|

Manevi danışmanlığın özü Allah'ı hatırlamaktır

Sufi Şeyhi Muzaffer Ozak'ı tanıdıktan sonra Museviliği bırakarak Müslüman olan Amerikalı psikoloji profesörü Robert Frager, manevi danışmanlık hizmetinin tasavvuf bilen kişiler tarafından yapılması gerektiğini belirtiyor. Frager “Amerika'daki pek çok psikolog dindar değil. Her şeyi testlerle açıklamaya çalışıyorlar. Oysa manevi danışmanlıkla sürekli Allah'ı hatırlayıp, danışana sevginizi hissettirerek başarı sağlayabilirsiniz” diyor.

Yeni Şafak ve
03:00 - 1/05/2016 Pazar
Güncelleme: 20:43 - 30/04/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Halveti Cerrahi Tekkesi Sufi Şeyhi Muzaffer Ozak'ı tanıdıktan sonra Müslüman olan Amerikalı profesör Robert Frager, hayatının geri kalan kısmını Sufilik ve psikoloji alanında yapacağı çalışmalara adamış. Kalifornia'da kurucusu olduğu The Institute Of Transpersonal Pyschology/ Ben ötesi Psikoloji Enstitüsü'nde dersler veren Frager, hem burada akademik çalışmalarına devam ediyor hem de tekkede tasavvuf anlatıyor. Zaman zaman Karagümrük'te bulunan tekkeye gelen Frager, psikolojik danışmanlık hizmeti veren kişilerin manevi yönden de zengin olması gerektiğini söylüyor. Tasavvufla tanıştıktan sonra hayatındaki her şeyin değiştiğini söyleyen Frager, manevi danışmanlık yapacak kişilerin de tasavvuf bilmesi gerektiğini belirtiyor. “Manevi danışmanlığın özü Allah'ı hatırlamaktan geçiyor. Batılı bilim adamları her şeyi testlerle açıklamaya çalışıyor. Bu mümkün değil. Bir insanın ruhunu okumak beynini okumaktan daha zordur” diyen Frager ile manevi danışmanlığı ve tasavvufla tanışma hikayesini dinledik.



ŞEYH MUZAFFER'İ GÖRÜNCE KALBİM ÇARPTI


Şeyh Muzaffer Efendi sizin tasavvufla tanışmanıza vesile oldu. Onda sizi bu denli etkileyen şey neydi?

Muzaffer Efendi'yi görünce kalbim sanki yerinden çıkacaktı. Bir anda tüm hayatımı okudu. Onun bilgeliği ve gücü beni ona hayran bıraktı. O an öyle bir şey oldu ki onun davet ettiğimiz şeyh olmasını arzu ettim. Çünkü derviş olsaydı eğer şeyh neye benzer diye düşünmüştüm.



Karşı karşıya geldiğinizde neler hissettiniz?

İlk gördüğümde anladım ki onun bilginin de ötesinde bir gücü vardı. Tanıdıkça nükte gücünün ne kadar yüksek olduğunu gördüm. Dervişler onun profesyonel bir komedyen olduğunu söylüyordu. Çok espirili biriydi. Büyük bir göğüs kafesi, elleri, opera sanatçısı gibi bir sesi vardı.



AĞLAYARAK ŞEHADET GETİRDİM


Müslüman olmaya ne zaman karar verdiniz?

Şeyh Muzaffer'i gördüğüm anda Müslüman olmadım. O andan itibaren aramızda bir bağ oluştu. Bir gün yanımıza bir Amerikalı misafir geldi ve şu soruyu sordu: “Amerika'da yaşarken Sufî dervişi olmam mümkün mü?” Muzaffer Efendi, “Evet olabilirsin” dedi. Kız tekrar “Peki sizin dervişiniz olabilir miyim?” diye sorunca kız 'Evet' cevabını aldı. Bu durum beni çok etkiledi. Odama gidip ağlayarak şehadet getirdim.



RUHUN İLACI TASAVVUF


Bir çok ülkede manevi danışmanlık hizmeti veriliyor. Türkiye'de son bir yıldır uygulanıyor. Manevi ve psikolojik danışmanlık arasındaki fark nedir?

En büyük fark, sevgi. Manevi danışmanlıkta sevgi var. Psikolojik danışmanlıkta da severseniz suç olur. Manevi danışmanlıkta kalbinizi açmalısınız. Psikolojik danışmana maneviyat ekleyip yapamazsınız. Psikolojik danışmanlıkta testlerle açıklanan durumlar manevi danışmanlıkta açıklanamaz.



