Uluslararası Epidemiyoloji Dergisi'nde (International Journal of Epidemiology) yayımlanan araştırmaya ilişkin açıklamada bulunanBeslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, çeşitli bilimsel araştırmalar ve Dünya Sağlık Örgütü'nün, şekerin toplam günlük alım miktarının, ihtiyaç duyulan günlük enerji miktarının yüzde 10'unu geçmemesi gerektiğine işaret ettiğini belirterek, “Türkiye'de bu rakam yüzde 7, oysa ABD'de yüzde 25. Şeker ile ilgili yapılan uyarıların ABD'yi işaret ettiğini, yağ ile ilgili yapılan uyarıların ise Türkiye'yi işaret ettiğini söyleyebiliriz. Maalesef toplum olarak yağı seviyoruz" diye konuştu.
Obezitede şeker alımını azaltmaya odaklanmanın, yağ tüketimini düşürmeye yönelik ihtiyacı gölgeleyebileceğinin vurgulandığı bilimsel çalışmada, toplam kalori miktarının azaltılmasının önemli olduğu vurgulanıyor. Araştırmacılar, İngiltere'de beslenme anketini dolduran ve klinikte ölçümleri yapılan 130 binden fazla kişiden gelen verileri analiz etti. Araştırma, erkeklerin yüzde 66'sının, kadınların ise yüzde 52'sinin fazla kilolu veya obez olduğunu ortaya koydu. Araştırma aynı zamanda, vücut kitle endeksinin en kuvvetli belirleyicilerinin, alınan kaloriler ve yağdan gelen kaloriler olduğunu gösterdi. Araştırma üzerine çalışan uzmanlar, kamu sağlığına yönelik mesajların sadece şeker azaltılmasına yönelik yapılması durumunda, günlük alınması gereken yağ miktarı ve toplam enerji miktarının göz ardı edilebileceğinden endişe duyuyor.
Uzmanlar, obez veya fazla kilolu kişilerin normal kiloya sahip kişilere kıyasla, aldığı kalorilerin büyük kısmının yağdan geldiğini, şekerden aldıkları kalorilerin ise yağa göre çok daha düşük olduğunu kaydetti.
Araştırmaya öncülük eden Glasgow Üniversitesi Sağlık ve Refah Enstitüsü Direktörü Jill Pell, “Buradaki en önemli mesaj şudur, insanların aldıkları toplam kalori miktarını azaltmaları gerekiyor. Eğer şeker tüketimini azaltmak daha fazla yağlı gıda tüketmekle sonuçlanırsa, o zaman obeziteyle mücadelede başarısız oluruz" şeklinde konuştu.
