|

Korkaklar dünyayı hep berbat etmiştir!

Yeni Şafak
04:00 - 4/10/2015 Pazar
Güncelleme: 23:12 - 3/10/2015 Cumartesi
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Esra Öztürk • Uzman


Ahmed Mohammad, artık herkesin bildiği bir isim. Bundan yaklaşık iki hafta önce dünya onu, üzerindeki NASA tişörtü, gözlüklerinin arkasındaki ürkek bakışları ve kelepçeli elleriyle yansıdığı fotoğraf karesiyle tanıdı. Sudan asıllı Amerikalı Müslüman 14 yaşındaki Ahmed, öğretmenine başarısını kanıtlamak içim düzeneğini kendisinin kurduğu elektronik saati Teksas'taki okuluna götürdü. Çantasındaki saatten ses gelince öğretmeni cihazın bir bomba olabileceğini düşündü ve polise haber verdi. Küçük biliminsanı Ahmed gözaltına alındı. Bir süre sonra gerçek ortaya çıktı ve Ahmed serbest kaldı. Verdiği röportajda o süreçte “sanki insan değilmişim gibi hissettim” dedi. 14 yaşında kendini bilime adamış bir çocuk olarak terörist muamelesi görmenin yaşattığı korkunç anlar, gazetelerde yer alan fotoğraflarında gözlerinden okunuyordu. Fakat serbest kaldığında dünyanın kendisini kucakladığını gördü. Tutukluluğu süresinde kamuoyunu harekete geçiren sivil toplum örgütlerinin yanı sıra milyonlarca insan sosyal medyada bir araya gelip #IStandWithAhmed etiketiyle “yanındayız, arkandayız” dedi. Ahmed Mohammad artık tüm dünyanın tanıdığı sembolik bir isimdi.



NASA TİŞÖRTÜ UTANCI & FOBİK FİYASKO


Mesele yalnızca bir yanlış anlaşılma olsaydı, Ahmed tüm dünya kamuoyundan bu denli destek bulabilir miydi? Hayır. Belki de bu denli gündeme bile gelmemiş olacaktı. Adı Ahmed, soyadı Mohammed olan bir çocuğa terörist muamelesi yapmanın sıradanlığına karşın, Ahmed için sıradışı bir destek ortaya çıktı. Zira Ahmed, dillere pelesenk İslamofobi mağduru bir çocuk. Fakat onu tüm fobik vakalardan farklı kılan bir özelliği var, o bir biliminsanı adayı. Yer Amerika, mesele bilim olunca akan sular durdu. Ahmed'in gördüğü muamelenin, vicdanlarda bıraktığı etkiden çok, suçluluk duygusunu yahut suçlanma duygusunu kabartmasıyla Ahmed'e hızla “pardon”lar gelmeye başladı. Literatüründe hukuk, özgürlük, eşitlik, insan hakları gibi kavramları en afilli halleriyle kullanan Amerika, bu denli tepki çeken bir olaya ve İslamofobi mağduriyetinin en taze temsilcisi haline gelmiş Ahmed'e karşı, mesele bilim olunca elbette kayıtsız kalamazdı. Nitekim, NASA logolu tişörtün nezarethaneye girmesi utancıydı belki de açılan kucakların sebebi. Belki beyin göçü merkezinin burnunun dibindeki dahiyi elden kaçırmama çabasıydı. Belki de terörle mücadele adı verilen fobik fiyaskoyu örtbas etmek için çırpınmalarıydı.



Batılı medya organlarından iş adamlarına, politikacılardan sivil topluma kadar her cepheden Ahmed'e destek yağmaya başladı. ABD Başkanı Barack Obana, resmi Twitter hesabından Ahmed'i Beyaz Saray'a davet etti. “Amerika'yı böylesine büyük yapan bilimdir” dedi. Hillary Clinton da Ahmed'e “varsayımlar ve korkularla güvende olamayız” sözleriyle destek verse de fobik yaklaşımları satır arasında Müslümanlardan korktuklarını söyleyerek teyit etti. Fakat unuttuğu bir şey vardı, 'korkaklar dünyayı hep berbat etmiştir.'



