Düşünün bir beste yapıyorsunuz ve bu besteniz farklı coğrafyalardaki insanların ortak duygularına tercüman oluyor. Söylendiğinde her yaş grubundan insanın yüzüne aynı anda kocaman bir gülümseme oturuyor. İşte bu şarkıların izinde giden sanatçı Zeliha Sunal, ülke ülke gezerek hem bu popüler şarkıları derliyor hem de verdiği konserlerde seslendiriyor. Bugün Sunal'ın repartuarında 30 dilde onlarca şarkı var. Sunal, farklı dillerde şarkı söylemeye Ankara'da Çankaya Köşkü'nde yabancı konuklara verdiği konserlerle başlamış. Gördüğü ilgi üzerine bu merakını mesleğinin bir parçası haline dönüştürmüş.
Yabancı dil olarak İngilizce'yi çok iyi bilen Sunal, konuşamadığı dillerde şarkı seslendirmenin zaman zaman zorluklarını yaşadığını itiraf ediyor. Sunal, en çok zorlandığı şarkı sözlerinin İskandinav ülkelerine ait olduğunu belirtiyor. Hatta bu şarkıları ezlerberlerken harfleri doğru telafuz edebilmek için özel bir alfabe oluşturmuş kendine.
Şarkı sözlerinin ve ritimlerinin iklimlere göre değişebileceğini hiç düşündünüz mü? Verdiği konserlerle dünyayı gezen Zeliha Sunal, gittiği ülkelerde insanların tenleri, yemek kültürleri, iklimleri ile birlikte müziklerdeki ritimlerin de değiştiğini farketmiş.
Komşu ülkelerin müzik ritimlerinin bize çok benzediğini anlatan Sunal, soğuk ülkelerde ritimlerin daha sert sıcak ülkelerde ise ritimlerin ağırlaştığını belirtiyor. Şarkıların ortak dilini ise şöyle anlatıyor: "Halkın beğendiği şarkıların hemen hepsinde aşk var. Hüzünlü aşklar daha fazla."
Zeliha Sunal, seslendirdiği parçaların bestecilerine telif ödemeden sahneye çıkamıyor. Dünyada yaptığı bestelerde tüm sülalesinin geçimini sağlayan isimler olduğunu belirten Sunal, en yüksek telifini alan parçanın Happy Birthday olduğunu söylüyor. Her dilde çalınan en meşhur parçamızın ise Berkant'ın Samanyolu bestesi olduğunu söylüyor. Ama telifsiz..
Sahneye ilk çıktığı yıllarda giyecek kıyafeti çok fazla yokmuş. Bu yüzden sanatçılar o dönem eskiyen sahne giysilerini Zeliha Sunal'a verirmişler. Sunal da bu kıyafetlerdan kendine yeni kıyafetler tasarlamaya başlamış. "Aynı sahneyi paylaştığım Huysuz Virjin bu işin piridir. Kaçan çoraptan eldiven yapmayı, eski bir kıyafete boncuk işleyerek yenilemeyi ondan öğrendim" diyen Sunal, kostüm hazırlamayı şimdi terapi olarak görüp ve çok zevk aldığını belirtiyor.
