin logosundan kitabın kapağına pek çok etken devreye giriyor. Okurun zihninde oluşmuş kalıplar seçme hakkını yönlendiriyor. Ancak tüm bu etkenlerin içinde öyle biri var ki direkt olarak göze hitap ediyor. Görselin altın çağını yaşadığı günümüzde, kapak okurun seçimlerinde önemli bir işlev görüyor.


Zaten yapılan araştırmalar da bunu doğruluyor. Bir okur kitapçıya girdiğinde hangi kitabı alacağına 10 ila 20 saniye içinde karar veriyor. Bu kararı verirken peki kitap kapakları ne kadar etkili oluyor?


BİR PAZARLAMA AKSİYONU OLARAK KAPAKLAR

Bu ay kitap kapaklarını ele aldık. Hem yayınevlerine hem de tasarımcılara sorduk. Ortaya çıkan tablo, kapakların satışlara etkisinin eskiye göre daha fazla olduğu yönünde. Ancak yine de kapağın de tek başına kitabı sattıran bir unsur olduğunu söylemek fazla iddialı bir yaklaşım olur.


Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre 2014 yılında Türkiye'de 536 milyon 259 bin kitap basılmış. Bir önceki yıla göre yüzde 4.6 artış yaşanmış. Bunun anlamı ülkemizde her gün ortalama 1 milyon 469 bin kitap basılıyor. Yani kitapçı raflarında duran kitaplara her gün bir sürü yeni kitap ekleniyor. Bu da kitabın diğer tüketim nesneleri gibi çabucak yerini yenilerine bıraktığını gösteriyor. Böyle bir durumda bir kitabın vitrinde kendine uzun süre yer bulması yazarına ve kapağına kalıyor. Çok satan yazarlar için yayınevlerinin özel tasarımcılarla çalışması ise vitrine yakışan kapakların çabasını ortaya koyuyor.


Elif Şafak'ın çok satan “Aşk” romanı için belli bir baskı sayısından sonra farklı renkle yeni kapağın basılması, yine çok satan yazarlardan Murathan Mungan'ın her kapağı için ünlü ressamlara yaptırdığı çizimlerin kapakta kullanılması veya Orhan Pamuk'un kapakları için özel tasarımcıların devreye girmesi bir satış-pazarlama aksiyonu olarak karşımızda duruyor.


INSTAGRAM'DA OBJEYE DÖNEN KİTAPLAR

Kitabın objeye dönüşmesine en güzel örnek ise instagram, twitter gibi sosyal paylaşım siteleri. Okurlar kitapları okuyup içlerine bakmakla kalmıyor. Onları en güzel masalarında, en güzel fincanların yanında, ya da çocuklarının ellerinde fotoğraflayıp en güzel kadrajlar ve efektlerle umuma sunuyor. Elbette en güzel karenin içine girecek kitapların da iyi kapaklara sahip olması gerekiyor.


Yayınevleri'nin duruma uyanıp kapak işine daha çok asılmasının arkasında pek çok neden yatıyor. Kitabın kaderi kapaklara eskisinden daha yakın duruyor. Bir zamanlar Milli Eğitim Bakanlığı'nın bastığı birbirinden güzel klasiklerin çok satanlar listesinde yer almaması, aynı kitabı basan özel yayınevlerinin o kitapları daha çok satması bu teorileri doğruluyor. Bütün bunlar Can Yayınları gibi tek tip tasarımlar yapan yayınevini harekete geçirip, önce logo daha sonra tasarımlarda yeni arayışlara itiyor.


Görüş aldığımız yayınevleri, bizdekinin aksine yurt dışında kapak konusuna daha önceden önem verildiğini söylüyor. Belki de bu yüzden bugün hala kapak konusunda dışarıdan gelen trendleri takip ediyor, onların belirledikleri çizgilere yöneliyoruz. Ancak bu konuda da farklı görüşler de var. Bazı yazarlara göre, bizdeki kapaklarda frapan ve alaturka algının -özellikle çok satan kitaplarda- devam ettiği belirtiliyor. Yabancı yayınevleri ise daha minimal ve sade tasarımlara yöneliyor.


BUTİK YAYINEVLERİ DAHA ÇOK ÖNEMSİYOR

Orhan Pamuk bir yazısında, “Kitap kapakları kitaptaki dünya ile bizim yaşamakta olduğumuz sıradan dünya arasında bir geçiş görevi görürler. Bir kitapçı dükkânını canlı, zengin ve çekici yapan şey, kitapların değil kapakların çeşitliliğidir.” diyor. İşte bu yüzden kitabın dünyasını okurla buluşturmak için yayınevleri artık fazla mesai yapıyor.