Ahmed'e kucak açan üst düzey profiller arasında Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg de vardı. Yine, Twitter da resmi hesabından Ahmed'e destek verdi, staj davetinde bulundu. Bunların yanı sıra Ahmed, Google'ın Bilim Fuarı'na davet edildi ve teveccühle karşılandı.



“HER AHMET, MUHTEŞEMDİR.”


Ahmed'e verilen en içten desteğin sahibi şüphesiz Başbakan Ahmet Davutoğlu'ydu. Birleşmiş Milletler Genel Kurul çalışmaları için New York'a gelen Başbakan Davutoğlu, Amerika'da faaliyet gösteren Türken Vakfı'nın organize ettiği gecede Ahmed ile bir araya geldi, sohbet etti. Başbakan Davutoğlu ve eşi ile görüşme şans bulan Ahmed, yaptığı özçekimini sosyal medya hesabından paylaşarak Davutoğlu'nun ağzından “Her Ahmet muhteşemdir” sözünü paylaştı ve onur duyduğunu dile getirdi. Ahmed'in babası da Türkiye'nin geçmişe dayanan desteğine teşekkür etti ve “artık İslamofobi sona ermeli” dedi.


Ahmed, küçük biliminsanları kategorisinde ilk değil elbette. Geçen yıl, 2008'de nükleer reaktör yapan en genç biliminsanı ünvanına sahip Amerikalı Taylor Wilson'ı geride bırakan Jamie Edwards, bu işi 13 yaşında başarmasıyla gündeme gelmişti. Jamie'nin, bir röportajında “Endişe etmeyin öğretmenim, sadece bir nükleer reaktör!” demesi batılı gazetelerde yer almıştı. Ülkelere savaş ilan etmek için geçerli bir sebep olan nükleer, batılı ve gayrimüslim bir çocuğun başarı konusu olduğunda alkışlanmıştı. Oysa yalnızca masum bir saat yapan Ahmed, Müslüman kimliği taşıdığı için bunlara maruz kaldı. Kimliğinin getirdiği ikincil hissiyatı ise şu sözlerle dile getirdi: “Desteğiniz için teşekkür ederim. Gerçekten Müslüman bir çocuğun kimsenin umurunda olacağını düşünmemiştim.” Evet, çifte standartçı batının fobik, ırkçı önyargısını. suçunu, utancını bastırmak için kendisine destek olduğunu göremeyecek kadar saf ve masum Ahmed.



BİLİMİ, İSLAM'A YAKIŞTIRMAMA GAFLETİ


Batı'nın İslam'a karşı bu denli önyargılı yaklaşması, bilimi Müslümanlara yakıştırmaması, gayrimüslimler icat ettiğinde alkışlayıp Müslümanlar icat ettiğinde korkması kadar saçma birşey yok şüphesiz. Batı'nın yaşadığı tam anlamıyla bir akıl tutulması. Batı'nın yaşadığı bir hafıza kaybı. Illinois Üniversitesi profesörü Peter Braunfeld bir röportajında “Cebir olmasaydı, medeniyetimiz çoktan çökerdi.” diyor ancak Batı o cebirin kimin cebiri olduğunu aklından çıkarıp bilimi bir Müslümana yakıştırmama gafletinde bulunuyor. Batı, bugün literatürlerindeki 'algebra'nın İslam medeniyetinin bilime, insanlığın gelişmesine bir armağanı olduğunu göz ardı ediyor. Şükran borçlu olması gereken bir medeniyeti aşağılıyor, baskılıyor, hatta çökertmeye çalışıyor. Susmak değil çığık atmak gerek bazen. Ahmed, Cebir'in babası Harezmi'nin, İslam medeniyetinin temsilcisi. Bilim, en çok ona yakışıyor.


#Ahmed Mohammad
#esra öztürk
#batı islam
9 yıl önce