|

Kuran eğitimi ve Yaz Kur’an kursları

Yaz tatilinin tamamını değil iki ayını ve günün tamamını değil sadece üç saatini alan bu eğitim sürecini veli, öğretici ve öğrenci işbirliği ile, Kur’an ayı Ramazan’ın da bereketiyle gelin en verimli ve nitelikli bir şekilde değerlendirelim.

Yeni Şafak ve
04:00 - 21/06/2016 Salı
Güncelleme: 13:23 - 21/06/2016 Salı
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Prof.Dr. Ali ERBAŞ

Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü


Yüce Rabbimiz'in insanlığa lutfetmiş olduğu en büyük hazine Kur'an-ı Kerim'dir. Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz vasıtasıyla o, insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için indirilen (İbrahim, 1, Hadid, 9) bir nur, bir ışıktır. Milli şairimiz Mehmet Akif'in muhteşem ifadesiyle “beşerin derdine derman"dır. En doğru yola götüren Kur'an'ın (İsra, 9) ilk inen ayetlerinde bakınız Rabbimiz ne buyuruyor: “Yaratan Rabbi'nin adıyla oku. O insanı aşılanmış yumurtadan yarattı. Oku! Rabbin en büyük kerem sahibidir. O insana kalemle yazmayı öğretti. Ve insana bilmediğini öğretti" (Alak, 1-5).



Tebliğ ve davet görevine bu ayetlerle başlayan sevgili Peygamberimiz için “Kur'an"ı okumak, öğretmek, anlaşılması ve yaşanması için gayret etmek artık hayatının bir parçası haline geliyor. Müslüman olanlar da Kur'an'ı ondan öğreniyor, ezberliyor, öğrendiklerini anlamaya ve yaşamaya çalışıyorlardı. Cahiliyye anlayışının insanların yüreklerinde oluşturduğu kir ve pası Kur'an'ın nuruyla temizliyorlardı. Sadece kendileri öğrenmekle yetinmiyor, sahabilerin her biri birer gönül eri oluyor, çöl-güneş, sıcak-soğuk demeden, o günlerin zor şartlarında Medine'den çıkıp binlerce kilometre uzak diyarlara giderek Kur'an'ı öğretmek, anlaşılmasını ve yaşanmasını sağlamak için gece-gündüz çalışıyorlardı.



KURAN'IN İNDİĞİ AY


Sevgili Peygamberimizin “sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir" (Buhari, Fezailü'l-Kur'an, 21) hadis-i şerifi Kur'an aşığı gönül insanlarını nasıl büyük bir coşku ile harekete geçirip diyar diyar koşturmuşsa, bizim de adeta bir sahabî ruhuyla gayret ederek onu öğrenme, öğretme, anlama, anlatma ve hayatımızı ona göre düzenleme konusundaki azmimizin son derece yüksek olması gerekmektedir. Teknoloji çağının ve bilgisayar dünyasının herkesi ve özellikle çocuklarımızı adeta tutsak ettiği günümüzde bu tutsaklıktan biraz olsun kurtulup Kur'an'la özgürleşebilmek için en güzel vesilelere sarılmamız hayatî önem taşımaktadır. Buna özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin büyük ihtiyacı vardır. İşte bu vesilelerden biri geldi çattı, önümüzde durmaktadır. 17 Haziran Cuma günü itibariyle ilk ve orta dereceli okullar yaz tatiline girdi, 20 Haziran pazartesi günü ise ülkemiz genelinde tüm camilerimizde ve Kur'an kurslarımızda yaz kursları başladı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da 115 bin kadar öğretici ile çocuklarımızın Kur'an eğitimini almaları konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı gerekli çalışmaları tamamladı. “Hem yaz kursu hem Ramazan, gel camiye öğren Kur'an"; “Gel bu yaz, Kur'an'ı gönlüne yaz" çağrılarıyla çocuklarımızı camilerimize ve kurslarımıza davet etti. Bilindiği gibi Ramazan ayının fazileti, Kur'an'ın bu ayda inmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Kur'an'ın indiği ayda onu öğrenmeye ve temel dini bilgileri almaya başlayan çocuklarımıza ve onların anne-babalarına ne mutlu.



SEVDİRELİM VE KOLAYLAŞTIRALIM


Veliler olarak bizler yarınlarımızı kendilerine emanet edeceğimiz yavrularımızın gözlerinin, gönüllerinin ve zihin dünyalarının Kur'an'ın nuruyla nurlanması, vatanını, milletini, ezanını, bayrağını seven bilinçli, ahlaklı ve erdemli gençler olarak yetişmeleri için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamalıyız. Zira anne ve babaların çocukları için bırakacakları en büyük miras bu olacaktır. Ramazan ayı için bu yıl kullandığımız çağrımızı afişlerimizde okumuşsunuzdur: “Gelin gönüller yapalım, bu Ramazan ve her zaman". Bu çağrıdan hareketle şu hususu özellikle hatırlatmak isterim: Allah ve Peygamber sevgisiyle ve Kur'an bilgisiyle donatılarak, gönülleri yapılacak en önemli varlıklarımız çocuklarımızdır. Gelin işe onların gönüllerini yaparak başlayalım. Camilerimizde ve Kur'an kurslarımızda sevdirerek ve kolaylaştırarak, onlara Kur'an'ı, sevgili peygamberimizin hayatını, kendi seviyelerine uygun inanç ibadet ve ahlak ile ilgili esasları öğretmeye, tanıtmaya ve hayatlarının bir parçası olarak benimsemelerini sağlamaya çalışacağız. Çocuklarımızın bu fırsattan azamî derecede faydalanmaları için hep birlikte gayret edelim.



EN VERİMLİ ÇAĞDA ÖĞRETİLMELİ


Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu Kur'an öğrenimini ve temel dini bilgilerini yaz Kur'an kurslarında almaktadırlar. Bu sonuçtan hareketle Kur'an kurslarına gitme yaşında çocuğu olanların yaz tatillerini çocuklarının yaz Kur'an kursu tarihlerini dikkate alarak planlamaları büyük önem taşımaktadır. Zira öğrenmenin en verimli olduğu çağ çocukluk yaşlarıdır. Özellikle ortaokulu bitirinceye kadar Kur'an ve temel dini bilgiler eğitimini alması hem daha kolay, hem de daha verimli ve kalıcı olmaktadır. Yaz tatilinin tamamını değil iki ayını ve günün tamamını değil sadece üç saatini alan bu eğitim sürecini veli, öğretici ve öğrenci işbirliği ile, Kur'an ayı Ramazan'ın da bereketiyle gelin en verimli ve nitelikli bir şekilde değerlendirelim. Rabbimiz'in insanoğluna nasib etmiş olduğu en büyük lutuflardan birisi çocuk sahibi olmasıdır. Lutuf ne kadar büyükse onun sorumluluğu da o derece önemlidir. Anne-babalar olarak bu konudaki sorumluluğumuzu asla ihmal etmeyelim.


Son sözü Kur'an-ı Kerim'e ve Peygamberimiz'e bırakalım. Kur'an'da şöyle dua etmemiz isteniyor: “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi müttekilere önder eyle" (Furkan 74).



Sevgili Peygamberimiz de Kur'an'a gönül verenleri şöyle müjdeliyor: “Bir topluluk, Allah'ın evlerinden birinde Kur'an okur da onu aralarında ders konusu yaparsa, oradakilerin üzerine sükûnet ve gönül huzuru iner, onları rahmet kaplar, melekler onları kuşatır" (Müslim, Kitabu'z-Zikr, Bab 38).



#Yaz tatili
#Kur’an kursları
8 yıl önce