Peki bu iki danışmanlık türü nasıl yapılıyor?

Bunu bir örnekle açıklamak istiyorum: "Biri bana gelip eşiyle ilgili probleminin olduğunu söylediğinde sıradan bir terapistsem “Problem nedir” diye sorarım. Fakat manevi bir rehber olarak şöyle derdim: “Kendimize biraz zaman ayıralım. Düşünelim. Allah bize bu problemi neden verdi? Sana ne göstermek istiyor?” Bence manevi danışmanlığın özü, Allah'ı her zaman hatırlamaktır. Ben şifacı değilim. Şifayı da veren Allah. Bu problemi belki de ona şifa olması için getirdi.



Manevi danışmanlık yapacak olan kişiler ne yapmalı?

İlk iş mutlaka tasavvuf çalışmak olmalı. Fakat herkes tasavvuf konuşmaktan korkuyor. Amerika'da pek çok psikolog dindar değil. Yaptıkları işe maneviyat eklemeye çalışıyorlar ama bu da olmuyor. Çok iyi eğitim almalılar. Birinin ruhu hakkında konuşmak beyni hakkında konuşmaktan çok daha zordur.



Terörizm haramdır


Son dönemlerde ortaya çıkan terör örgütleri özellikle Müslümaların tüm dünyada 'terörist' olarak algılanmasına neden oluyor. Siz de Amerika'da yaşayan bir eğitimci olarak bu konuda neler söylemek istersiniz?

Tüm dünyadaki Müslümanlar için hep şunu söylüyorum: “Terörizmin İslamla hiç alakası yok. Allah Kur'an da ayetlerle belirtiyor. Peygamber Efendimiz hadislerle de açıklamış. “Terörizm kesinlikle haramdır.” Ben bunu Amerika'da söylesem gazeteler yazmaz. Çünkü onlar Donald Trump'ın sözlerini basmayı tercih ediyor.



Yunus beni ağlatır Mevlana düşündürür


Amerika'da yaşamanıza rağmen Karagümrük'de bulunan Halveti Cerrahi Tekkesi'nin yönetim üyesisiniz. Tasavvufla ilk nasıl tanıştınız?

1980 yılında kendi üniversitem olan Sofia Unıversity'nin rektörüydüm. Enstitümüze her inançtan din adamlarını davet ediyorduk. İlk davet ettiğimiz Sufî Şeyhi Muzaffer Ozak'dı. Ofisimde telefonla konuşuyordum. O sırada kapımın önünden geçti. Yarım saniye bakıştık ve benim için zaman durdu. Muzaffer Efendi'yle tanıştığım gün benim tasavvufla ilk adımım oldu.



Sufi olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Tasavvuf bugüne dek bildiklerimizin çok ötesinde şeyler söylüyor. Örneğin, sufilerin egolarını böylesine terbiye etmiş olmaları beni çok etkiledi. Bir de tasavvuf sevmeyi öğretiyor. Kendinizden başkasını sevmediğiniz zaman mutlu olamazsınız. Etrafıma baktığımda içlerinde boşluk olan bir yığın insan görüyorum. Çünkü egoları, onlara hep daha fazla şeye sahip olmalarını söylüyor. Bundan dolayı başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kuramıyor, sevmeyi bilmiyorlar. Sufilikle birlikte hayatımda her şey değişti. Benim için manevi rehberin tanımı tasavvuf oldu.



Tasavvufta etkilendiğiniz isimler var mı?

Yunus Emre ve Mevlana'yı çok seviyorum. En sevdiğim ilahiler Yunus Emre'nin. Bazen ilahilerini dinlerken ağlıyorum. Özellikle Yunus Emre beni ağlatıyor, Mevlana da düşündürüyor.



Size aynı zamanda Türkiye'de 'Ragıp Baba' deniyor. Neden?

Derviş olduğumda Muzaffer Efendi bana Ragıp ismini verdi. Robert ismimin Türkiye'de uygun olmayacağını söyledi. Ben bizim tekkemizin babası gibiyim. Eşim de annesi gibi. Çocuklarım da yıllarca böyle bir ortamda yetiştiği için onlar da tasavvufa merak sardı.


#Muzaffer Ozak
#Musevilik
#Robert Frager
#Halveti Cerrahi Tekkesi
8 yıl önce