İskenderun saldırısından 4 saat sonra da “uluslararası sularda” İsrail silahlı güçleri zodyak botlar, savaş gemileri, savaş helikopterleri, insansız hava araçları ve denizaltılarla Mavi Marmara'ya saldırmıştır. İsrail'in bu saldırısı sonucunda 10 insani yardım gönüllüsü şehid olmuş, 100'den fazla gönüllü ateşli silahlarla yaralanmış, bütün yolcular hapsedilmiş, eşyaları ve gemileri gaspedilmiştir. Hazırlık aşamasından sonuna kadar tamamı şeffaf ve dünya kamuoyunun gözleri önünde yürütülen “Gazze Özgürlük Filosu” organizasyonuna saldırı anı da canlı yayınlarda tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşmiştir. Devletler ve uluslararası mekanizmalar dahil resmi kınamalar, yakın tarihin en geniş resmi tepkisi olmuştur. Türkiye, insan hakları ve özgürlüklerin savunucusu olarak ve ezilen halkların sesi olarak bu konuda tüm dünyaya örnek ve öncü olmuştur. Bu saldırıyı kınayan, lanetleyen sivil protestolar, yakın zamanların en yaygın eylemlerine dönüşmüş, halen de vicdan sahibi insanlar her 31 Mayıs'ta dünyanın dörtbir yanında eylemlerle Gazze ablukasının kaldırılması için çaba ortaya koymaktadır