Pek çok ülke sunduğu imkânlarla, eğlencesi ve tarihi büyüsüyle hiç şüphesiz milyonlarca turisti ağırlıyor. Ancak bazı yerlerin ziyaretçi akınına uğraması için bunlara ihtiyacı yok. İşte İnanç turizmiyle hareketlenen gözde şehirlerden bazıları;
İslam'ın farzlarından biri olan hac ibadetini gerçekleştirmek için ziyaret edilen Kâbe, her yıl 15 milyona yakın Müslüman'ı ağırlıyor. Hac mevsiminin dışında da yoğunluğu bitmeyen Kâbe, umre amaçlı yapılan ziyaretlerde de 14 milyona yaklaşıyor. Kâbe'nin dışında Mekke ve Medine şehirleri de İslam'ın doğduğu şehirler olarak cazibesini korumaya devam ediyor. Ancak inanç ve yasalar gereği Suudi Arabistan'a turist olarak gitmek mümkün değil.
1929 yılından beri bağımsız bir şehir devleti kimliği olan Vatikan, Katolik Kilisesi'nin yönetim merkezi konumunda. Her yıl yaklaşık 6 milyon turist ağırlayan Vatikan'daki ayinlere de yine yaklaşık 6 milyon kişi katılıyor. Son Papa Francis'in her Çarşamba halkı kabul etmesiyle papayı yakından görmek isteyen 50 bin kişi avluyu dolduruyor. Bunun yanı sıra dünyanın en büyüğü olan Saint Peter Bazilikası, Sistina Şapeli, İsviçreli Muhafız Alayı, Michelangelo gibi sanatçıların heykellerinin bulunmasıyla adeta büyük bir şehir müzesi halini alıyor.
Yaklaşık bir milyar insanın kutsalı olarak görülen Ganj Nehri'nden içen veya nehre giren kişilerin günahlarından arındığına inanılıyor. Nehir kıyısındaki Tanrı Şiva'ya adanan Varanasi şehri de Hinduların hac merkezi sayılıyor. Bir Hindu öldüğünde bu şehirde yakılırsa yeniden doğacağına inanıyor. 12 yılda bir düzenlenen Kumbh Mela bayramında Ganj, iki ayın içinde 100 milyonun üzerinde hacı adayını ağırlıyor.
İsrail'e gelen 3,5 milyon turistin yüzde 82'si Kudüs'e uğramadan geçmiyor. Üç dine de hitap eden Kudüs tam manasıyla dünyanın merkezi olma özelliği taşıyor. Yahudilerin Hz. Süleyman tapınağının bulunduğu şehri ebedi başkent olarak görmeleri, şehrin Hz. İsa'nın son yemeğine ve çarmıha gerilişine şahitliği, Hz. Muhammed'in de miraca çıktığı yer olması bu özelliği kanıtlar nitelikte. Mescid-i Aksa ve Kubbe't-üs-Sahra üç dine de mensup kişilerin yoğun olarak ziyaret ettiği yerlerden… Hz. İsa'nın doğduğu yer olan Beytüllahim de yılda 1,5 milyon ziyaretçi çekiyor.
1878'de Fransa'nın Lourdes kasabasında yaşayan kendini ibadete vermiş bir kadının bölgedeki bir mağarada Hz. Meryem'in kendisine göründüğünü iddia etmesiyle ziyaretçi akınına uğrayan yer, insanların maddi manevi rahatsızlıklarına da şifa bulduğu iddiasını da beraberinde getiriyor. İnanç turizminin başında gelen mağaraya yılda 8 milyon ziyaretçi geliyor.
Her yıl 1 milyon ziyaretçisi olan bir diğer şehir ise Peru'nun And Dağları'nda, 2 bin 300 metre rakımda yer alan İnka şehri Machu Picchu… 14. Yy'da bir İnka İmparatoru tarafından yaptırılmış 200'ün üzerinde taş yapıdan oluşan ve bir merdiven sistemiyle birbirine bağlanan bu eski şehir, asillerin ve din adamlarının şehri olarak tasarlanmış.
Hz. İbrahim'in (as) doğduğu, ateşe atıldığı ve hayatının merkezini oluşturan mekânları içeren Balıklı Göl ve çevresi hem dini hem de gezi amaçlı gelen turistlerin odak noktası. Hz. İbrahim'in dışında Hz. Eyüb (as), Hz. Şuayb'ın (as) da hatırlarını barındıran bölge yılda 500 bin ziyaretçiyi ağırlıyor.
Dünyanın en fazla ziyaretçi çeken eserleri arasında 20. sırada yer alan Sultanahmed Camii, yılda 3 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. İstanbul'da inanç odaklı turizm içinde hiç şüphesiz Eyüp Sultan Türbesi de yer alıyor.