Yeni kurulan butik yayınevleri kitap kapağı meselesine köklü yayıncılardan daha çok yöneliyor. Daha çok yurt dışından kitap getiren bu yayınevleri dışarıda bu işlerin nasıl yürüdüğünü ve kapağın satışa etkisini daha iyi kavramış görünüyor. Türkiye'de son dönemde kitap kapakları konusunda uzmanlaşmış ajanslar ve ekiplerin olduğu da bir gerçek. Yayınevleri artık kapaklar konusunda bu ekiplerden daha fazla yardım alıyor. Türk tasarımcıların çalışmalarında daha çok yurtdışını takip ettiği ortada. Hal böyle olunca kitap kapaklarında yerelleşmenin başka bahara kaldığı ortaya çıkıyor.


Türkiye'deki tasarımcıların yaşadığı sorunlardan biri de kapakta kullanılan görsellerin –özellikle yabancı sanatçıların çizimlerinin- başka kitaplarla pişti olması. Bu sorun zaman zaman kapakta intihal tartışmalarını alevlendiriyor. Bu tartışmalar da yine kapak meselesinin kitapların içeriği kadar önemsendiğini gösteriyor.


Velhasıl kitabın kapağını açtıran kapaklar, onların daha fazla okura ulaşmasında önemli bir misyona sahip. Biz de sizin için yayınevleri ve tasarımcılarla bu konuyu konuştuk.



İthaki Yayınları:
Alican Saygı Ortanca

Kapakların satışı etkilediği kesin diyen Alican Saygı Ortanca, okurların algısını pozitif yönde etkilemek için uğraştıklarını söylüyor. Daha çok yurt dışından getirilen fantastik eserlerle dikkat çeken İthaki Yayınları bu tarz kitapların kapağını gerekmedikçe değiştirmiyor. Ortanca “Bazen yurt dışında yapılan kapak, kitapla öylesine özdeşleşmiş ya da dikkat çekici oluyor ki orijinal görseli kullanmayı tercih ediyoruz. Kimi zamansa daha iyisini ya da çizgimize daha uygun olanı tasarlayabileceğimize karar verip yeni şeyler üretiyoruz.” diyor. “Kapaklar kitap için bir ambalaj görevi görüyor. Okur daha arka kapak yazısını okuyup kitabı almaya ikna olmadan önce kapağı görüp kitabı eline alıyor” diyen Ortanca, kapağın kitapla ilgili bir tasarıma sahip olması gerektiğini söylüyor. Türk tasarımcıların daha çok yurt dışındaki tasarımları takip ettiğini belirten Ortanca, son zamanlarda yayınevlerinin özgün kapaklar yapmak için daha fazla uğraştığına vurgu yapıyor. Alican Saygı Ortanca'nın Türkiye'de kapak tasarımlarını en çok beğendiği yayınevleri ise; Metis, Dedalus, Jaguar ve Siren…



Sel Yayınları
:
Öykü Özçinik



Sel Yayınları'ndan Öykü Özçinik, yeni bir mecra olan sosyal medyanın kapakların önemini artırdığını söylüyor. Kapakların satışı etkilediğini söyleyen Özçinik “Bu faktörün ne kadar etkili olduğu kitabın hedef kitlesine, içeriğine, yazarına göre değişiklik gösteriyor” diyor. Kendi bünyesinde tasarımcılarla çalışan Sel Yayıncılık, kapakların ortaya çıkışında ortak bir mekanizmanın olduğunu belirtiyor. Yurt dışından getirdikleri kitaplara kendi tasarımlarını üretmeyi tercih ettiklerini söyleyen Özçinik, kitap kapaklarının içerikle rekabet etmediği görüşünde. “Yurtdışındaki kitap piyasasını ne kadar yakından takip ediyorsak, tasarımları da aynı özenle mercek altına alıyoruz. Birçok yayıncı da bunu yapıyor. Buna bağlı olarak Türkiye'de tasarım anlamında önemli bir yolun katedildiğini ve son derece başarılı işler yapıldığını söyleyebiliriz” diyen Öykü Özçinik, artık köklü yayınevlerinin de yenilikçi çaba içinde olduğunu söylüyor. Özçinik'in kapaklarını beğeniyle takip ettiği yayınevleri; Jaguar, Dedalus, Aylak Adam, İstos, Notos Kitap…



Timaş Yayınları

: İhsan Sönmez


Kapak tasarımlarının, kitabın isminden hemen sonra, satış açısından çok önemli bir parameter olduğunu belirten İhsan Sönmez, “Elbette tür ve tarza göre değişebilecek oranlarda bir etkilenme söz konusu. Ancak genel itibariyle, kapaklar kitabın satışında en önemli faktörlerden biri” diyor. Sönmez yurt dışındaki ajans ve tasarımcıya ulaşmanın, onların başkalarından aldığı görselin telif haklarını temizlemenin uzun süreçler aldığını, bunun için yabancı kitaplara kendi kapak çözümleriyle cevap verdiklerini söylüyor. Kapaklarda yerelleşmenin önemine inanan Sönmez, “İnsanımıza 'dokunan' tasarımlara ulaşmak nihai hedefimiz” diyor. Tasarımcılar için özgürlüğün özgünlüğü getirdiğini belirten Sönmez, yayınevi olarak hedef kitle okurun özelliklerini, önceliklerini ve rakip kitapları da baz aldıklarını anlatıyor. “Kapak, tekil bir satın alma unsuru olamaz. Yazar, konu, kapak, isim, arka kapak yazısı, beklentiler, medya, sosyal medya... Bunların tamamı bir bütün. Kapağı çok can alıcı olmayan ancak çok okunan onlarca kapak sayılabilir” diyen Sönmez, yurt dışındaki trendleri yakından takip ettiklerini vurguluyor. İlhan Sönmez köklü yayınevlerinden ziyade butik yayınevlerinin daha iyi kapaklar yaptığını da belirtiyor.



İZ Yayıncılık
: Hamdi Akyol

Daha çok akademik ve kültürel eserler yayınlayan İz Yayıncılık, kendileri için içeriğin ön planda olduğunu söylüyor. Konuyla ilgili görüş aldığımız Hamdi Akyol, yayınevleri için kapaktan çok içeriğin önemli olduğunu vurguluyor. Akyol, popüler kitaplar, romanlar ve öykü kitapları için kapağın daha önemli olduğunu ancak bilinçli okurun sadece kapağa bakıp kitabı almadığının altını çiziyor. “Yoğun bir ilgi olmasa da, zaman zaman kapak tasarımlarındaki yeni eğilimleri görmek bakımından dünyanın önde gelen yayıncılarının tasarımlarına baktığımız oluyor. Türkiye özellikle son 10 sene içinde tasarım bakımından çok aşama kaydetti. Bunda internetin yaygınlaşması, iletişim ve etkileşimin kolay ve hızlı olmasının ciddi etkisi var. Genel olarak tasarımlar arasındaki uçurum azaldı.” diyen Akyol, kapak tasarımlarında 25 yıllık oturmuş bir kimliği koruduklarını belirtiyor.


Tasarımcı - Şule Yayınları
: Yasin Çetin

Şule Yayınları'nın son dönemdeki birbirinden güzel kapaklarını tasarlayan Yasin Çetin, kitap kapağı tasarlarken önce yazarla görüşüp fikir aldığını söylüyor. Daha sonraki süreçte ise isimden yola çıkarak uygun tasarımı hazırlıyor. Brif alarak çalışan Çetin'e göre, kapaklar satışlar için oldukça önemli. “İnsan güzel olana meyleder” diyen Çetin, yazarlara ve konulara gore konsept çalıştıklarını anlatıyor. Türkiye'de artık güzel kapaklar olduğunu belirten Yasin Çetin “Hergün daha güzel kapaklarla karşılaşıyorum. Sanırım yurtdışında da bizdeki gibi yürüyor. Bazı yayınevleri kapakları içeriği kadar önemsiyor, bazıları ise işin sadece pazarlamasında” diyor. Çetin Türkiye'de en çok Utku Lomlu'nun işlerini beğeniyor. Yayınevi olarak da Domingo, Siren, Can ve Jaguar yayınevlerini.Domingo Yayınevi: Murat Arayıcı

Daha çok yurt dışından farklı kitapları getiren ve okurla buluşturan Domingo özellikle kitap kapaklarıyla dikkat çeken bir yayınevi. Görüşlerine başvurduğumuz Murat Arayıcı, kapakların satışları olumlu etkileyebileceği gibi olumsuz etkilediğini de söylüyor. Farklı tasarımcılarla çalışan yayınevi, getirdikleri kitabın orjinal kapağını beğeniyorsa ona sadık kalıyor ancak beğenmezse yeni tasarımlar geliştiriyor. Arayıcı kapakların okurun dikkatini çeken önemli bir öğe olduğunu söylese de kitabın satışı için içeriğin de önemli olduğunu vurguluyor. “Kitabın içeriğinin önüne geçebilen pek çok şey var ve kapak da bunlardan biri. Kitapçılarda nasıl sergilendiğinden, tanıtımının ne kadar etkili yapıldığına ya da yazarının/yayınevinin ismine kadar pek çok etken bir kitabı başka koşullarda olamayacak satış rakamlarına ulaştırabiliyor ya da tam tersi, okura ulaşma şansı bile olmadan kaderini soldurabiliyor. Özellikle her şeyin bol çeşit sunulduğu, göz alıcı bir şekilde sergilendiği çağdaş pazar anlayışında dar vakitte seçim yapmamızı kolaylaştıracak referanslara başvuruyoruz. Kapak da kalabalıkta aradan sıyrılmak için önemli bir araç. Çünkü okur olarak bir kitapçıya gittiğimizde yeni çıkan kitapları farketmekte değil farketmemekte iyiyiz aslında” diyen Arayıcı, aslında satış için kapak kadar önemli olan diğer koşulları da sıralıyor. Murat Arayıcı, yurtdışındaki kitap kapaklarının daha iyi olduğunu bizdeki yayınevlerinin bu konuyu yeni yeni önemsemeye başladığının altını çiziyor.



#gizli kahramanlar
#Yazmak
#Yazar
9 yıl önce